'Biz İslamiyiz Türkiye rakibimiz olamaz'
Türkiye ve İran'ın rakip iki devlet olduğu sürekli olarak vurgulanır. Meseleye farklı bakan İran dini lideri Hamaney'e yakın Abna Haber Ajansı, 'İran'ın İslami bir devlet yapısına sahip olduğunu, Türkiye'nin ise laik bir yapıda olduğunu ifade ederek, Türkiye ve İran'ın rakip olamayacağını yazdı
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-24 10:05:37
Abna Haber Ajansı'nda Hüseyin Taş imzasıyla yayımlanan o değerlendirme:
"İran, İslam inkılâbından sonra dünyaya tek alternatif bir nizam ve İslami bir yönetimi temsil etmektedir. Samimi olarak İslam’a dayalı bir sistemi uygulayan İslam inkılâbı, materyalist dünya görüşü temelinde şekillenen, dini devre dışı tutan egemen dünyaya rağmen İslam’a dayalı bir sistemi dünya insanlığının gündemine sokmuştur. Tüm dünyaya rağmen İslam’a dayalı bir sistemi ortaya koymak ancak Rahmetli İmam Humeyni çapında bir önderlik eliyle olabilirdi ve böylede oldu. Aradan otuz kusur yıl geçmesine ve ortada İslam inkılâbı gibi bir örnek olmasına karşın herhangi bir ülkede İslami bir devrimin olmaması da, İslam inkılâbının büyüklüğünü göstermektedir.
İslam inkılâbı, din dışı oluşturulmuş bir dünyaya açıkça meydan okuyarak kendini ortaya koymuştur. Materyalist dünya görüşü temelinde oluşmuş bir dünyada İslam inkılâbı gibi tevhidi dünya görüşü temelinde oluşturulmuş bir sisteme egemen dünya müsaade edemezdi. Ellerinden geleni yapmalarına karşın, dünyada yapayalnız olan İslam inkılâbı Allah Teâlâ’ya ve halka dayanarak ve tüm dünyaya meydan okuyarak varlığını sürdürdü. Her geçen zaman içerisinde dünyada etkisini artırdı ve artırmaya da devam etmektedir. İslam inkılâbından sonra çok büyük mesafeler alındı. Çok daha büyük mesafeler almaya istikrarlı bir şekilde yürümektedir.
Türkiye Cumhuriyeti, egemen dünya değerlerini esas alan bir devlettir. Egemen dünyada olduğu gibi laik bir devlet yapısı vardır. Sahiplendiği değerler itibariyle dünyayla uyum halindedir. Dünyaya şekil vermeye çalışanlar açısından problem olmayan bir ülkedir. Müslümanlara vaziyet etmeyi kendine en önemli görev bilen NATO’nun önemli bir üyesidir.
Hal böyleyken özellikle İslami kimlikle yazıp konuşmaya çalışan birçok kimsenin İslami İran ile Türkiye arasında rekabetten bahsetmeleri çok gariptir. Bu kesimler ya bu ülkeleri tanımıyorlar ya da İslami değerlere karşı oluşlarını İslami İran üzerinden ortaya koymaktadırlar. Bir kere İslami İran’la Türkiye arasında rekabet olmaz. Bu iki ülke siyasi görüş ve dünya görüşü temelinde aynı kulvarda değiller. Aralarında rekabet olmamasının bazı nedenleri vardır.
1- İslami İran, İslami değerleri ortaya koyduğu ve yaşadığı için onun rakibi başta büyük Şeytan Amerika olmak üzere egemen dünya düzenidir. Din dışı dünyanın alternatifi, tevhidi dünya görüşü ve İslam nizamıdır. Durum böyle olunca İslami İran’dan bakıldığında en büyük rakip, materyalist dünyadır. Bundan dolayı da din dışı dünyanın liderliğini yürüten Amerika’dır. Amerika’ya ölüm her zaman İslam inkılâbını savunanların sloganı olmuştur ve olmaya da devam etmektedir. Böyle bir dünyada komşusu olan Türkiye’nin İslam İnkılâbının rakibi olması düşünülemez.
2- İslam inkılâbı, İslam tarihinde emsalsiz bir şekilde İslam’a dayalı olmayı başarmış bir inkılâptır. Laik bir Türkiye İslam inkılâbının rakibi değildir. İki devlette İslam’a dayalı yapılar oluştursaydılar, o zaman belki biz daha doğru İslam’ı uyguluyoruz diyerek bir rekabet olabilirdi. Bir devlet tamamen İslam’a dayalı olur diğeri laik olursa bunlar arasında ideolojik rekabetten bahsetmek doğru değildir.
3- İslam inkılâbı, evrensel İslami değerlere dayandığı için genelde dünyayı özelde İslam dünyasını etkileme gücüne sahiptir. Bugün İslam inkılâbının dünyadaki gücüne şahit olmaktayız. Suriye üzerinden İslam inkılâbıyla hesaplaşan Amerika önderliğindeki ülkeler topluluğunun istedikleri neticeye ulaşamamalarının düşünenler için elbette ki nedeni vardır..
4- İslami İran’ın tüm dünyaya bir mesajı vardır. Tüm dünyanın kurtuluşu için bir alternatifi vardır. Birleşmiş milletlerde dünya devlet başkanları konuşurken bir şeyler söylemektedirler. Ama İran İslam inkılâbının cumhurbaşkanı konuştuğunda, dünyanın açmazının maneviyattan uzaklık olduğunu ve çözümün tevhidi dünya temelinde çözümler olduğunu ortaya koymaktadır. İslam İnkılâbı rehberi, cumhurbaşkanı olduğu zamanda birleşmiş milletlerde tüm dünyaya tevhidi anlatması dünyayı sarsmıştı. Peki, Türkiye dünya insanlığına hangi değerleri anlatacak? Dünyaya laikliği anlatacak değil ya. Bu iki ülke arasında rekabet olamaz.
5- İslam inkılâbıyla, Türkiye arasında mezhep farklılığından kaynaklanan bir rekabet de anlamlı değildir. İslami İran, aşkla ve bilerek Ehli Beyt yolunda gitmektedir. Ehli Beyt imamlarının yolunda gitmekten dolayı da iftihar etmektedir. Ehli Beyt yoluyla rakabet olamaz. Türkiye ise laik bir ülke olarak Sünniliğin savunuculuğunu yapamaz. Laik bir devletin Sünniliği esas alması olamaz. Dolayısıyla bu konuda da aralarında rakabet yoktur. Bu iki devlet, yüzyıllardır olduğu gibi sorunsuz sınırları olan ülkelerdir. Türkiye’nin güçlü olması İslami İran’ın, İran’ın güçlü olması da Türkiye’nin lehinedir. Dünya küfrü ve içerideki birtakım taassup ehli bu iki ülkenin iyi ilişkiler içinde olmalarından rahatsızlık duymaktadır. Bari Müslüman’ım diyenler dünya küfrüyle aynı isteklerde olmasınlar."
SON VİDEO HABER
Haber Ara