Dolar

34,8722

Euro

36,7408

Altın

3.039,21

Bist

10.058,47

Basın dünyasında son dalga

Bugün pek çok gazeteci çalıştığı kuruluşun yanı sıra kurduğu internet sitesi ile gündeme dair haber ve yoruma imza atıyor. Kim bu mecra sahibi gazeteciler?

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-06-14 11:47:41

Basın dünyasında son dalga
“Dünyanın en büyük dördüncü Facebook, en büyük sekizinci Twitter üye sayısına sahip ülke Türkiye. Bu durum sosyal paylaşım sitelerini medyaya rakip haline getirmiş durumda. Ancak bu durumun Türk toplumunu kutuplaştırabileceği kaygıları da yaygın.

İstanbul’da bir cafede oturan Hale, haberleri Twitter ya da diğer sosyal medya araçları üzerinden izliyor. Twitter mesajlarını hem internet hem de cep telefonu üzerinden takip ettiğini söyleyen Hale, gazetelerin internet sitelerindeki bilgileri artık yeterli bulmadığını belirtiyor. Hale, “Artık çoğunluk medyanın ne yaptığıyla ilgilenmiyorum,” diyor.”

Bu satırlar, “Türkiye'de Sosyal Medya Patlaması” başlığıyla 27 Nisan tarihinde haberi sayfalarına taşıyan Voice of Amerika’nın editörü Dorian Jones‘a ait.

Aynı makalede, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Yaman Akdeniz, toplumda medyanın doğrudan olmasa bile dolaylı olarak hükümetin kontrolü altına girdiği yönünde inancın yerleştiğini belirtiyor ve ekliyor, “Gazete ve televizyonlar oto-sansüre yöneldi. Bu da toplumu başka türlü haber alma yöntemlerine itiyor. Artık insanlar gazeteciler gibi davranmaya başladı.”

Türkiye internet ve cep telefonu kullanımında bölgesinde öncü durumunda. İnternete yatkın bir toplum barındıran Türkiye’de sosyal medya büyük bir patlama yaşıyor. Türkiye, 30 milyon Facebook ve 4 milyon Twitter üyesine sahip.

Bu fotoğraf, Türkiye’de gazetecileri yavaş yavaş kendi mecralarını oluşturmaya itiyor. Hale’nin sözlerinde olduğu gibi toplum içinde zirve yapan ‘güvensizlik’ artık kendi çalıştığı kuruluşun haberine inanmayan, itibar etmeyen gazeteci sayısını bir hayli arttırmış durumda. İşin bir de maddi yanı var tabi, kurumdan aldığı maaşı yeterli bulmayan ve göz kamaştırıcı reklam pastasından pay almaya çalışan ve geçim sıkıntısını bu yolla aşmaya çalışan gazeteciler.

Maddi birikimi olanlar kendilerine yeni “gerçek tarafsız” mecra yaratabiliyorlar. Yazı işleri, muhabir kadrosu, grafikerleri, her ay düzenli ödeme yapılan ajans abonelikleri ile gazetelere kafa tutabiliyor hatta onlarla başa baş mücadele dahi edebiliyorlar. Bunun somut örneklerinden bir tanesi İnternethaber başta olmak üzere olan 12 ayrı sitenin sahibi olan Hadi Özışık.

Özışık, 90’lı yılların ilk yarısında başladığı internet mecra mücadelesinde bugün üst sıralarda yer almayı başarabilen gazetecilerden. Yüzlerce üyesi olan İnternet Medyası Derneği’nin de başkanı aynı zamanda.

Mecra sahibi diğer bir kaç gazeteciden örnek vermek gerekirse, Habertürk Gazetesi köşe yazarı Yavuz Semerci bu isimlerden bir tanesi. Semerci’nin gazeteport.com adlı sitesi bugün etkin sitelerden. Aynı şekilde CNN Türk TV’de program yapan Cüneyt Özdemir de dipnottv.com’la bir örnek. Başbakanlık eski basın müşaviri Ahmet Tezcan da dördüncükuvvetmedya.com sitesiyle kulvarda yerini en erken alanlardan. Diğerlerine bakarsak, netgazete.com’la Nevzat Basım, medyaradar.com’la Sabah'ın istihbarat şefliğini de yapmış olan Atilla Dişbudak, Timetürk.com’la Nevzat Çiçek, Haber3.com’la Aydın Özdalga, patronlardunyasi.com’la Cihan Orhan, t24.com’la Doğan Akın, rotahaber.com’la Ünal Tanık, medyatava.com’la Ömer Özgüner ve Cengiz Semercioğlu, medyafaresi.com’la Kubilay Tümen ve de haberx.com’la Mehmet Barlas… Saymakla bitmez anlayacağınız…

Bir de yaygın olarak izlenen blog yazarı gazeteciler var. Blog yazarlığı, masrafsız olduğu için tercih edilen ve ciddi takipçileri olan bir mecra. Bugün pek çok gazetecinin blogları da en az diğer gazeteler gibi ses getirir düzeyde. Twitter ve Facebook’tan söz etmeye ve anlatmaya ise gerek yok.

Birleşikbasın
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara