Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Konteynır kente sıkışmış bir halk var Kilis’te

Kilis’teki Öncüpınar Sınır Kapısı’nın hemen yanına Suriyeli göçmenler için kurulan sığınmacı kampında 9600 Suriyeli yaşıyor. Her biri 6’şar kişilik olmasına rağmen, en az 10 kişinin yaşadığı toplam 2600 konteynırdan oluşan kamp, 360 dönüm arazinin üstüne kurulmuş durumda. Kamp, uluslararası ilişkilerin tozu dumanı arasında yitip giden insan hikâyeleriyle dolu.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-06-07 11:32:47

Konteynır kente sıkışmış bir halk var Kilis’te
Suriye’de olup bitenler, tam bir yıldır dünyanın gündeminde. Ülkede büyük bir trajedi yaşanıyor ve Esad güçleriyle çoğunluğunu Sünni direnişçilerin oluşturduğu gruplar arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Şu ana kadar binlerce insanın can verdiği çarpışmalar, zaten otoriter bir rejim tarafından yönetilen Suriye’de yaşamı iyice dayanılmaz hale getiriyor. Bunun sonucu olarak da binlerce kişi sınırdan Türkiye’ye geçerek konteynır ve çadır kentlerde sığınmacı olarak yaşamak zorunda kalıyor.

AGOS.com.tr 'nin haberine göre; Suriye’de sorunun nasıl çözüleceği muamması sürerken, uluslararası güç dengeleri, bir müdahale yapılıp yapılmayacağını; eğer yapılacaksa bunun niteliğinin nasıl olacağını belirleyecek. Türkiye’de AK Parti iktidarı Esad rejiminin işlediği suçlara daha fazla seyirci kalınmaması yönünde çağrıda bulunurken, bazı siyasi gruplar ise, Suriye’de aslında kan dökülmediğini, olan bitenin bir Batı uydurmacası olduğunu iddia ediyor. Tüm bu hesaplaşmalar ve “dengeler” içinde gerçek daha da belirsiz bir hal alırken, kesin olan bir şey var, kim ne derse desin, bugün binlerce insan, Türkiye’nin güney şehirlerinde, çok güç koşullarda yaşıyor ve arkalarında, sindirilmesi ağır bir tarih var. Pek çoğunun ailesinde Esad rejimi tarafından katledilen veya tutsak edilenler var; aralarında bazıları ise bizzat ağır işkencelerden geçmiş.

Dışişleri Bakanlığı’ndan aldığımız izinle, Kilis’teki Öncüpınar Sınır Kapısı’nın hemen yanına kurulmuş olan sığınmacı kampına gittik. Cuma gününün tamamını geçirdiğimiz kamptaki günlük hayatın akışını anlamaya, insanların neler yaşadıklarını öğrenmeye çalıştık. Burada anlattıklarımız, Suriye’de olan bitene dair büyük ve doğru resmi vermeye yetmeyecektir şüphesiz. Ancak fotoğrafçı arkadaşım Erhan’la birlikte, bir kez daha çok iyi anladık ki, büyük siyasi çıkar çatışmalarının tozu dumanı arasında, her zaman olduğu gibi yine insanlar var. O konteynır kente sıkışmış bir halde yaşayan bir halk var. Her şeye rağmen ayakta kalmaya, kamp koşullarına uyum sağlamaya çalışan, kâh dua eden, kâh müzik dinleyen, kâh çocuklarıyla oyun oynayan insanlar onlar.

İşin acı tarafı ise, Kilis halkının, Suriye’deki sınır ticaretini engellediği ve gelir kapılarını kapattığı için bu insanlara önyargıyla ve büyük bir öfkeyle bakması. Misafirperverliğiyle ünlü olduğu söylenen ‘Türk halkı’nın, ülkelerindeki ateşten kaçan ve Türkiye topraklarına sığınan Arap nüfusa karşı beslediği duygular, bu ülkede Kürt sorunu başta olmak üzere sorunlarımızın neden çözülmediğini de gösteriyor aslında.

Haber Ara