Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Mezhep savaşları Lübnan'a da sıçradı

Lübnan bugünlerde 16 yıl süren kanlı iç savaşı sonlandıran Taif Anlaşması’nın imzalanmasından bu yana benzeri görülmemiş bir mezhepçi kaynama hali yaşıyor.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-23 20:19:15

Mezhep savaşları Lübnan'a da sıçradı
Sünni ve Alevi aşırılıkçılar arasında Trablus kentini saran ve en az 8 kişinin öldüğü, onlarcasının yaralandığı kanlı çatışmalardan sonra bu karışık ülke, Sünni din adamlarından Şeyh Ahmed Abdülvahid ve arkadaşının, Lübnan ordusuna ait güvenlik noktasında öldürülmesi haberiyle uyandı. Abdülvahid, Şam’daki rejimi destekleyen Suriye Ulusal Partisi’nin organize ettiği oturma eylemine rağmen, milletvekili Halid Ed Dahir’in düzenlediği eyleme katılmak için Akkar’a gidiyordu.

Suriye’de halihazırda biriken gerginliğin, mezhepçi kutuplaşma gölgesinde bir şekilde komşu Lübnan’a yansıması gayet doğal, ancak işlerin kanlı çatışma derecesine varması, ülkenin yıllar sürebilecek ve hatta öncekinden daha kanlı olabilecek yeni bir iç savaşa gitmesi demek.

Lübnan, başta Suudi Arabistan olmak üzere, Arap Körfez ülkelerinin finanse ettiği silah ve savaşçıların koridoru oldu. Suudi Arabistan, Suriye rejimine karşı muhalefetin silahlandırılmasına alenen çağrıda bulunmakta tereddüt etmedi ve Libya ’dan gelen silah yüklü bir gemiye el konuldu. Ayrıca Tunus İçişleri Bakanı , Tunuslu savaşçıların Suriye rejimini devirmek isteyen aşırılıkçı İslami grupların yanında savaştıklarını da itiraf etti.

Kanlı patlamanın sinyali

Lübnan’daki Şiiler ve Hizbullah’ın yanı sıra General Mişel Avn liderliğindeki Ulusal Reform Grubu, Süleyman Frenciye başkanlığındaki El Merada akımı ve Suriye Ulusal Partisi, Suriye rejimine sempati duyuyor ve destek veriyorlar. Dolayısıyla Saad Hariri liderliğindeki 14 Mart blokunun karşı safta, yani Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri ’nin yanı sıra ABD, Türkiye ve Avrupa tarafından desteklenen Suriye muhalefeti safında yer almasında bir gariplik yok.

Lübnan’daki tıkanıklık ise patlama derecesine vardı ve şu an tek bir kibrit çöpünü bekliyor. Lübnan ordusunun kontrol noktası önünde gerçekleşen Abdülvahid suikastının, özellikle de Lübnan ordusunun, Özgür Suriye Ordusu gibi, Lübnan’daki Sünnileri koruması için tesis edilmesi çağrılarının gölgesinde, yangını körüklemesi de uzak bir ihtimal değil. Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri ’nin vatandaşlarına Lübnan’a gitmeme çağrısı yapması ve orada bulunanlardan ülkeyi derhal terk etmelerini istemesi, önümüzdeki birkaç gün içinde bu ülkede kanlı ve büyük patlamanın yaşanacağı anlamına geliyor.

Müttefik çemberi daralıyor

Suriye’nin Dostları toplantısının omurgası olarak görülen, Suriye rejimine karşı sert bir siyaset ve medya savaşı yürüten ve Suriye muhalefetini siyasi ve askeri olarak benimseyen bu üç Arap Körfez ülkesinin, Lübnan ve Suriye için hazırlanan senaryolar konusunda kesin bilgilere sahip olması gerekir. Suriye rejimi ve Lübnan’daki müttefiklerinin etrafındaki çember daralıyor ve rejimi düşürmeyi hedefleyen yıpratma savaşı, Lübnan’ın senaryolarından biri olabileceği yeni bir evreye girmeye başladı.

Londra’da Arapça yayımlanan Kuds ül Arabi gazetesi, Başyazı, 21 Mayıs 2012

Radikal
SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara