Müzenin Kurucusu koleksiyoner Esat Uluumay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müzede, 50 yılı geçen çalışmaları neticesinde Kafkasya, Macaristan, Irak ve Yemen'e kadar uzanan coğrafyadan topladığı kıyafetler, takılar ve el sanatı ürünlerinin bulunduğunu söyledi.
Halk oyunlarına duyduğu ilgi sayesinde koleksiyonerliğe başladığını dile getiren Uluumay, bu işe 1960'lı yıllarda girdiğini, temelinde sevgi ve bilginin bulunduğunu anlattı.
Yüzlerce yıllık giysi ve takıların bulunduğu müzenin yabancıların ilgi odağı haline geldiğini bildiren Uluumay, şöyle devam etti:
''Müze, ABD ve Avrupa'da, Türkiye'dekinden daha fazla tanındı. Müzeye birkaç gün önce yabancılardan oluşan 15 profesör geldi. Buraya bayıldılar, onlar için fevkalade önemliydi. ABD'den defalarca öğrencileriyle birlikte öğretim üyeleri geldi. Hollanda'dan çok gelenler oldu. Tasarımcılar eski yaşamın kıyafetlerini gördükleri zaman daha iyi ürünler ortaya koyabiliyorlar. Müze, tasarımcılar ve üniversitelerin ilgili alanlarından öğretim üyeleri ile öğrencilerden ilgi görüyor. Türkiye'den inceleme, araştırma için kimse gelmedi.''
-İsrailli 50 kadın 1 hafta boyunca oya çalıştı-
Bursa'yı gezerken müzeye uğrayan İsrailli kadınların, el sanatları ve oyaları beğenerek öğrenmek istediklerini anlatan Uluumay, 50 kadına bu konuda eğitim sağladığını bildirdi. Uluumay, İsrailli kadınların bir hafta boyunca oya çalıştığını belirterek, ''Öğrendiler ve üretmeye başladılar. Oya ihraç ettiklerini duydum'' dedi.
-Osmanlı dönemini yansıtan dizilerdeki giysiler-
Uluumay, Osmanlı dönemini yansıtan televizyon dizilerinde kullanılan kıyafetlere ilişkin ise şunları kaydetti:
''Dizilerden bilgi edinme talebi hiç gelmedi. Hanedan eserlerinin gösterildiği koskoca Topkapı Sarayı var, oraya gidip bir araştırma yapsalardı, çok daha iyi kıyafetler meydana getirirlerdi. Kıyafetler, popüler kültürün ilgisini çekecek şekilde tasarlanıyor. Osmanlı dönemini yansıtan dizilerinde kullanılan kıyafetler, aslına uygun değil. Benzetmeye çalışıyorlar, ama çok fazla benzetemiyorlar. Kıyafetler yüzde yüz doğru diyemem.''
Yıllardır topladığı eserleri koyacak yer bulamadığını, bunların sadece bir bölümünü sergileyebildiğini anlatan Uluumay, ''El sanatları, kıyafet, takı, Osmanlı mutfağı, hamam ve kahve temalı olmak üzere altı farklı müze kurmayı istiyorum. En büyük arzum ise özellikle kıyafetleri, İstanbul'da verilecek bir medresede sergilemek. Ben isterdim ki, Türkiye'deki tüm modacılar gelsinler, görsünler, ilham alsınlar. Burayı görürlerse çok daha güzel şeyler meydana getirirler'' diye konuştu.