Mood: Yeni cinayetlerden allak bullak oldum
Suriye'deki BM gözlemci heyetinin başkanı Tümgeneral Robert Mood, Deyr-i Zor bölgesinde dün 13 kişinin cesedinin ortaya çıkmasının kendisini allak bullak ettiğini bildirdi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-30 10:31:53
Dışişleri, Suriyeli tüm diplomatların Türkiye'den ayrılmasını istedi. Başbakan Tayyip Erdoğan, Ankara'daki Suriyeli diplomatların sınır dışı edilmesi kararının ardından Suriye'ye yönelik kabul edilen yaptırımların da bundan sonraki süreçte daha farklı olarak gelişebileceğini söyledi.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Hula kasabasında 100'den fazla sivilin öldürülmesine sessiz kalmanın mümkün olmadığını belirterek, "ölüme sessiz kalmak, zalimin yanında yer almak, onlar gibi zalim olmaktır" dedi ve bu çerçevede Suriye'nin Ankara'daki diplomatlarının Türkiye'yi terk etmelerinin istendiğini ifade etti.
Türkiye'nin bundan sonra atacağı adımları da değerlendiren Erdoğan, "Bundan sonra yaptırımlar daha farklı gelişebilir. Arkadaşlarımızın çalışmaları var. Karara bağladığımızda da bu yaptırımları da açıklarız" dedi.
Ankara, Suriye'deki şiddet olaylarının tırmanışa geçtiği dönemde özellikle Suriye yönetimindeki isimlerin hesaplarının dondurulmasını, Suriye'ye Türkiye toprakları ve hava sahası kullanılarak silah sevkiyatı yapılmasını da engelleyen bir dizi yaptırım kabul etmişti.
Suriye sınırından Türkiye'ye PKK unsurlarının sızmaya başladığı yönündeki iddialar hatırlatılan ve Suriye içinde bir tampon bölge kurulmasının gündemde olup olmadığı sorulan Erdoğan, "Bunların hepsi gelişmelere göre atılacak adımlar ve bu adımları da bizim tüm ilgili birimlerimizle değerlendirmesini, istişaresini yaparak ondan sonra alacağımız kararlardır. Şu anda bu konuyla ilgili aldığımız bir karar yok, alırsak zaten bunu açıklarız" dedi.
Hula kasabasında yaşanan olayların uluslararası toplumun Suriye konusuna bakışında bir değişiklik yaratıp yaratmayacağı da sorulan Erdoğan, bu durum karşısında dünyanın sessiz kalmasının mümkün olmadığını söyledi.
Erdoğan, "Şu anda yanındaymış gibi görünenlerin bile yanında görünmesinin ben mümkün olmayacağına inanıyorum. Çünkü bu adeta kendilerini inkar olur. Böyle bir şeye tahammül mümkün olamaz" dedi.
Hula kasabasında 100'den fazla sivilin öldürülmesinin ardından Türkiye'nin yanısıra pek çok Batılı ülke de Suriye yönetimine tepki olarak ülkelerindeki Suriyeli diplomatları sınır dışı etmişti.
____________________________________________________________________________________________
16.00- Halep Başkonsolosluğu'ndaki Türk personelin çoğu Türkiye'ye döndü.
_____________________________________________________________________________________________
15.50- Suriye'yle ipler koptu
Dışişleri Bakanlığı, Suriyeli tüm diplomatların Türkiye'den ayrılmasını istedi. Dışişleri Bakanlığı, Suriye'nin Ankara'daki Maslahatgüzarı ve Büyükelçilikteki diğer tüm diplomatik personelin 30 Mayıs 2012 tarihinden itibaren 72 saat içinde Türkiye'den ayrılmasını talep etti.
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Suriye güvenlik güçlerinin Humus'un Hula ilçesinde gerçekleştirdiği, 50'si çocuk olmak üzere en az 110 masum sivilin hayatlarına malolan toplu katliamın uluslararası camiada büyük bir infiale yol açtığı" ifade edildi.
Açıklamada, "İnsanlığa karşı suç niteliğindeki bu eyleme karşı sessiz ve tepkisiz kalınması söz konusu dahi olamaz. Sivil halka karşı toplu bir katliama girişenlerin işledikleri bu vahim insanlık suçu cezasız kalamaz. Bu alçakça katliama karşı tek sesle, birlik içinde gerekli tepkileri vermek uluslararası toplumun ortak sorumluluğudur" denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Bu anlayış doğrultusunda, ülkemiz tarafından da Suriye yönetimine karşı yeni tedbirler alınması gerekli görülmüştür. Ev sahibi ülke olarak, Viyana Diplomatik İlişkiler Sözleşmesi'nin 9. maddesi uyarınca, Suriye'nin Ankara'daki Maslahatgüzarı ve Büyükelçilikteki diğer tüm diplomatik personelin 30 Mayıs 2012 tarihinden itibaren 72 saat içinde ülkemizden ayrılması talep edilmiştir. Bakanlığımıza çağrılan Büyükelçilik Geçici Maslahatgüzarı'na bugün (30 Mayıs) bir nota ile gerekli bildirim yapılmıştır."
Açıklamada, Suriye yönetiminden beklenenin, uluslararası camianın çağrıları doğrultusunda bir an önce sivil halka yönelik şiddet eylemlerine son vermesi ve halkın meşru talepleri doğrultusunda ülkede demokratik bir geçiş sürecinin önünü açması olduğu bildirilerek, "Bu yapılmadığı ve insanlığa karşı suç işlenmeye devam edildiği takdirde, ülkemiz ve uluslararası toplum daha ileri tedbirler alacaktır. Bu komşu, tarihdaş ve kardeş Suriye halkına karşı manevi ve vicdani sorumluluğumuzdur" denildi.
Konsolosluktaki Türk diplomatların sayısında ciddi azaltma yapıldı
Öte yandan Türkiye'nin Halep'teki Başkonsolosluğu'nda bulunan personelin bir kısmının Türkiye'ye döndüğü bildirildi.
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Türkiye'nin Halep Başkonsolosluğu asgari personelle çalışacak ve konsolosluk hizmetleri vermeye devam edecek. Halep'te asgari personelle devam etme kararının Dışişleri Bakanlığı tarafından verildiği ifade edildi.
Halep Başkonsolosu Adnan Keçeci'nin de görevinin başında olduğu kaydedildi.
Halep Başkonsolosluğu'nda görev yapan Türk personelin aileleri daha önce Türkiye'ye dönmüştü.
Bulgaristan yönetimi Suriye ile diplomatik ilişkilerini kesti
Diğer yandan Bulgaristan yönetimi, Suriye rejimi ile diplomatik ilişkilerini keserek Sofya'daki Suriye Büyükelçisi Salah Suhar ve beraberindeki iki diplomatı "istenmeyen kişi" ilan etti.
Dışişleri Bakanlığı, Suriyeli diplomatlara Bulgaristan;ı terk etmek üzere 72 saat süre verdi.
Ayrıca, Bulgaristan;ın Şam;daki büyükelçiliğinin de resmen kapatıldığı ve diplomatların geri çekildiği bildirildi.
____________________________________________________________________________________________
14:17 - BM gözlemci heyetinin başkanı Tümgeneral Mood yayımladığı açıklamada, tüm cesetlerin ellerinin sırtlarından bağlıbulunduğunu ve bazılarının kafalarına kısa mesafeden ateş edildiği izlenimi edinildiğini belirtti.
Norveçli general, bu tüyler ürpertici ve affedilemez cinayetin kendisini allak bullak ettiğini kaydetti.
________________________________________________________________________________________________
11:31 - BM, HULA KATLİAMI İÇİN ÖZEL OTURUM YAPACAK
BM İnsan Hakları Konseyi, Suriye'nin Hula ilçesinde geçen hafta yapılan katliamın ardından olağanüstü toplantı düzenlemeyi planlıyor.
BM İnsan Hakları Konseyi'nin merkezinin bulunduğu Cenevre'deki yetkililer, AP'ye yaptıkları açıklamada, 47 üyeli Konsey'in özellikle Türkiye, Katar ve ABD'nin çağrısıyla Cuma günü toplanmayı planladığını belirtti.
Yetkililer, Konsey'de, katliamın kınanması, Suriye hükümetinden insani görevliler ve bağımsız müfettişlerin çalışmalarına izin verilmesi çağrılarında bulunulan kararın görüşülmesinin beklendiğini söyledi.
_________________________________________________________________________________________________
10.40 - ESED'A PARALI RUSYA SÜRGÜNÜ
ABD'nin 'Yemen formülü'nün içeriğinde, Suriye Devlet Başkanı'nın Rusya'ya sürgününün olduğu belirtildi.
ABD Başkanı Barack Obama'nın 14 aydır kanın durmadığı Suriye için öngördüğü 'Yemen formülü'nün bazı ayrıntılarına ulaşıldı.
Yemen'de olduğu gibi, Esad'ın devlet başkanlığını bırakmasını ve ancak yönetimde rejimden bazı kişilerin kalmasını öngördüğü için 'Yemen formülü' denen plan, Obama tarafından Rusya Başbakanı Medvedev'e iletilmişti.
G-8 zirvesindeki görüşmede Medvedev'in de soğuk bakmadığının belirtildiği plana dair ortaya çıkan ayrıntı ise, Esad ve ailesinin sürgün yeri olarak Rusya'nın düşünülmesi.
Hürriyet gazetesinden Uğur Ercan'ın haberine göre, Obama, Esad ve ailesinin Suriye'den ayrıldıktan sonra sürgünde yaşayacağı yer olarak Rusya'yı düşünüyor.
Bu formüle göre, Esad ve ailesi Suriye'den ayrılmalarına ve bundan sonraki yaşamlarını sürdürebilmeleri için beraberlerinde yüklü miktarda para ve mücevher götürmelerine de izin verilecek.
Net olmamakla birlikte, Esad'a uluslararası bir mahkemede yargılanmayacağına dair güvence verilmesinin de düşünüldüğü belirtildi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara