Militan babası A.G., örgüt talimatıyla Suriyeli PKK'lının cesedini "oğlum" diye alıp, olaylı törenle toprağa verdi. Babanın dağdaki gerçek oğluyla konuşması dinlemeye takılınca oyun ortaya çıktı.
PKK 'nın şehirlerde olay çıkarmak ve güvenlik güçleriyle vatandaşları karşı karşıya getirmek için hayata geçirmeye çalıştığı plan, oğlu dağda olan PKK'lı babasının telefonlarının dinlenmesiyle ortaya çıkarıldı.
Olay şöyle gelişti:
Batman'da 2010'un temmuz ayında çıkan çatışmada öldürülen PKK'lının cesedi devlet hastanesi morguna konuldu.
2 gün sonra savcılığa başvuran A.G., cesedi teşhis edip "Bu benim oğlum M.G." dedi. Teşhis üzerine ceset DNA testi yapılmaksızın A.G.'ye teslim edildi. Cenaze, kalabalık konvoy eşliğinde defnedilmek üzere Batman'a götürüldü.
20 bin kişinin katıldığı cenaze töreninde kalabalık devlet aleyhine intikam sloganları attı. Cenazede çıkan olaylarda 15 kişi gözaltına alındı, çok sayıda polis de yaralandı. A.G. mezarlıkta, "Bu sadece bizim şehidimiz değil, ona sahip çıkan onurlu Kürt halkının da şehididir" dedi. Törene katılan BDP'li Batman milletvekili Ayla Akat ise, "Başbakanın da, AKP'nin de, muhalefet partilerinin de maskesini düşürdük. O sahte maskenizi halkımız düşürdü. Cumhuriyet tarihinden beri Kürtleri temizlemeye çalıştınız ama sonuç ortada" diye konuştu.
"CENAZE ÇOK İYİ OLDU"
Ancak başka bir soruşturma kapsamında telefonları dinlenen A.G.'nin cenazeden birkaç gün sonraki konuşmaları gerçeği ortaya çıkardı. A.G.'nin, "öldü" diye teşhis edip, kaydını da nüfustan ve arama kayıtlarından düşürdüğü PKK'lı oğlu M.G. olduğu tespit edildi.
Polisin yaptığı araştırmada cesedin Suriye'nin Halep kenti nüfusuna kayıtlı "Baz" kod adlı Welat Xalit'e ait olduğu belirlendi. A.G. hakkında, "terör örgütünün istekleri doğrultusunda yargı ve kolluk mensuplarını yanıltarak örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek ve olay çıkmasına sebebiyet vermek" gerekçesiyle 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Düzenlenen törenin örgüt propagandasına dönüştüğü bildirilen iddianamede, A.G.'nin törenden sonra oğlu M.G. ile telefonda görüştüğü ve "Bir sorun yok. Cenaze çok iyi oldu. Sıkıntı sorun olmadı" dediği belirtildi.
A.G.'nin oğluymuş gibi cenazeyi alıp örgüt propagandasıyla toprağa vermesi Adalet Bakanlığı'nı harekete geçirdi.
Bakanlık, DNA testi yapılmadan cesetlerin teslim edilmemesi yönünde genelge yayımladı.
