Demirtaş: Başbakan bizi morg bekçiliği ile suçluyor
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, asker ve polis ailelerine seslenerek, 'Biz çocuklarınız ölmesin diye uğraşıyoruz. Başbakan çıkmış bizi morg bekçiliği ile suçluyor. Cenazeleri morgdan almak suç değil, oraya göndermek suç. Asıl suçlu sensin' ifadelerini kullandı.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-06-12 17:20:33
Basın mensuplarına açıklamada bulunan Selahattin Demirtaş, AK Parti'nin Hakkari'deki kongresini polislerle yaptığını öne sürdü. AK Parti'nin Kürt kökenli milletvekilleri ve il başkanlarından güç alarak halk üzerinde zulüm yapma cesareti bulduğunu öne süren Demirtaş, AK Parti'deki Kürt kökenli milletvekili ve il teşkilatı üyelerine seslenerek, "AK Parti sizden cesaret alarak Roboski'de katliam yaptı. Siyasi soykırım operasyonlarının her gün devam ettiği bir dönemde, bu kadar bedel ödemiş bir kentin bu kadar cesur bir duruşla siyasi irade sahibi olması, bizim açımızdan, halk açısından, bütün Kürdistan açısından büyük bir onurdur. 80-90 ve 2000'li yıllarda da AK Parti iktidarı döneminde de maalesef bedelin en ağırını, en büyüğünü bizim coğrafyamız ödedi ve halen de en ağır bedeli burada ödemeye çalışıyorlar. Çünkü buranın duruşu, Hakkari'nin verdiği mesaj, Hakkari'nin siyasi kararlılığı devleti ve AK Parti'yi çıldırtıyor.
Bunu birkaç seçimde, referandumda AK Parti kongrelerinde gördük, tanık olduk. Bu tabloyu gördükleri zaman çıldırıyorlar. 80 ve 90 yıldır Türkleştirmeye çalıştıkları bir coğrafyanın bu kadar Kürt ve Kürdistan kalmasından rahatsızlar. Fakat bu bir gerçek, çıldırsanız da çatlasanız da Hakkarililer Kürt ve Kürdistan tavırlarından vazgeçmeyeceklerdir. Siz istediğiniz kadar kudurun, istediğiniz kadar çılgınlaşın, buranın bir tarihi gerçeği var. Yüzyıllardır bunların bir halkı, dili, kültürü, inancı ve yaşam tarzı var. Siz bunu değiştirmeye çalıştıkça bu halk size karşı direnecek, Hakkari'nin verdiği karar budur" dedi.
"DEVLET HAKKARİ'DE KARAKOLDAN İBARETTİR"
Devletin Hakkari'de karakoldan ibaret olduğunu da öne süren Demirtaş, "Türkiye Cumhuriyeti'nin Hakkari'deki varlığı karakoldan ibarettir. Karakoldan ibaret kalmış bir devletin de burada hiçbir meşruiyeti yoktur. Bunu artık herkesin görmesi gerek. Buradaki emniyetin, valinin ve komutanların bu gerçeği artık görmesi gerekir. Ankara'dan gönderdikleri her memur, Hakkari'ye geldiğinde Ankara'nın devlet politikasının burada iflas ettiğini bizden daha iyi görüyor.
Ama ısrarla bu halkı ezme, inkar etme politikasını sürdürüyor. Bakın işte daha dün 16 arkadaşımız suçsuz, günahsız bir şekilde gözaltına alındı. Hakkari'nin ve Gever'in bütün gençleri cezaevlerinde, burada olanların da hiçbirinin işi yok. Ya cezaevine atarak cezalandırıyor ya da işsiz, yoksul bırakarak cezalandırıp teslim almaya çalışıyor. Ama devletin ortaya koyduğu bu politika Kürt halkı açısından iflas etmiş, sonuç almayacak bir politikadır. Devlet burada bitmiştir" ifadelerini kullandı.
"YÜZDE 50 OY ALAN BİR PARTİ BURADA POLİSLERLE KONGRE YAPMIŞTIR"
Türkiye genelinde yüzde 50 oy alan iktidar partisinin Hakkari'de polislerle kongre yaptığını öne süren Demirtaş, "Peki bunlar bu gerçeği görüp kabul etmeyecekler midir? Türkiye bunu görmüyor mu? Hakkari bunu izlemeyecek mi? Türkiye genelinde yüzde 50 oy alacaksınız, bütün dünyaya kafa tutacaksınız, 'Dünya lideriyim' diyeceksiniz, 'Dünyayı değiştireceğim' diyeceksiniz, Hakkari'de polislerle il kongrenizi yapacaksınız.
Burada bitmişsiniz, bu bittiğinizi kabul etmeniz lazım. Şimdi bunu kabul etmek yerine BDP'den intikam alıyorlar. AK Parti kongresi fiyaskoyla sonuçlandığı için buraya 3 Kürt kökenli bakan getirmelerine rağmen Hakkari halkı elinin tersi ile onların yaklaşımını ittiği için BDP'den intikam alıyorlar. İki gün sonra BDP'ye operasyon düzenleyip gazeteciler, parti yöneticileri, belediye ve il encümenlerinin evlerini basılıp rehine gibi alıp götürüyorlar. Bu politikayı da sürekli uygulayarak teslim alırız diye düşünüyorlar.
Şimdi ben bu aklı taşıyanlara sormak istiyorum. Kim size bu aklı veriyorsa gerçekten şuna inanıyorlar mı? Biz tutuklayacağız, döveceğiz, coplayacağız ve bir müddet sonra AK Partili bakanlar buraya geldiğinde artık Hakkarililer onları alkışlayacak ve coşkuyla karşılayacak. Buna inanıyorlar mı gerçekten? Kim bu aklı veriyorsa veren de akılsız uygulayan da akılsızdır. Yani bu halkı döverek, tutuklayarak kendinizi sevdireceğinizi mi sanıyorsunuz? Olsa olsa size karşı nefreti ve öfkeyi büyütüyorsunuz. Bu nedenle bu akılsızca, ahlaksızca olan politikayı bırakmanız lazım" şeklinde konuştu.
Hakkari'nin bir Kürt şehri olduğu belirten Demirtaş, "Hakkari bir Kürt coğrafyasıdır. Siz burada Kürt halkının değerlerine sayı duymadan Hakkari halkını yönetemediğiniz gibi sevgisini de alamazsınız. Paşa, vali ve başbakan da olsanız Hakkari halkı size saygı duymaz. Siz Hakkari halkına saygı duyacaksınız. Özelikle Hakkari, Şırnak üzerindeki baskıların en büyük nedeni ve bu baskılardaki ısrarların nedeni buradaki halkın onurlu duruşudur. Bu halk onurunu, şerefini üç kuruşa satmadığı için bu baskıyı görüyor, mesele budur" dedi.
"AK PARTİ'DEN İSTİFA EDİN" ÇAĞRISI
Hakkari'de il ve ilçe teşkilatlarında, belediye ve meclis üyeliklerinde görev alan AK Partililere de seslenen Demirtaş, "Bakın siz orada durduğunuz müddetçe Hakkari halkı üzerindeki baskılar devam ediyor. Bu tutuklamalar, Robaski katliamı, bütün bunlar sizden aldıkları güçle yapılıyor. Sizden rica ediyoruz. İstifa edin, terk edin. Gerek yok. Kongre bile yapılmayan bir partide ne işiniz var? Terk edin. Bu suça sizi bulaştırmak istiyorlar. Bu ahlaksızlığa sizi bulaştırmak istiyorlar, alet olmayın. Hakkari'deki bütün ailelerimiz değerlidir. Bizim için şahsınızı da ailenizi de bu suça ortak etmeyin, yazıktır. Bakın her gün gençler tutuklanıyor. Savaş uçakları ile çocuklarınız bombalanıyor.
Bunu yapanlar bir özür dileme zahmetinde bile bulunmuyor. İşte gelip burada kongre yapıyorlar, siz de yönetici olmak istiyorsunuz. Ben size çağrı yapıyorum, demokratik bir ortam, bir sistem ve demokratik bir yarış olsun, herkes istediği partide özgürce siyaset yapsın. Bizim mücadelemiz de bunun içindir. Ama bir taraftan elindeki polis, savcı, yargı gücü ile bizi ezmeye çalışacak bir parti olacak, demokrasi diyecekler, bir taraftan da yoksul ve haysiyeti için direnecek bir halk olacak. Biz buna parti demiyoruz, kusura bakmasınlar. Parti olsunlar, demokratik yarış içinde olalım. Ama onlar parti filan değil, büyük bir şirkettirler.
Bu şirketin her türlü baskı mekanizması var. Bugün AK Parti bize karşı demokratik yolla, demokratik yöntemle siyasi mücadele yürütmüyor, keşke öyle olsa. Boyunlarının ölçüsünü her platformda veririz biz. Ama elindeki cop, polis, gaz, panzer, savcı, cezaevi, tank, top ve ne varsa partimize karşı kullanıyor. Partimize savaş açmış durumdalar, demokratik bir yarış yok.
Bugün tutuklanan arkadaşlarımız suç işlemişler. Cezaevindekilerin ne suçları var? Bu parti tutukluyor. Hakkarili hiçbir kardeşimiz bu partide görev almamalı, ta ki bu parti halkın iradesine saygı duyana kadar. Rica ediyorum, bu partide kalmayın, bakın size Kürt kökenli diyorlar, siz Kürt kökenli değil Kürt'sünüz. Hiç Türk kökenli diyorlar mı? Siz niye kökenli oluyorsunuz. Bak bize Kürt diyorlar, ama AK Partililer size Kürt kökenli diyorlar. Yani kendini inkar edene Kürt kökenli diyorlar. Kürtseniz, ana diliniz varsa, coğrafyanız varsa ve bunu kabul etmiyorlarsa siz de kabul etmeyin. Kürtler AK Parti'de olduğunuz müddetçe bu halkı ezecekler, yeter artık.
Cumhuriyet tarihi boyunca Kürtler onlara destek verdi, ellerini vicdanlarına koysunlar. Bir taraftan bu halk evlatlarının canını kanını verecek, bir taraftan gençler sizin özgürlüğünüz, onurunuz ve haysiyetiniz için gece gündüz mücadele edecek, direnecek, size emek harcayacak, alın teri dökecek, zindanlara girecek, sokaklarda işkence görecek ama teslim olmayacak, geri adım atmayacak, teslim olmayacak. Bir rant ve ihale için o partide yer alacaksınız. Kim bunu kabul edebilir? Eğer siz de özgürlük istiyorsanız tavrınızı ortaya koyun" ifadelerini kullandı.
"ULUDERE HALKI YALNIZ DEĞİLDİR"
Uludere'de yaşanan katliamın bütün halka yapılmış bir hakaret olduğunu ifade eden Demirtaş, "Sadece Uludere ve Roboski halkına yapılmış bir katliam değildir. O günden bu yana kaç AK Partili Kürt istifa etmiştir? Soruyorum, orada hiç mi vicdanlı kimse yok? Rahat uyuyabiliyor musunuz? Akşamları gidip partisinde oturup çalıştığınız genel başkanınız gece gündüz bize hakaret ediyor. Onlar kaçakçı idi, öldürdük işte, parasını da fazladan verdik, diyor. AK Parti'deki Kürtler, vicdanınız rahat mı, uyuyabiliyor musunuz?
AK Parti'nin İzmir İl Başkanı gümrük kaçakçısıdır. Seçim kurulu il başkanlığını düşürdü. Kaçakçıdır, il başkanı yapıyorlar. Sınır kaçakçısını ise savaş uçağı ile bombalıyor. Kendi kaçakçısını il başkanı yapıyor. Kendi anavatanında, kendi toprağında ticaret yapanı 'kaçakçıdır' deyip savaş uçağı ile bombalıyor. Senin değerin bu kadar, genel başkanının verdiği değer işte bu kadardır. Bu rezalete ne zaman son vereceksin? Biz asla böyle bir çirkinliği kabul etmiyoruz. Kimse gidip, 'Biz de bu partide Kürt sorununu çözeceğiz demesin. Çıksın desin ki, 'Biz rant ve para için oradayız.' Orada bulunan her Kürt, Roboski katliamını kabul ediyor demektir. Aradan 6 ay geçti. İçişleri Bakanını duydunuz, 'Onları öldürmeseydik zaten içeri atacaktık' dedi. Başbakanı duydunuz, 'Kapatın bu konuyu' diyor. 'Her gün Roboski mi konuşulur?' diyor.
AK Parti'deki Kürtleri hala anlamadınız mı? Bize verilen değer, bir katıra verilen değerden daha azdır. Nasıl böyle bir partide yer alırsınız? Ben buradan açık çağrı yapıyorum, terk edin o partinin saflarını. Yeriniz orası değil, siz orada olduğunuz sürece bu zulüm durmuyor. Bu zulmü ve kahrı bu analar ve bu gençler sizin için çekiyor. Siz ihale alasınız diye mi bu zulüm çekiliyor? Hakkari'nin tavrı budur işte. Hakkari'de ülkenin Başbakanın partisi kongre yapamıyorsa Hakkari halkı kendini üç kuruşa satmadığı içindir. Bunun iyi anlaşılması lazım. Bütün Kürtler gözünü buraya dikmelidir.
20 yıldır Hakkari sürekli cezalandırılıyor. İhaleye, ranta teslim olmuyor. 'Önce onurum, haysiyetim' diyor. Bütün yükü Botan çekecek diye bir şey yok. Herkes buradaki onurlu duruşu görmelidir. Bütün bu halk özgürlükleri ve onuru için direniyor. Bu halk kişisel çıkarları için direnmiyor. Hakkari halkı, 'Ben boynumu eğeceğime, boynumu vursunlar daha iyi' diyor" ifadelerini kullandı.
"ASKER VE POLİS AİLELERİNE SESLENİYORUM"
Asker ve polis ailelerine de seslenen Selahattin Demirtaş, "Biz çocuklarınız ölmesin diye uğraşıyoruz. Bütün çabamız bunun içindir. Ama bu Başbakan çıkmış bizi morg bekçiliği ile suçluyor. Utanmıyor musun? Biz barış için gece gündüz yollardayız. Hepsinden Başbakan sorumludur. Cenazeleri morgdan almak suç değil, oraya göndermek suç. Asıl suçlu sensin. Gerillanın, polisin, askerin ve korucunun ölümünden sen sorumlusun. Hepsinin katliamından sen sorumlusun. Türkiye toplumu sorsun, asker ve polis anaları sorsun.
Biz çocuğumuzu sana teslim ederken götür öldürt diye mi teslim ediyoruz? Gelip Hakkari'de Şırnak'ta neden savaşıyorlar? Analar sorsun, 'Benim evladımı neden Güneydoğu'ya savaşa gönderiyorsun?' diye. Başbakan bunun cevabını bir versin bakalım. O halk barış, özgürlük istiyor. Sen neden benim evladımı dağa taşa operasyona gönderiyorsun? Asker, polis anaları önce bunu sorsun, sonra gelip bizden hesap sorsunlar. Savaşa gönderip öldürten biz değiliz, Başbakanın kendisidir. Onun kanı üzerinden siyaset yapan Başbakanın kendisidir, dönüp bizi suçlayan da Başbakandır" ifadelerini kullandı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara