CHP'den 'Kürt sorunun çözümü' önerileri
CHP Genel Başkan Yardımcıları Faruk Loğoğlu ve Sezgin Tanrıkulu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'i ziyaret ederek, ''Kürt sorunun çözümü'' için Meclis'te Toplumsal Mutabakat Komisyonu ve Meclis dışında Akil İnsanlar Grubu oluşturulması önerisini iletti.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-31 14:03:14
Çiçek'e, ''Kürt sorununun'' bütün boyutlarıyla çözümüne yönelik bir mekanizma, süreç önerisini ilettiklerini belirten Loğoğlu, önerilerinin temel unsurunun, TBMM'deki siyasi partilerin eşit sayıda göstereceği 8 üyeden oluşacak Toplumsal Mutabakat Komisyonu'nun kurulması olduğunu bildirdi.
Cemil Çiçek ile görüşmelerinin olumlu geçtiğini, Çiçek'te yapıcı bir tutum gördüklerini ifade eden Loğoğlu, komisyonun oluşabilmesi için 4 siyasi partinin ''evet'' demesi gerektiğini hatırlattı.
Loğoğlu, Çiçek'e önerilerini sunmalarının ardından gelişmelerin olumlu seyretmesi halinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun AK Parti, MHP ve BDP Genel Başkanlarıyla görüşme girişiminde bulunacağını bildirdi. Loğoğlu, görüşmelerde önerilerinin gerekçelerinin daha ayrıntılı şekilde anlatılacağını, mutabakatlarının istenileceğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Çiçek, mutabakat sağlandıktan sonra kendisine düşeni yapmaya hazır olduğunu, meselenin büyük ve önemli olduğunu, TBMM'nin bu konuda görüşme hakkı ve görevi bulunduğunu, o nedenle siyasi partiler kendisine oluru bildirdikleri takdirde Toplumsal Mutabakat Komisyonu'nun oluşturulması için gerekeni yapmaya hazır olduğunu bildirdi. Önümüzdeki günlerde, siyasi parti liderlerinden görüşme talebinde bulunmayı düşünüyoruz.
Önerimiz, mekanizma, süreç önerisidir. Her parti görüşlerini; Hükümet çalışmalarını, önerilerini bu komisyona getirebilecektir. Siyasi partilerin temsilcilerinden oluşacak 12 kişilik Akil İnsanlar Grubu da Meclis dışındaki siyasi partilerden başlayarak, sivil toplum kuruluşları, vatandaşların görüşünü alacak, kendi önerileriyle bunu Meclis'teki komisyona iletecek. Bunun kabul görmesi halinde,-ümidimiz odur- buna hayır demek için bir neden olmaması gerekir diye düşünüyoruz. Yıllardır ülkemizin başını ağrıtan, can kayıplarına neden olan, her gün şehit verdiğimiz, şehit ailelerinin gözyaşlarına neden olan şiddet sarmalının durması, bütün vatandaşlarımızın kimlikleri ne olursa olsun, huzur ve güven, eşitlik içinde yaşayabilmesi için TBMM'nin el koyması, elinin taşının altına koyması gerekir.''
Loğoğlu, bu girişimin, Türkiye'nin önünü açmak için başlatıldığını; ana muhalefet partisinin iktidar partisini sıkıştırmak, kötülemek için başlattığı bir girişim olmadığını ifade etti.
Faruk Loğoğlu, hedeflerini, ''bu konuda ülkenin önünü açmak, Hükümet ve bütün partilerle birlikte meselenin üzerine gitmek'' şeklinde açıkladı.
PARTİLER ÖNYARGILARINI BIRAKMALI
CHP Genel Başkanı Yardımıcısı Tanrıkulu da toplumun, Meclis'ten çözüm, irade koymasını beklediğini, siyasi partilerden polemik, yarışma, yengi, yenilgi meselesi yapmasını istemediğini kaydetti.
Partilerin, önyargılarını bırakarak, Meclis çatısı altında biraraya gelmesi gerektiğini ifade eden Tanrıkulu, ana muhalafet partisi olarak düşüncelerini ortaya koyduklarını, diğer partilerin de bu iradeyi göstermelerini beklediklerini söyledi.
Tanrıkulu, Kılıçdaroğlu'nun, gelişmelere göre liderlerden randevu isteyeceğini, konunun mutabakatla çözümü için Meclis'te inisiyatif almasını isteyeceğini anlattı.
KOMİSYONUN, HİKMETİ DE BURADA
Loğoğlu ve Tanrıkulu, daha sonra soruları yanıtladı.
Çiçek'ten olumlu bir izlenim aldıklarını ifade eden Loğoğlu, Çiçek'in, bu sorunun çözümüne katkıda bulunması, bütün partilerin bu girişimin etrafında birleşmesi halinde, gereken katkıyı yapmaya hazır olduğunu belirtiğini aktardı.
Kılıçdaroğlu'nun Çiçek'e yönelik eleştirileri anımsatılarak, Meclis Başkanı'nın rolünün ne olacağının sorulmasına Loğoğlu, ''Meclis Başkanı'na yönelik eleştirilerimiz olmuştur, bundan sonra da olabilir. Ama makamlar ve kişileri ayırmak lazım. Sayın Çiçek, Meclis Başkanı'dır, böyle bir konuda katkısını bekliyoruz'' karşılığını verdi.
Loğoğlu, ''MHP'nin komisyona üye vereceğini düşünüyor musunuz?'' sorusunu, ''En azından ümit ediyoruz. Bütün partiler, kamuoyu, Türkiye'nin gündeminde Kürt meselesi ve bağlı unsurlarının önemli mesele olduğunu kabul ediyor. Her partinin bakış açısı farklı. Toplumsal Mutabakat Komisyonu'nun hikmeti de orada. Bu farklı görüşlerin, ortak noktalarda buluşturabilir miyiz? Bunun arayışının yapılacağı yer de TBMM'dir'' diye yanıtladı.
Açıklamalardan sonra gelişmeleri hep birlikte izleyeceklerini dile getiren Loğoğlu, Kılıçdaroğlu'nun da en kısa sürede böyle bir girişim başlatacağını söyledi.
KAYBEDECEK ZAMANIMIZ YOK
Tanrıkulu, Çiçek'i bilgilendirdiklerini, taleplerini içeren dilekçelerini sunduklarını, bundan sonrasının, partilerin alacağı tutuma bağlı olduğunu söyledi.
Sezgin Tanrıkulu, metinlerinin, kesin değil, tartışmaya, katkıya açık, başlangıç metni olduğunu vurgulayarak, partilerin buna katkı sunabileceğini söyledi. Tanrıkulu, tartışma, konuşma zemini oluşması için başlangıç yaptıklarını, diğer partilerin katkısına açık olduğunu, tartışılamaz bir metin olmadığını anlattı.
Toplumun giderek kutuplaştığını, kutuplaştıkça mesafenin açıldığını dile getiren Tanrukulu, ''Bugünden yarına kaybedecek zamanımız yok. Meclis çatısı altında tutum alamadık. Toplum, bu Meclis'ten, siyasi partilerden girişim başlatmasını istiyor, adı ne olursa olsun. Adı dahil, her şeyi tartışmaya ve katkıya açıktır'' dedi.
ÖNERİLER
Loğoğlu ve Tanrıkulu, Çiçek'e, ''Türkiye'nin temel sorunlarından olan Kürt meselesinin TBMM çatısı altında çözümü bağlamında başlatılmasını istediğimiz girişime ilişkin yazılı önerimiz bulunmaktadır'' üst başlığıyla, 10 maddelik bir metin sundu.
''Kürt meselesinin çözümü için TBMM bünyesinde Toplumsal Mutabakat Komisyonu ve TBMM dışında Akil İnsanlar Grubu oluşturulması önerisi'' başlıklı metinde, 'Kürt meselesinin', ülkenin gündeminde sürekli olarak ve üst sıralarda yer almaya devam ettiği belirtildi. Yazıda, bu meselenin çözülememesinin bir sonucu olarak şiddet olayları ve terör eylemlerinin sürdüğü, her gün can kayıpları yaşandığı, ülkenin beşeri ve ekonomik kaynaklarının heba olduğu ifade edildi.
Cumhuriyet tarihinin, Kürt meselesinin salt güvenlik eksenli politikalarla çözülemeyeceğinin kanıtlarıyla dolu olduğunun belirtildiği yazıda, ''Başka seçeneklerin hayata geçirilmesi, ertelenemeyecek bir ihtiyaç olarak önümüzde durmaktır. Bu bağlamda, siyasi alanın toplumsal barışı sağlayacak demokratik bir çözüm için yeniden düzenlenmesi ve yeni araçların devreye sokulması gerekmektedir. Bugüne kadar değişik hükümetler döneminde yapılan açılımlar istenilen sonuçları tam olarak vermemiştir. Bu olumsuz durumun esas nedeni, siyasi çözümün sadece hükümetlerin işi olarak görülmesi ve TBMM'nin yeterli ölçüde sorumluluk üstlenmemiş olmasıdır'' görüşü savunuldu.
Ülkenin önemli ve bütün toplumu ilgilendiren sorunlarının çözümünün asli adresinin TBMM olduğuna işaret edilen yazıda, ''Kürt meselesinin'' çözümünün ulusal mutabakat gerektirdiği vurgulandı. Yazıda, şunlar kaydedildi:
''Anayasa gibi toplumsal mutabakat gerektiren temel bir konuda çalışma başlatarak uzlaşma arayışına giren TBMM'nin Kürt meselesinde benzer bir çalışma içinde olmaması/olamaması, izah ve kabul edilebilir bir durum değildir. Bu nedenle Kürt meselesinde, TBMM denetiminde bir süreç ve mekanizma oluşturulmasını gerekli görmekteyiz. Bu önerimizin amacı; siyasi partiler arasında doğrudan ve sürekli bir diyalog imkanı yaratmaya; görüş ve yaklaşım farklılıklarını asgari düzeye indirmeye ve siyasetin dilini uzlaşma ve demokratik çözüm temeline oturtmaya çalışmaktır. Böylece bu meselenin; siyasi partiler arasında polemik, yıpratma, üstünlük ve yenilgi konusu olmaktan çıkarılacağını umut ediyoruz.
Toplumsal mutabakat arama sürecinin işleyişi ve gelişimi sürecinin konusundaki öngörümüz: Hükümet; terör ve şiddetin sona erdirilmesi ve silahsızlandırma konuları dahil, Kürt meselesinin çözümüne ilişkin düşünce ve önerilerini, bugüne kadar olanların değerlendirmesini de yaparak TBMM Başkanı'nın oluruyla Toplumsal Mutabakat Komisyonu'na iletecektir. Hükümetin yaklaşımı Toplumsal Mutabakat Komisyonu tarafından ele alınacaktır. Her siyasi parti, Hükümetin mevcut duruma dair tespitlerine ve geleceğe dönük politikalarına ilişkin eleştiri ve önerilerini bu çalışmalar sırasında gündeme getirme imkanına sahip olacaktır. Ayrıca devletin ilgili kurum ve kuruluşları da görüşlerini Toplumsal Mutabakat Komisyonu'na ileteceklerdir.
Toplumsal Mutabakat Komisyonu çalışmalarını, göreve başlamasından itibaren 6 ay içinde bitirerek, hazırlayacağı raporu TBMM Genel Kurulu'na sunacaktır. Genel Kurul, rapor üzerindeki görüşmelerini tamamladıktan sonra, üzerinde mutabık kalınan ve ortak aklı yansıtacak önerileri, uygulanma isteği ve amacıyla Hükümete iletecektir. Bu önerilerin hayata geçirilmesi bakımından bütün siyasi partiler mutabakatın unsurları doğrultusunda Hükümete yardımcı olacaklardır.''
SON VİDEO HABER
Haber Ara