Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

‘Yemen’de iktidarın günleri sayılı’

Libya’da yaşananların gölgesinde kalsa da Yemen’de kanlı bir ayaklanma yaşanıyor. Muhalif liderlerden Abdullah Zindani birkaç gün içinde devlet başkanının devrileceğini iddia etti ve ekledi: Libya gibi olmayız çünkü Türklerden çok şey öğrendik.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-22 13:50:20

‘Yemen’de iktidarın günleri sayılı’
NTVMCNBC'de yer alan habere göre;   Tunus'ta başlayıp Mısır’a sıçrayan isyan dalgasının son durağı olarak Libya gösteriliyor. Kaddafi yönetimine karşı başlatılan operasyon nedeniyle tüm gözler bu ülkenin üzerinde Oysa, Libya’ya düzenlenen harekatın gölgesinde kalan bir başka isyan ateşi de Arap Yarımadası’nın en güneyinde haftalardır yanıyor, hem de son günlerde kanlı çatışmaların gölgesinde.

Henüz Mısır’da Mübarek iktidarını korumaya çalıştığı günlerde Yemen’de üniversite öğrencilerinin başlattığı gösteriler 30 yıldan fazladır ülkenin başında bulunan Ali Abdullah Salih’in koltuğunu sallıyor. Geçtiğimiz Cuma günü başlayan çatışmalarsa artık Yemen’de kritik viraja girildiği yorumlarına neden oluyor. ntvmsnbc, Libya’nın gölgesinde kalmış Yemen’deki isyanını, muhalif liderlerden Abdullah Zidani’yle konuştu.

Abdullah Salih’in günlerinin sayılı olduğunu iddia eden Zidani, Yemen’in yeni bir Libya olmayacağında ısrarlı. “Çünkü” diyor Zidani, “biz Türkler’den çokşey öğrendik.

ŞİİLER’İN DEĞİL TÜM HALKIN ‘DEVRİMİ’

ntvmsnbc: Haber jansları Yemen’le ilgili geçtikleri haberlerinde Şii muhalefetten bahsediyor. Ülkede yaşanan ayaklanmanın sebebi sadece yolsuzluk ve yoksulluk muydu? Yoksa Yemen içindeki mezhepsel ve etnik farklılıklar da yaşananlarda rol oynadı mı?

Abdullah Zindani: Öncelikle şunun altına çizmeliyim. Islah Partisi, parlamentoda 60 milleetvekiliyle ülkedeki en güçlü muhalif partisidir. Bunun dışında da çeşitli muhakllif partiler var. Parlamentoda ise sadece bir Şii milletvekili var. Yani ülkedeki muhalefeti Şiiler’e indirgemek doğru olmaz. Şu an yaşanan devrim bir parti, mezhep ya da siyasi görüş devrimi değildir. Tüm halkın katıldığı bir devrimdir.

Ayrıca mezhep ayrılığını Yemen’de kışkırtan Devlet Başkanı Salih’in kendisidir. Salih,iktidardakalabilmekiçin bir taraftan bazı Şii grupları destekledi, bir taraftan da Selefiler’i ve ayrılıkçıları destekledi. Örneğin ülkenin kuzy batısındaki Şii Husiler’i Suudiler’i korkutmak ve desteklerini almak için kullandı, onlarla çatışma yaşandı ama el altından destekledi.
 
İSYAN ÜNİVERİSTEDE BAŞLADI

ntvmsnbc: Yemen’deki ayaklanmanın başlangıcına gelirsek, bugüne kadar Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşanan isyan hareketlerinde genellilkle başkentteki ana meydan gösterilerin merkezini teşkil etti. Yemen’de ise Sana Üniversitesi merkezdi, ve en azından başlangıçta öğrenciler gösterilerin ön saflarındaydı. Ayaklanma nasıl başladı ve Yemen’in farkı neydi?

Abdullah Zindani:Tunus’ta yaşananlardan ve olayların Mısır’a sıçramasından sonra Salih kent merkezinde bazı tedbirler aldı. Sivil giysiler giymiş ordu mensuplarını Özgürlük Meydanı’na yolladı ve buraya çadırlar kurarak göstericilerin meydana gelmelerini engelledi. Göstericiler de bu durumda Sana Üniversitesi’nin bulunduğu alana yöneldiler. Önceleri gösteriler sadece üniversite meydanında yapılıyordu. Ancak zamanla göstericilerin sayısı arttı ve meydanın çevresindeki cadde ve sokaklara taştılar. Bu durum Salih’i daha fazlasıyla kızdırdı ve Cuma günü çevre binalardan göstericilere ateş açmaya başladılar.

‘ORDU YANIMIZDA’

ntvmsnbc: Son duruma gelirsek. Ayaklanmanın başladığı günlerden itibaren zaman zaman çatışmalar hatta ölümler yaşanmıştı. Ancak Cuma günü adeta işin boyutu değişti ve 50’den fazla insan çatışmalarda hayatını yitirdi. Hafta sonu boyunca da ölümlere sebep olan çatışmalar devam etti. Son olarak da tankların kent merkezine girdiği haberleri geldi.Yemen’de son durum ne?

Abdullah Zindani: Cuma günü öldürülen 56 kişi ya kafalarından, ya boyunlarından ya da göğüslerinden vuruldular. Bunları vuranlar da çatılara yerleştirlen keskin nişancılardı. İşte bu görüntüler çok şeyi değiştirdi. Ordu mensuplarının vicdanlarını titretti ve tavırlarının değişmesine neden oldu. Aynı şekilde tüm kabile reisleri, aydınlar ve yurt dışındaki Yemen büyükelçilerinin tavrı kesin olarak değişti.

Burada bir şeyi açıklamak istiyorum. Yemen’de ordunun durumu farklıdır, ordu savunma bakanlığına bağlı değildir ve komutanlar eskiden beri toplumda ağırlığı olan insanlardan seçilir. Bu komutanların başında da Ali Muhsin ve El Ahmar geliyor. Devlet Başkanı Abdullah Salih ordudaki bu durumu değiştirmelk için çok çalıştı. Başında kendi oğlunun ve yeğenlerinin bulunduğu ayrı birlikler kurmaya çalıştı. Ama orduyu ve başındaki komutanları pasifize etmeyi başaramadı. Bu iki komutan ülkenin hemen tamamını kontrol ediyor ve ikisi de muhalif saflara geçti.

SALİH’İN GÜNLERİ SAYILI’

ntvmsnbc: Devlet başkanı nereyi kontrol ediyor öyleyse?

Abdullah Zindani: Salih’in kontrol ettiği bir bölge yok. Sadece cumhuriyet muhafızları onun denetiminde. Bugün gelen haberlere göre onlar arasında da görüş ayrılıkları başladı. Zaten öteden beri Abdullah Salih’in yönetimde sadece şehir merkezleri vardı. Taşrada kabilelerin kuralları geçer. Ve şu an şehirler de onun kontrolünden çıktı. Bugün sadece başkanlık sarayı denetiminde. Yemen halkı çıkmasına izin vermiyor. Bir kaç gün içinde Yemen’de kesin bir değişim olacak. Ordu kuvvetlerinin isyancılara katıldıklarını açıklaması Yemen’de değişimin yüzde yüz olduğunu delilidir.

YA SUUDİ ARABİSTAN MÜDAHALE EDERSE?

ntvmsnbc: Salih’in köşeye sıkıştığını söylüyorsunuz. Gösterilerin yaşandığı bir başka ülke olan Bahreyn’de geçtiğimiz hafta yönetim Suudi Arabistan’da destek istedi ve Suudi askerler de Bahreyn’e girdi. Son çare olarak Salih’in de benzer şekilde Suudi askerlerini ülkeye çağırması mümkün mü? Ve böyle bir durumda neler yaşanır?

