Partisini grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu özetle şu mesajları verdi:
TERÖRE ÇÖZÜM LAZIM: Geçen hafta yol haritası önerdik. Kamuoyunda düşündüğümüzden daha büyük etki yarattı. 30 yıldır çözülemiyorsa bunda bir gariplik yok mu? Lafla peynir gemisi yürümüyor. Çözüm üretmek lazım. Bu sorun hiçbir zaman etnik çatışmaya yol açmadı. Çünkü bu ülkenin insanları erdemli, geleceği görüyorlar.
SORUNA TESLİM OLMAYALIM: CHP tarihi misyonunun gereği Türkiye'nin temel sorunları karşısında çözüm üreten partidir. Soruna teslim olmak değil sorunu teslim almak zorundayız. Biz testi kırılmadan yol göstermek istiyoruz. Gelin bir araya konuşalım diyoruz. Toplumu bölmeyeceğiz. Siyasetçiler bir araya gelip konuşmazsa çözüm üretemezler. Tartışmak. Çözüm üretmek demokrasilerde olmaz olmazdır.
DAVETE İCABET ETMEK LAZIM: Hangi anlayıştır bizi bir araya getirmeyen? Sorunlar çözümsüz olduğunda kaybeden Türkiye olur. Gelin konuşalım demek suç mu? Davete icabet etmek lazım. Ülkede terör var, sorun var. Biz konuşmayacağız da kim konuşacak? Dayatacaksanız onu da kabul etmeyiz. Oturacağız herkes dağarcığındaki çözümü koyacak ortaya. TBMM'nin çatısı altında Türkiye'nin en temel sorununu konuşmayacaksak nerede konuşacağız?
KAVGA EDİYORUZ, ŞEHİTLER GELİYOR: Üslubumuza dikkat ediyoruz. Kırıcı olmamaya dikkat ediyoruz. Sayın Başbakan'a da çağrımız var. Başbakan lütfen kırıcı üslup kullanma. Kimseye 'morg kapısında bekliyorlar' deme, 'ölü seviciler' deme. Biz kavga ediyoruz arkadan şehitlerimiz geliyor. Eğer bu kavgayla şehit sayısı artacaksa bunun sorumluluğu birilerindedir. Vebali vardır, bunun altında kalırsınız. ANKARA
AKP işine gelince demokrat
THY'de grev yapıldı, en doğal haklarıydı, hemen yasa çıkardılar grevi yasakladılar. İşine geldiği zaman demokrat, işine geldiği zaman despot. Çukurova Üniversitesi'nde AKP'nin sağlık politikalarını eleştirdi diye bir profesörün savunmasını istemişler. Buna AKP demokrasisi deniyor. Halkın seçtiği vekiller bir yıldır tutuklu. Onlar mahkum olmadılar, gelsinler Meclis'te görevlerini yapsınlar. Dokunulmazlık istemiyoruz, yargılama devam etsin istiyoruz.
ÇOCUK SAYISINA KARAR VEREN REJİM: 102 gazetecinin hapiste olduğu demokrasiye demokrasi mi denir, kaç çocuk sahibi olacağımıza karar veren bir rejime demokrasi mi denir? Parasız eğitim diye pankart açmışlar, atın 8 yıl içeri. Buna demokrasi mi denir? Darbe hukukunun arkasına saklanıp da darbeden nemalananlar darbecilerle aynıdır, darbenin suç ortağıdır.