Gladyo'yu çökerten savcı

Türkiye'de özel yetkili mahkemelerin kaldırılması tartışmalarını değerlendiren Felice Casson, "Özel yetkili yargı birimlerinin en önemli hususiyeti, bağımsız çalışmaları. Faaliyetlerine başkaları tarafından müdahale edilememesi." ifadelerini kullandı. Özel davalara bakan hakim ve savcıların bütün etkilerden uzak olmalarının uzak olması gerektiğine dikkat çeken Casson, "Ancak bu şekilde hakikatin ortaya çıkması ve adaletin tecelli etmesi için çalışabilirler. Yargıyı siyaset mekanizmasının, hükümetin sınırlandırmasına bırakırsak önemli soruşturmaların doğru ve bağımsız şekilde yürütülmesinin imkanı kalmaz." ifadesini kullandı.

Üst düzey bürokratların yargılanabilmesi için izin şartı getirilmesi konusunda da net değerlendirmeler yapan Casson şöyle konuştu: "Eğer bir savcı, emniyetin, jandarmanın, istihbarat servisinin başındakileri ve bakanları bağımsız şekilde soruşturmaz ise işini yapması mümkün değildir. Zaten bu insanlardan bir kısmının dahi soruşturulamaması, dinlenmemesi olmaz. Özellikle gizli servisler için çalışanlardan söz ediyorum; onların mutlaka dinlenebilmesi gerekir. Gerektiğinde üst düzey bürokratların da soruşturulması lazım ki dava neticelenebilsin. Öteki türlü yargının hakikati ortaya çıkarma imkânı kalmayacaktır."

HALKIN ADALETE İNANCININ PEKİŞMESİ İÇİN ÖNEMLİ

Hassas davalarda süreci tamamen bağımsız hakim ve savcıların yönetmesinin elzem olduğunu dile getiren Casson, "Bu sadece onların rahat çalışmaları için değil; yargıdan adalet bekleyen halkın, adalete olan inancının pekişmesi için de önemlidir. Eğer yargıyı adalet bakanlığı ya da hükümetin sınırlandırmasına bırakırsak böyle bir soruşturmanın doğru ve bağımsız şekilde yürütülmesine imkan yoktur. Bu durumda, halkta, o sınırlamayı yapanların menfaati doğrultusunda işleyen bir yargının bulunduğu algısı oluşur." uyarısını yaptı.

İtalya'da da siyasi iradenin yargının işleyişine müdahale etmek istediğini dile getiren Casson, "Ne zaman ki hükümet, yargının kendi hatalarını soruşturacağını düşündü, bu noktada sınırlama yoluna gitti. Hakikatin ortaya çıkmasından ve yargılanmaktan korktukları için bir İtalyan deyimiyle söylersek yargının 'tırnaklarını kesmek' istediler. Özellikle bazı soruşturmaların önünü kesmek, uzayan tutuklamaların hapis cezalarına mani olmak için savcıların bağımsızlığını sınırlamaya teşebbüs edildi." şeklinde konuştu.

Özel yetkili savcıların konumunu eleştiren bazı gözlemcilerin, hakimlerin bu yetkilerine karşı çıkmadığını fakat savcılar için bunu gereksiz bulduğunu ifade eden Felice Casson, "Eğer savcı, bağımsız bir soruşturma yürütüp delilleri hazırlayamazsa hakimler de bağımsız karar veremeyecektir. Soruşturmalar baştan kesintiye uğrayacak hatta hiç başlamayacaktır." dedi.

GAZETECİ, KAMU YARARI İÇİN KENDİSİNE GELEN BİLGİYİ PAYLAŞABİLMELİ

Özel yetkili hâkim ve savcıların önemli soruşturmaların sonuçlanabilmesi için şart olduğu söyleyen Gladio savcısı sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğer savcı bağımsız bir soruşturma yürütüp delilleri hazırlayamazsa hâkimler de bağımsız karar veremeyeceklerdir. Savcı organize suçlar, terör ve yolsuzluk davalarında gerekli bağımsızlığa sahip olmazsa siyasi ve diğer bağlantılarını ortaya çıkaramazsa davaların baştan başarısız olması mukadderdir. Adaletin tecelli etmesinden korkuları olanlar elbette yargıyı sınırlandırmaya ve özgür basına mani olmaya çalışacaktır."

İnternete düşen ses kayıtlarının yayınlanmasının yasaklanması tartışmalarını da değerlendiren Savcı Casson, "Gazeteci kendisine gelen ve halkın yararına olan bilgileri bilgiyi mutlaka ve mutlaka paylaşabilmeli. Kamu yararına bir bilgi var ise onu paylaşmak gazetecinin bir hakkı değil aynı zamanda görevidir. Mutlaka onu yerine getirmelidir." dedi.