Bozdağ: Türkiye'de her türlü dine saygı var

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından düzenlenen ‘Konuk Öğrenciler Kültür Şöleni’nde 85 ülkeden Türkiye’ye okumak için gelen öğrencilere seslenen Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, birlikte yaşayabilmenin önemine dikkat çekti. Türkiye’nin geçmişinde ve bugününde farklı renklerin, dillerin nasıl yaşadığının örneklerle dolu olduğunu belirten Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu bugünde böyle. Türkiye’nin neresine bakarsanız bakın hangi yöresine giderseniz gidin, Hıristiyanlıkla Müslümanlığın her türlü etnik yapıdan gelen insanların, Yahudiliğin her tür dini anlayışın ve yaşayışın nasıl büyük bir ahenk içerisinde yaşadığını görürsünüz. Bakarsınız bir kilise var yanında da Havra var, Cami var. Hepsine giden var, hepsine gelen var.”

Bunun daha iyi anlaşılabilmesi için Osmanlı coğrafyasının tek tek incelenmesi gerektiğini ifade eden Bozdağ, “Baktığımızda sömürgeci ülkelerin yaşadıkları yerlerde 50 senede 100 senede dinleri dilleri, kültürleri, sanatı nasıl tahrip ettiklerini, nasıl bir asimilasyon politikasını uyguladıklarını görme imkanı buluyoruz. Ben başka ülkeleri gezen kardeşlerinizden bir tanesiyim. Bakıyoruz bir ülke resmi dili belli ama devletin yetkilileri kendi dillerinde değil, başka ülkelerin dilleri ile konuşuyorlar. Kendi ülkelerinden ziyade başka ülkelerin kültürleri ile övünen pek çok ülke var. Ama Osmanlı coğrafyasında baktığımız zaman yüz yıllar geçmiş, 300-400 yıl geçmiş diller, dinler dimdik ayakta varlığını koruyor, dinler varlığını koruyor, kültürler, mabetler varlığını koruyor. Bu büyük olmanın bu bütün insanlara yaratılanı severiz yaratılandan ötürü anlayışının nasıl birlikte yaşama kültürünü nasıl hayata geçirdiğini en güzel şekilde bütün dünyaya göstermektedir.” diye konuştu.

Bugün birlikte yaşama kültürünü yok etmek için özellikle batıda giderek artan bir İslamofobi’nın yayıldığını vurgulayan Bozdağ, kendisinden başkasına yaşama hakkı verilmediği bir dönemde, birlikte barış ve huzur içinde yaşamaları için geçmişe iyi bakmaları gerektiğine dikkat çekti.

"NORVEÇ'TE BREİVİK İSİMLİ KİŞİ 70 KİŞİYİ KURŞUNA DİZDİ DİYE "HIRİSTİYAN TERÖRÜDÜR" DEMEDİK"

Cihan'da yer alan habere göre, Avrupa’da ve Amerika’da birlikte yaşama kültürünü yok etmek isteyenlerin arttığını bildiren Bozdağ, “Düşünün Norveç’te Breivik denen bir kişi tanımadığı yaklaşık 70 insanı kurşuna diziyor ve kendisinin bir suçlu olmadığını da söyleyebiliyor. İşte bir insanın nasıl bir ölüm makinasına döndüğünün en somum örneği budur. Ama Breivik bunu yaptığı zaman hiçbir Müslüman kalkıp şunu demedi: “İşte Hıristiyan terörü, Hıristiyan teröristler” demedi. Niye demedi çünkü her dinin mensupları içerisinde yanlış yapanlar olabilir. Her etnik yapı içerisinde yanlış yapanlar olabilir. Birinin yaptığı suçtan dolayı başkalarını suçlamak cahiliye adetidir. Orta çağın karanlıklarında kalmış anlayıştır.” ifadelerini kullandı.

Dönerci cinayetlerinde Müslüman Türklere karşı uygulanan saldırılarda hayatlarını kaybedenleri hatırlatan Bozdağ, “Biz hiçbir zaman böyle bir yanlışın içine düşmedik. Neden suçlamadık çünkü bizim içinde bulunduğumuz medeniyet bir kişinin hatasını o kişinin toplumuna mal etmeyi ret eder. Eğer böyle yapmazsanız işte İslamofob’yaya prim vermiş olursunuz.”

"MÜSLÜMANLAR HEM HİLKATTE HEM DE DİNDE KARDEŞTİR"

Hz. Ali’nin sözüne atıfta bulunarak insanlar hilkatte kardeş olduğunu aktaran Bozdağ, “Bu güçlendiği zaman dünyaya huzur gelecektir. Ama Müslümanlar bir de dinde kardeştir. Ama dünyanın çeşitli yerlerine baktığımızda bu kültürden nasibini almamışların taraftar bulduğunu görüyoruz. Onun için İslam bu ayrışmaları men eden yasakları getiriyor. Hani Yunus diyor ya “gelin tanış olalım, işi kolay kılalım. Sevelim sevilelim bu dünya kimseye kalmaz.” İşte bizim anlayışımızda bu var.” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.