Abdullah Zindani: Kesinlike Suudi Arabistan, böyle bir talebi kabul etmez çünlü Salih’in yalancının biri olduğunu çok iyi biliyorlar. Ben hiç bir ülkenin Salih’e yardım edeceğini düşünmüyorum. Çünkü Yemen’in coğrafiözelliği bir dış müdahaleye izin vermez. Coğrafya son derece sarp ve Yemen’in insanları da Türkler’den çok şey öğrendiler. Osmanlı zamanında onları Türk kuvvetleri eğitmişti. Dağ savaşlarının nasıl yapıldığını çok iyi biliyorlar. İngilizler Yemen’i ele geçirmeye çelıştılar ancak sadece kıyıdaki Aden’i ele geçirebildiler, iç bölgelerde tutunamadılar. Ayrıca Yemen halkı silahlı bir halktır.

Suudi Arabistan ordusu geçmişte küçük bir grup olan Husiler’i bastırmaya çalıştı ama ordu hezimete uğradı. Suudiler Abdullah Salih için bir kez daha bu duruma düşmek istemez.

işte o röpartajdan alıntılar:

LİBYA OLMAYIZ, ÇÜNKÜ TÜRKLERDEN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİK’

ntvmsnbc:  Libya’da iddia edildiği gibi batılı ülkelerin muhalifleri desteklemek ya da olası bir katliamı önlemek için Yemen’de benzer bir operasyon düzenlemesine nasıl bakıyorsunuz?

Abdullah Zindani: Öncelikle böyle birşeye gerek kalacağına inanmıyorum, Abdullah Salih’in günleri sayılı. Velev ki böyle bir durum oldu, bu durumda bile Yemen halkı bir dış müdahaleye izin vermez. Yemen’in dini otoriteleri ülkeye yabancı bir gücün girmesi halinde buna karşı cihad edilmesinin farz olduğunu ilan etti.Bu önemli bir nokta. Çok net söylebilirim ki, biz kendi sorunumuzu kendimiz çözmeye muktediriz.

Ayrıca İngilizler Yemen halkının direncini daha önce tecrübe ettiler. Daha önce ABD, El kaide nedeniyle Yemen’e girmek istedi ama İngilizler ABD’ye Yemen’e girmemeleri konusunda uyarıda bulundu. Aynı zamanda şu an Libya’yla uğraşırken bir de Yemen’de cephe açacaklarını düşünmüyorum.

‘TÜRK HALKI BİZİ YALNIZ BIRAKMAZ’

ntvmsnbc: Türk hükümeti bugüne kadar Ortadoğu’daki gelişmeler hakkında pek çok kez sesini yükseltti. Gerek Filistin meselesi olsun gerekse de Mısır ve Libya’daki ayaklanmalar olsun. Ancak şu zamana kadar Yemen konusunda, en azından yüksek sesle söylenen bir şey yok. Siz de Türk hükümetinin Yemen konusunda sessiz kaldığını düşünüyor musunuz? Yoksa manşatlere yansımayan bir destek var mı?

Abdullah Zindani:
Yemen’de yaşananlar Libya gibi olmadı. Bu nedenle Türkhükümetinin açıktan sesini çıkarmasına neden olacak bir durum olmadı. Aynı zamanda Salih’in Arap ve İslamalemini kandıracak hamlelerivardı. Mesala son olarak Gazze saldırısında İslam Konferansı’nı toplantıya çağırdı ama kendisi gitmedi. Ama Abdullah Gül geldiğinde kendisi karşılamaya gitmedi ve dışişleri bakanını gönderdi. Bu Yemen halkını çok üzdüve sinirlendirdi.

Ben hiç bir zaman Türk devletinin ve Türk halkının Yemen halkını sahipsiz bırakmayacağını düşünüyorum. Çünkü bizim tarihi bağlarımız kimsenin bozamayacağı kadar derinlerde.


Haber Ara