Sansür yasası darbecilere yarayacak

Haber: Murat Alan

3. yargı paketinde yer alan ve derin yapılanmaların ses kayıtlarının yayınlanmasını suç sayan taslağın, cuntacıların ekmeğine yağ süreceği belirtiliyor. Geçmişte yayınlanan pek çok ses kaydı, milli iradeye yönelik birçok girişimin önüne geçilmesini sağlamıştı.

Ve sonunda CHP ile kartelin kasıtlı olarak tırmandırdığı ‘herkes dinleniyor’ paranoyası meyvesini verdi. Darbecileri, cuntacıları ve onların derin planlarını deşifre eden gazeteciler 2 ila 5 yıl arasında hapisle cezalandırılabilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonu’nda kabul edilen 3. yargı paketi taslağında yer alan “Aleniyet kazanmış ses kaydını haber yapan gazetecilerin 5 yıl hapisle cezalandırılmasına” yönelik düzenleme, Balyoz, Ergenekon ve olası eylem planları içinde yer alanlara rahat bir nefes aldıracak. Basın özgürlüğünü genişletmek için hazırlanan taslağa son anda eklenen maddenin TBMM tarafından da kabul edilmesi halinde alçak planları ve çirkin ilişkileri ortaya koyan ses kayıtları haberleştirilemeyecek. Yasayla darbe planlarına ilişkin ses kayıtları bir şekilde aleniyet kazansa dahi kayıttaki ifadeleri haberleştiren gazeteciler 2 ila 5 yıl arası hapisle cezalandırılacağı belirtilirken, geçmişte yayınlanan ses kayıtları yargı mensupları, askerler ve siyasetçilerin içinde bulunduğu kokuşmuşluğu ortaya koymuştu. İnternete düşen ses kayıtlarında ‘APO’ya ihtiyacımız var’, ‘12. ve 14. Mahkeme bizden’, ‘iç savaş çıkartacağız’, ‘çoluk çocuk demeden yok edeceğiz’ şeklinde korkunç ifadeler yer almıştı.

Alçak Plânları Bu Kayıtlar Deşifre Etti

Taslağın TBMM’de değişikliğe uğramadan kabul edilmesi durumunda yayınlanması suç sayılacak ses kayıtları geçmişte birçok olayın iç yüzüne ilişkin önemli bilgilerin ortaya çıkmasını sağlamıştı.

İşte o kayıtlardan bazıları:

Mumcu’ya Baskı, “Bu İşi TSK Temizler”

Emekli Genelkurmay Başkanı Org. İsmail Hakkı Karadayı’nın cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi ANAP lideri Erkan Mumcu’yu aradığı ve oylama için Meclis’e girmemesi yönünde telkinlerde bulunduğu ortaya çıkmıştı. İnternete düşen ses kaydında “Mumcu zaten teklifi yapan p.....k kendisi. Ben şeye girme dedim cumhurbaşkanlığı seçimine kesinlikle girme dedim. Girmedi o girseydi seçiliyordu. Bu işi TSK temizler” gibi ifadeler var.

“Her Şeyin Bir Zamanı Var, Zannetmeyin Ki Seyrediyoruz”

Bülent Arınç’a yönelik suikast girişimi ve Kozmik odadaki aramalarla ilgili eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un şok bir ses kaydı ortaya çıkmıştı. Ses kaydında Başbuğ “İçimizdeki çürükler yüzünden bilgi sızıyor. Her şeyin zamanı var! Zannetmeyin ki olayları uzaktan seyrediyoruz...” şeklinde konuşmuştu.

“Taaruza Geçeceksek En Uygun Bölge Benim Bölgem”

AK Parti hükümetini devirmeye yönelik “İrticayla Mücadele Eylem Planı”nı hazırladığı iddiasıyla yargılanan Dursun Çiçek ise internete düşen ses kayında soruşturmanın akamete uğratılması, silahlı kuvvetler içindeki illegal yapılanmanın ortaya çıkarılmaması için yapılması gerekenleri izah ediyor. Kayıtta Çiçek, “Yani Jandarma Kriminal şu anda süreci tersine çevirecek tarihi bır konumda. En kötü senaryo kurumla hesaptır, yoksa sivilleri adliyeyi hallettik. İkinci başkan ile birinci başkana bu konuda çok kırgınım. (Jandarma Kriminal’e) Adam tereddüt belirtir ya. Diyelim ki doğru adam bir tereddüt ifade etmez mi ya! Taaruza geçeceksek en uygun bölge benim bulunduğum yer” diyor.

“12 Ve 14. Ağır Cezalar Bizden”

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklandıktan sonra ilginç bir şekilde tahliye edilen eski Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur’un eşi Mukaddes Eruygur olduğu iddia edilen kişi, eşinin tahliyesi için ‘mahkeme seçimi’ üzerine konuşuyor. Eruygur, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz’ün istekleri doğrultusunda karar verdiğini, 12 ve 14. Ağır Ceza Mahkemeleri’nin ise kendilerinden olduğunu şu sözlerle belirtiyor: ‘12 ve 14. mahkemeler bizdenmiş. Ankara Barosu, İstanbul Barosu, İzmir Barosu ‘hazırız biz’ dediler.”

“Ben Destek Vermesem Bitlis’i Öldüremezlerdi”

Ergenekon sanığı Arif Doğan internete düşen ses kaydında JİTEM’i kendisinin kurduğunu, Eşref Bitlis suikastında parmağı olduğunu belirtmişti. ‘Ben destek vermesem Eşref Bitlis’i öldüremezlerdi’ dediği belirtilen Ergenekon sanığı Arif Doğan, internet sitelerine düşen ses kaydını doğrulamıştı.

“İki Aya Kadar Çıkacağız Bu Ülke İç Savaşla Kendine Gelecek”

İnternete düşen iki ses kaydı gündemi derinden sarstı. Balyozcu iki paşaya ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarında, “sağlam kaynaklar”a dayandırılan haberlerde Balyozcuların yakın zamana çıkacakları ve çoluk çocuk demeden rövanş alacakları belirtiliyor.

Balyoz darbe planı davasından tutuklu Tuğamiral Fatih Ilgar’a ait olduğu iddia edilen ses kaydında, sanıkların iki aya kadar çıkacak bir kanunla serbest kalacakları ifade ediliyor. Başbakan’a ve Genelkurmay Başkanlarına hakaret eden ses, “Bu ülke ya ekonomik krizle ya bir iç savaşla kendine gelecek. Bu bir savaşsa savaş yapacağız” diyor. Balyoz davasının tutuklu sanıklarından Tümamiral Cem Aziz Çakmak olduğu iddia edilen kişi ise sağlam kaynaklardan istihbarat aldıklarını, bir sene içinde çıkacaklarını anlatıyor. Kanlı bir rövanştan bahsediyor. Çoluk çocuk demeden intikamın alınacağını söylüyor. İşte söz konusu kayıtta yer alan ifadeler: “Şimdi ben şuna inanıyorum. Bir insanın en zayıf olduğu zaman ne zamandır biliyor musun? Kendine çok güvendiği zaman. En zayıf olduğu zaman o zamandır. Ben bu kadar söyleyeyim yeter. Biz de çok güvendik, ondan zayıftık. Şimdi de aynı hatayı onlar yapıyor.”

“Öcalan’a Çok İhtiyaç Var!”

Türkiye bir dönem yüksek yargı mensuplarının içinde bulundukları kokuşmuşluğu da bu ses kayıtlarından öğrenmişti. ‘dailymotion.com’a düşen skandal ses kaydında Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesi Hamdi Yaver Aktan olduğu iddia edilen kişi, iki yüksek yargıca referandumun reddedilmesi için her yolu denediklerini anlatıyordu. Aktan, bunun için Öcalan’a çok ihtiyaç olduğunu söylüyor. “CHP, BDP’yi yanına almalı. Yani Kürtler ‘evet’ derse gidiyor bu iş...” diyor. Kayıttaki kişi “Kürtleri gözden geçirmek lazım, Kürtlere ihtiyaç var. Abdullah Öcalan’a çok ihtiyaç var şimdi” şeklinde konuşuyor.

CHP’li Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz’ın yolsuzluk ve rüşvet çarkını itiraf ettiği, “Yamyamları doyuramıyorum” şeklindeki ses kaydı da siyasetteki kokuşmuşluğu gözler önüne sermişti.

Yeni Akit