Mayıs ayı başında Gürsel Tekin'in istifasıyla sarsılan CHP'de son günlerde yaşanan sessizlik sürerken, keskin çıkışlarıyla gündeme gelen CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan ise haftalardır MYK toplantılarına bile katılmadığı ortaya çıktı.
CHP'nin YARSAV'dan transfer ettiği ve Grup Başkanvekilliği'ne getirdiği Emine Ülker Tarhan, partinin en sert çıkışlarını yapan isimlerinden biri olarak biliniyor. YARSAV Başkanlığı döneminde HSYK'ya seçilecek üyelerle ilgili "YARSAV'ın militanı olacak adam lazım bize" şeklindeki ifadeleri ses kaydına takılan Tarhan, bu sözlerini de yalanlamamış ve "YARSAV'ın militanı olmakta yanlış bir şey yok" demişti. Tarhan'ın yaklaşık 2 aydır haftalık MYK toplantılarına da katılmadığı öğrenildi. Tarhan'ın buna gerekçe olarak da etrafındaki kişilere, parti yönetimini eleştirerek, toplantılarda politika üretilmediğini dile getirdiği belirtiliyor.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun büyük umutlarla YARSAV'dan transfer ettiği Emine Ülker Tarhan'ın sessizliğinin altında aslında genel başkanıyla yaşadığı görüş aykırılıklarının yattığı kaydedildi. Tarhan'ın şikayetlerini, "Oy oranımız artmıyor. Tutuklu vekiller ile ilgili gelişme sağlayamadık ve genel anlamda politika üretemiyoruz" diye sıraladığı öğrenildi.
6 HAFTADIR DEVAMSIZ
Partiye yakınlığı ile bilinen "gerçekgündem" isimli sitenin yazarı Barış Yarkadaş da, Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan'ın 6 haftadır merkez yönetim kurulu toplantılarına katılmadığını yazdı. Habere göre, partinin politika üretemediğini belirten Tarhan, yakın çevresine, "Politik bir üretim yok, bu yüzden gitmiyorum" diye şikayette bulundu.
TEKLİFE İMZA KOYMADI
CHP Grup Başkanvekili Tarhan'ın bu şikayetlerini bir hafta önce görüştüğü Kılıçdaroğlu'na da ilettiği belirtildi. Parti içinde "ulusalcı" olarak bilinen Emine Ülker Tarhan'ın, CHP'nin başta Kürtçe olmak üzere Türkçe dışındaki diğer dillerde de seçim kampanyası yapılabilmesini öngören kanun teklifine de imza atmayı reddettiği öğrenildi.
KÜRTÇE KRİZİ
Tarhan, CHP Grup Başkanvekilleri Akif Hamzaçebi ile Muharrem İnce'nin başta Kürtçe olmak üzere, Türkçe dışındaki dillerle de 'seçim kampanyası yapılabilmesi'ni öngören, kanun teklifine de imza atmayı reddetmişti
