Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Çin'den Suriye'ye kınama

Hula katliamının ardından Çin de kınama yayınladı. Rusya ise katliamdan her iki tarafında sorumlu olduğunu ileri sürüyor

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-28 14:46:39

Çin'den Suriye'ye kınama
Çin, Suriye'nin Humus şehrinde düzenlenen saldırıda 100'den fazla sivilin katledilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Liu Weimin, Hula'da sivillerin katledilmesinin kabul edilemez olduğunu ve saldırıyı kınadıklarını söyledi.

Çin, Rusya ile beraber Esad yönetiminin en büyük müttefiki konumunda. ABD ve birçok Avrupa ülkesi de, söz konusu ölümlerin, Esad'ın ne denli "gaddar" olduğunun göstergesi olduğunu ifade etti.

İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Mark Lyall Grant, Annan planının "artık öldüğünü" söylerken, Fransız mevkidaşı Marin Briens, "bu son katliamla Esad rejiminin Suriye'yi daha büyük bir dehşetin içine ittiğini" belirtti.

Buna karşın Rusya, Ortadoğu'daki en önemli müttefiklerinden Suriye'yi savunmaya devam ediyor. Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Igor Pankin, "Annan'ın Suriye ziyaretinden önemli sonuçlar çıkmasını bekliyoruz. Suriye hükümetinin, Annan'ın ziyaretini berbat etmek isteyeceğini de sanmıyorum" dedi.

Moskova'da İngiliz mevkidaşı ile görüşen Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise, çatışmanın durması için iki tarafa da baskı uygulanması gerektiğini, Hula kentinde yaşananlardan her iki tarafın da sorumlu olduğunu ileri sürdü.
Lavrov, Suriye'de yaşanan son çatışmaların ülkede Annan Planı'na uyulmadığını gösterdiğini söyledi, "biz Suriye hükümetini değil, Annan planını destekliyoruz" dedi.

"ANCAK RUSYA DURDURABİLİR"

Öte yandan, batı basınında Rusya üzerindeki baskının artacağına dikkat çekiliyor.

İngiliz Daily Telegraph, başyazısında "Artık Rusya bile Esad'ın gitmesini istemeli" derken, "Suriye topyekûn bir iç savaşa sürüklenirken Esad'ın acımasız uzlaşmazlığı, karşıtlarını şiddete teşvik ediyor" yorumu yaptı.

"Güvenlik Konseyi'nde Batılı ülkelerle Rusya ve Çin arasındaki görüş ayrılıklarını bilen Esad Birleşmiş Milletler'le alay ediyor" diyen gazete, Esad'ın ancak "Rusya'nın Şam'daki kuşatılmış rejime diplomatik baskıyı artırmasıyla" gideceğini savundu.

Times gazetesinde ise, "Esad, muhalefeti ezinceye kadar böyle devam edecek. Dış güçler tarafından engellenmeze daha fazla kan dökerek başarıya ulaşacak. Bu Suriye halkı için felaket olacak. Komşu ülkeler tehdit altına girecek. Diğer diktatörlere ne Arap Birliği, ne Birleşmiş Millerler ne de uluslararası adaletin acımasız bir despotu yolundan çevirebileceği mesajını verecek.
Esad nezdinde yapılan diplomatik girişimler hiçbir sonuç vermedi. Krizin çözümü için ilk adım Esad'ın istifası olmalı" görüşü öne çıktı.

Independent'ın başyazısında da "Akan kanı ancak Rusya durdurabilir" denilerek, şu ifadeler kullanıldı:

"Uluslararası toplumun Suriye'ye karşı daha sert bir şekilde harekete geçmesinin anahtarı Rusya'da. Moskova Birleşmiş Milletler kararını reddetmesine karşın sonradan Kofi Annan'ın misyonunu destekledi ve zaman zaman da Esad'sız bir Suriye'yi kabul edebileceği görüntüsünü veriyor.

Suriye, Moskova'nın hala en önemli silah müşterilerinden biri. Moskova Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği'nin yaptırımlarına dahil olmadı ve Esad rejimini kamuoyu önünde hiç kınamadı. Suriye üzerinde nüfuzu olabilecek bir ülke varsa o da Rusya'dır. Ama uluslararası toplum birleşik bir cephe olarak hareket edecekse Moskova'nın işbirliği de çok önemli."
"Mevcut koşullarda Annan'ın planını rafa kaldırma eğilimi ağır basabilir.

Ama Hule katliamını önleyemediyse de ateşkes şiddeti bir ölçüde azalttı ve gözlemcilerin sayısı artırılırsa daha da azaltabilir. Bu nedenle gözlemcilerin sayısının artırılması ana öncelik olmalı."

Haber Ara