Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

MHP ve BDP olmadan Kürt sorunu çözülür mü?

Murat Yetkin: MHP ve BDP'nin katılmadığı, AK Parti ve CHP'nin işbirliğiyle oluşacak zeminde soruna yaşayabilir bir çözüm bulmak mümkün müdür?

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-06-07 11:48:28

MHP ve BDP olmadan Kürt sorunu çözülür mü?
Murat Yetkin*

Eğri oturup doğru konuşmak lazım; Cumhuriyet tarihinde ilk defa iki rakip siyasi akımdan gelen iktidar ve ana muhalefet partileri Kürt sorununa birlikte çözüm bulmak için anlayış birliğini dün ilan ettiler.

Bu bakımdan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kürt sorunu için Meclis’te birlikte çalışma önerisini, hem de Uludere tartışmalarının doruğundayken önermesi ne kadar değerliyse, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın CHP dört partili bir Meclis komisyonu için MHP’yi ikna edemezse AK Parti’nin CHP ile bu konuda görüşmeye devam etme kararı da o kadar değerlidir.
Dolayısıyla Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun Kürt sorununa partiler üstü çözüm doğrultusunda attığı adımı, bir adım öteye taşıyarak karşılık vermiştir.

Açıkçası, dün AK Parti Genel Merkezi’nde yapılan görüşme sonrasında CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu tarafından (önerinin diğer taslak yazarı Sezgin Tanrıkulu ile birlikte) düzenlenen basın toplantısında AK Parti’nin ‘MHP ve BDP ikna edilirse bu komisyona katılacağı’ yolundaki açıklaması, tam olarak ‘Bundan bir şey çıkmaz’ kötümserliğini doğru çıkarır nitelikteydi.

Ancak onun hemen arkasından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’in çıkıp CHP’nin MHP ve BDP’yi ikna edememesi halinde, bugün toplantıya katılan heyetlerin bir komisyon oluşturup görüşmeyi sürdürebileceği kararını ilan etmesi asıl ilerlemeyi sağlayan hamle olmuştur.

Çünkü birincisi, BDP diye bir sorun olmadığı biliniyor; BDP zaten Kürt sorunu konusundaki böyle bir çalışmaya katılmaya gönüllü olduğunu açıkladı. İkincisi, sorun bu açıklamaya dek MHP idi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bırakalım böyle bir toplantıyı bir yana, Kürt sorununu Kürt sorunu olarak adlandırmaya dahi karşı olduğunu zaten salı günü yapılan Meclis grup toplantısında ilan etmişti. Dünkü görüşmenin ardından MHP tarafından yapılan açıklamadan da CHP’nin muhtemel girişimlerine kapının kapalı olduğu tekrarlanmıştır.

Dolayısıyla AK Parti’nin CHP’ye “Gidin MHP’yi ikna edin” demesi, MHP’yi kilit parti yapmanın ötesinde, CHP’nin önerisini daha orada öldürmek, Kürt sorununa belki de çözüm yolunu açabilecek böyle bir işbirliği imkânını daha doğmadan öldürmek anlamına gelecekti. Bu imkân tarihimizde ilk defa dün itibariyle vardır. Loğoğlu’nun dile getirdiği “Halk şiddet dursun istiyor, biz de buna cevap vermek istiyoruz” ifadesi çok yalın ve somut bir hedeftir.

Şu soru meşrudur: MHP ve BDP’nin katılmadığı, AK Parti ve CHP’nin işbirliği ile oluşacak bir zeminde Kürt sorununa yaşayabilir bir çözüm bulmak mümkün müdür?

Bu soruyu sorarken BDP’nin MHP olmasa da iki büyük partiyle işbirliği yapma niyetinde olduğunu, ama MHP’nin olmadığı bir zeminde özellikle AK Parti’nin BDP’yi bu işbirliğine –en azından mevcut politikalarıyla- katmaya hevesli olmayacağını hesaba katmakgerekir.

Öte yandan dört partinin katılımıyla bulunacak çözümün AK Parti ve CHP ile bulunacak çözüm zemininden daha iyi olacağı konusunda bir garanti de yoktur. Hatta öyle bir komisyonda MHP-BDP muhtemel zıtlaşması nedeniyle, AK Parti-CHP zemininde kabul görebilecek bazı konuların tamamen mutabakat dışı kalması ihtimali de yüksektir.

Dolayısıyla, evet, AK Parti ve CHP’nin uzlaşabileceği muhtemel bir zeminde Kürt sorununa bulacağı çözüm yolu, toplumun geniş kesimlerince benimsenmeye daha yakın bir yol olacaktır.

Erdoğan ve Kılıçdaroğlu, kötümser yorumlara aldırmadan atmaları gereken ilk adımları attılar. Şimdi bu tarihi fırsatı kaçırmamak için devamını da özenle getirmeleri bekleniyor.

*Radikal

SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara