Türkiye kendi 'helal jelatini'ni üretiyor

Çok değerli bir protein olan jelatin, gıda sektöründe yaygın şekilde kullanılıyor. Ancak dünyada bir yılda üretilen 360 bin ton gıda jelatinin 350 bin tonu Batılı ülkelerde imal ediliyor. Üçte birini Müslümanların tüketmesine karşılık yaklaşık yüzde 60'ı domuz derisinden yapılıyor. Kaynağı sebebiyle büyük tartışmalara sebep olan ve şüpheyle yaklaşılan jelatini Türkiye artık kendi üretmeye başladı. Üstelik de helal ve bütün aşamaları izlenebilir bir şekilde. Halavet Gıda markasıyla Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesi'ndeki tesislerde üretilen sığır jelatini için Dr. Bilal Alkoç ve Serhat Uğur Başyiğit 6 yıl süren bir Ar-Ge çalışması yaptı. İtina Gıda'nın akademik heyetinden de destek aldılar.

Halavet Gıda markasıyla üretilecek jelatin için Dr. Bilal Alkoç ve Serhat Uğur Başyiğit 6 yıl süren bir Ar-Ge çalışması yaptı.

Zaman gazetesinden Zeynep Haşlak'ın haberine göre; teknolojisini kendilerinin hazırladığı jelatin üretiminin, mezbahadan deri fabrikasına, oradan da jelatin fabrikasına kadar bütün aşamaları müşteriler tarafından izlenebiliyor. Alkoç, Gönen'deki başka bir firma ile birlikte Türkiye'nin ihtiyacı olan 6 bin ton jelatini üretebilecek kapasiteye sahip olduklarını, ancak jelatin için hammadde miktarının yetersiz olduğunu belirtiyor. Türkiye'de yaklaşık 2 bin ton hammadde bulunduğunu aktaran Alkoç, diğer fabrikanın da üretime başlamasıyla jelatin üretimi yapılan hammadde fiyatının yüzde 600 oranında artmasından şikayetçi. Alkoç, "En büyük açıklarımızdan biri olan izlenebilir ve helal sığır jelatini üretimi sorumluluğu Türkiye'de en fazla deri tabaklayan şirketimize düştü." şeklinde konuşuyor.

Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesi'nde kurdukları tesislerde üretime başlayan Halavet Gıda ve İskefe Deri'nin sahibi Alkoç, Türk deri sektöründeki güçlü ve stratejik konumları sebebiyle derinin yan ürününden elde edilen jelatin üretiminin de kendilerine düştüğünü kaydediyor. Türkiye'nin deride güçlü bir ülke olduğunu, ancak bu zamana kadar üretim yapmadığını dile getiren Alkoç, "Şu an Türkiye'de biz ülkenin ihtiyacının büyük bir kısmını izlenebilir bir şekilde üretecek organizasyonu yaptık. Burada teknolojiyi de kendimiz geliştirdik. 6 yıllık bir Ar-Ge çalışması sonucu bu tesisi kurduk." ifadelerini kullanıyor.

Jelatinin dünyada değerli ve aranan bir ürün olduğunu kaydeden Alkoç, hammadde yetersizliği sebebiyle kısa dönemde ihracat düşünmediklerini belirtiyor. "Biz her ne kadar bakın biz mezbahadan itibaren aldığımız hammaddeye dikkat ediyoruz. Mezbahadan sonra onu deri fabrikasında da izlemeye dikkat ediyoruz. Jelatin fabrikasına geçtiğimiz zaman orada da dikkat ediyoruz. Size teslim ettiğimiz jelatin iyi bir jelatin desek bile bizden bağımsız bir müşahit denetici firmanın piyasada bu zinciri denetlemesi gerekiyor." sözleriyle izlenebilirliğe dikkat çeken Alkoç, denetici firmaların zamanla piyasada markalaşmasının tüketiciye alışverişte güven ve huzur vereceğini belirtiyor. Helal ve yenilebilir ürün üretmek için İtina Gıda'nın akademik heyetinden destek aldıklarını sözlerine ekliyor.

JELATİN NASIL ELDE EDİLİYOR?

Çok değerli bir protein olan jelatin, gıda sektöründe yaygın olarak şekerlemeler, tatlılar, süt ürünleri, et ürünleri, soslar ve çorbalar, içecekler, fırın ürünlerinde kullanılıyor. Kilolarca bonfileye eşdeğer protein jelatinden sağlanabiliyor. Jelatin, derinin yarma denilen yan ürününün bir alt yan ürünü olan etek ve boyun kısmından elde edilebiliyor. Ayrıca memeli hayvanların dokularında, kasları kemiklere, kemikleri birbirine ve diğer organlara bağlayan kısımlarında bulunan kollagenlerden de üretilebiliyor. Hayvanların (çoğunlukla sığır ve domuzların) deri, kemik ve bağ dokularının uzun üretim süreçlerinden geçirilmesi ile üretiliyor. Jelatinin kalitesi bloom adı verilen jelleştirebilme kapasitesine göre değişiyor. Ayrıca jelatinin kokusuz, renksiz ve saydam olması kaliteli olduğunu gösteriyor.