Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması 10 yıllık kazanımları yok eder'

Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı Mehmet Kasap, özel yetkili mahkelerin kaldırılmasının 10 yılda elde edilen tüm kazanımları yok edeceğini söyledi.

Konuya ilişkin yazılı açıklama yapan Kasap, Anayasal demokratik hukuk sistemi ve milletin; PKK/

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-06-01 11:11:19

'Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması 10 yıllık kazanımları yok eder'
Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı Mehmet Kasap, özel yetkili mahkelerin kaldırılmasının 10 yılda elde edilen tüm kazanımları yok edeceğini söyledi.

Konuya ilişkin yazılı açıklama yapan Kasap, Anayasal demokratik hukuk sistemi ve milletin; PKK/KCK ve diğer terör örgütleri, cunta yapılanmaları, vesayet sistemi ve mafya tipi örgütler karşısında son 10 yılda elde ettiği tüm kazanımları yok etme riski taşıyan bu yasal düzenleme girişiminden vazgeçilmesini istedi.

Pek çok Avrupa Birliği ülkesinde ve diğer demokratik hukuk devleti sayılan dünya devletlerinde de ihtisas mahkemeleri bulunduğuna dikkat çeken Kasap, "Özel Yetkili Savcılık ve Mahkemeler, kuruldukları 2004 yılından bu yana Anayasal düzene karşı suç işleme teşebbüsü içinde bulunan bir çok cuntayı deşifre ederek yargı önüne çıkarmış; terörle mücadelenin hukuk zemininde başarı ile yürütülmesine ön ayak olarak hem terör örgütünü zayıflatmış hem de masum ve suçlu ayırımını başarı ile yaparak terörle mücadelede daha önceki dönemde yapılan hatalara son vermiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, (Ergenekon Davalarında) Anayasal düzene karşı suç işlemek iddiası ile tutuklu olarak yargılanan 6 sanığın adil yargılanma haklarının ihlal edildiği ve haksız yere tutuklu bulundukları iddiası ile yaptıkları başvuruları reddetmiş; özel yetkili mahkemelerin meşru ve gerekli olduğunu tespit ederek, tutuklama ve tutukluluğun devamına ilişkin kararlarının da meşru ve hukuki olduğuna karar vermiştir. Ülkemizde faaliyetlerini yürüten silahlı terör örgütlerinin militan sayısı birçok Avrupa ülkesinin ordusundan daha çok, ellerindeki silahlar da bu ordulardan daha fazladır. Bu ülkeler bile özel yetkili mahkemelere benzer mahkemelere ihtiyaç duyarken biz niçin bu mahkemeleri kaldırılmak istiyoruz?" dedi.

'SAVUNMA HAKKI İHLALİ DOĞRU DEĞİL'

Bu mahkemelerde savunma hakkının ihlal edildiği, herkes hakkında mahkumiyet cezası verildiği iddiasının da doğru olmadığını vurgulayan Kasap, şöyle devam etti: "2011 yılı verilerine göre Özel Yetkili Mahkemeler, yüzde 50,5 (yüzde 39,7 hapis, yüzde 10,5 para cezası ve diğer; toplam yüzde 50,5) oranında mahkumiyet, yüzde 17,2 oranında beraat, yüzde 32,3 oranında ise diğer (düşme, erteleme, zamanaşımı vb) türde karar vermiştir. Yine bu mahkemelerde çok karmaşık davalar görülmesine rağmen ortalama yargılama süresi 325 gün olup tüm diğer ceza (ağır, asliye, sulh, trafik, icra ceza) mahkemelerinin ortalama yargılama süresi olan 297 günün çok az üzerindedir. Örgütlü suç ve terörle mücadele uzman olan Özel Yetkili Mahkemeler, sadece 2011 yılında Terörle Mücadele Kanunu'na muhalefet suçundan 7 bin 224, Anayasal Düzene Karşı Suçlardan 4 bin 788, Uyuşturucu İmal ve Ticareti suçundan 6 bin 601, cebir ve şiddet yöntemleri kullanan suç örgütü kurmak suçundan 4 bin 133, Gasp ve benzer suçlardan 2 bin 651 mahkumiyet kararı tesis etmiştir."

'DEMOKRATİK HUKUK DEVLETİ GÜÇLENDİRİLDİ'

Bu mahkemeler sayesinde 12 Eylül ve 28 Şubat darbelerinin failleri de dahil olmak üzere cunta örgütlenmeleri deşifre edilerek yargı önüne çıkarıldığını anlatan Kasap, böylelikle demokratik hukuk devletinin güçlendirildiğinin altını çizdi.

Özellikle büyükşehirlerde esnaf ve iş adamlarını tehdit eden mafya tipi örgütlerin yok denecek seviyeye indirildiğini dile getiren Kasap, devlet otoritesini yok sayarak Doğu ve Güneydoğu Bölgesi'ne vatandaştan vergi tahsil eden, kendi sözde mahkemelerini kurarak vatandaşları hatta kamu görevlilerini sözde mahkemelerinin önüne çıkaran, büyük şehirlerde işyeri, toplu taşıma araçlarına yakmak, bombalamak gibi eylemleri organize eden PKK/KCK terör örgütünün yönetici kadrosunun ise çökertildiğini belirtti.

Terörün en büyük finans kaynağı olan uyuşturucu imal ve ticareti ile mücadelede büyük başarı elde edildiğini ifade eden Kasap, "Türkiye, 2011 yılında Avrupa'nın uyuşturucu ile mücadelede en başarılı ülkesi seçilmiş, 2011 yılında tüm dünyada yakalanan uyuşturucu maddenin yüzde 16'sını tek başına Türkiye yakalamıştır. Bugün ülkemizde tüketici sorunları, trafik suçları gibi hukuki ihtilaflar için bile ihtisas mahkemeleri kurulurken her biri anayasal sistemi ve toplumu tek başına ciddi şekilde tehdit eden cunta yapılanmaları, PKK/KCK olmak üzere terör örgütleri, mafya yapılanmaları, uyuşturucu tacirleri ve kapkaççılar ile mücadeleyi başarı ile yürüten Özel Yetkili Savcılık ve Mahkemeleri pasifize edecek yasal düzenlemelerin kamuoyundan gizlenen taahhütler yoksa hiçbir meşru gerekçesi yoktur. Gerileyen vesayet sistemi nedeniyle menfaat ve ayrıcalıklarını kaybeden küçük bir azınlık hariç kamuoyunda böyle bir yasal düzenleme konusunda hiçbir istek ve beklenti de yoktur. Yargılanmaları devam eden cunta yapılanma mensuplarının 6 ay içinde serbest kalıp iç savaş çıkarmak, ülkeyi Suriye'ye çevirmek, kadın-çocuk demeden intikam almaktan söz eden konuşmaları daha dün ortaya çıkmış; PKK/KCK terör örgütü tamamen etkisizleştirilememiş, Türk Silahlı Kuvvetleri cunta yapılanmalarından tamamen arındırılamamış ve bu cunta yapılanmalarını üreten sistem reforme edilememişken böyle bir düzenlemede ısrar etmek en hafif tabir ile milletin emanetine sahip çıkmamak olacaktır. Anayasal demokratik hukuk sistemi ve milletimizin; PKK/KCK ve diğer terör örgütleri, cunta yapılanmaları, vesayet sistemi ve mafya tipi örgütler karşısında son 10 yılda elde ettiği tüm kazanımları yok etme riski taşıyan bu yasal düzenleme girişiminden vazgeçilmesi gerektiği inancındayız." diye konuştu.

Haber Ara