Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Atasoy Müftüoğlu: 'Neo-Nurculuk akımı var'

Atasoy Müftüoğlu Antakya Kültür Merkezinde dört gün önce 'Küresel Çağda var olmak' konulu konferans verdi.Müftüoğlu, 'Cemaatler tarikatlar tek akıl ile yaşıyorlar. Hiçbir akıl mükemmel değildir. O yüzden biz diyoruz ki bize gelmeyin kendinize gelin.' dedi

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-21 10:56:05

Atasoy Müftüoğlu: 'Neo-Nurculuk akımı var'
Türkiye’nin yetiştirdiği önemli düşünce ve fikir adamlarından Atasoy Müftüoğlu Antakya Kültür Merkezinde Küresel Çağda var olmak konulu konferans verdi.Antakya da yaptıkları sosyal, kültürel ve İslami çalışmaları ile isimlerinden bahsettiren Nehir Derneği Tarafından düzenlenen konferansa Siyasi parti Başkanları,Sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katılım gösterdi.

Kuranı Kerim tilavetiyle başlayan programda, Nehir Derneği Başkanı Mehmet Aksu’nun açılış konuşmasının ardından Yazar Atasoy Müftüoğlu katılımcılara hitap etti.

Atasoy Müftüoğlu konferansında “Dinî hayat; bilinçle değil, menkıbelerle yürüyor. Merak etmiyoruz, sorgulamıyoruz, üretmiyoruz. Hâlâ zihinsel bir taşrada yaşıyoruz. Avrupa merkezli düşüncenin taşrasıyız, Müslümanların bilinçlerinde arınma ve özgürleşmesi gerektiğini ifade etti.

iki yüz yıldan beri Müslüman aklı seküler Avrupa aklının kuşatması altındadır.

 “Bugün Müslümanların çok önemli bir problemi var fakat bu problemden daha da vahim olan durum Müslümanların problemin farkında olmamasıdır. Bizlerin öncelikle bu durumun vahametini kavramamız gerekmekte Müslümanlar olarak bu duruma bir günde gelmedik. En az iki yüz yıldan beri Müslüman aklı seküler Avrupa aklının kuşatması altındadır. İslami hakların ve fikirlerin artık Avrupa hak ve fikirlerinin müsamahası altında gündeme gelebildiğini görmekteyiz. Bizler her şey yolundaymış gibi yaşıyoruz. Bizim Müslümanlar olarak öncelikle bilinç alanına çıkmamız gerekmektedir. Bunun için zihinsel özgürlük zihinsel özgüven şarttır. Şu an baktığımızda bizler bilgi, muhalefet, bilinç, sorgulama üretmiyoruz. İçerik üretmiyoruz. Herhangi bir üretim çabamız yok.

Cemaatler tarikatlar tek akıl ile yaşıyorlar

Cemaatler tarikatlar tek akıl ile yaşıyorlar. Hiçbir akıl mükemmel değildir. O yüzden biz diyoruz ki bize gelmeyin kendinize gelin. Bizim inancımıza göre iki günü aynı olan ziyandadır. İki yüz yıllık düşünsel sömürü sürecinde Müslümanlar sorunla yüzleşmek sorunun temellerine inmek yerine, yüzeysel davranarak tepkiciliği benimsediler. Biz üretmiyoruz üretilene maruz kalıyoruz ve üretmedikçe de üretilene maruz kalmaya devam edeceğiz.
Suriye’deki muhalefet Paris’te imar edilmiş emperyalist çıkarlar için icat edildi. Fransa İngiltere Amerika Türkiye herkes kendi çıkarları için uğraşıyor. Bu durumda olan mustazaflara oluyor.

Namusu kirlenen demokrasiyi İslam dünyasına ihraç ediyorlar.

Namusu kirlenen demokrasiyi İslam dünyasına ihraç ediyorlar. Tunus, Libya, Mısır’da sokaklara dökülen insanlar İslami bir yönetim istemiyor, çünkü insanların zihinleri İslam’ın yönetemeyeceğine insanların sorunlarını çözmede yetersiz kalacağına ikna edilmiş. Arap Baharı denen bu hareketlerde tek bir Anti Emperyalist ses yükselmedi. Ben Libya’yı kurtulmuş olarak görmüyorum aksine Libya yeniden sömürgeleştirildi bugün Libya’da yönetime gelen insanlar CIA ajanları, Libya’yı ABD, İngiltere, Fransa’nın sömürgesi haline getirdiler.

NATO’nun da amacı’da İsrail’i korumak İranı’ı küresel güç olmasını engellemektir.

NATO’nun da amacı’da İsrail’i korumak İranı’ı küresel güç olmasını engellemektir. Kürecik’teki NATO füze kalkanı Amerika’nın elinde onların yönetimindedir. Onların nükleerleri hiç sorun oluşturmadı hep İran’ın nükleerleri sorun oldu. Nato resmen özür dileyerek söylüyorum ama söylemeliyim Müslümanların üzerine bevlettiler. Irak’ı Afganistan’ı neden konuşmaz olduk? ABD tarafından güdülüyoruz da ondan.

Neo -Nurculuk diye adlandırdığım bir akım var

Küresel sistemin bugün Türkiye’ye bu denli ilgi duymasının sebebi de hem seküler bir sisteme sahip olması hem de kapitalist bir ekonomiye sahip olmasıdır. TV ve Radyolarda pek çok insanın Ilımlı İslam’a ikna için dil döktüğünü görüyoruz. Bu gün İslam âleminde faaliyet gösteren ABD destekli birçok düşünce kuruluşu vardır. Baktığımızda bu düşünce kuruluşları bağımsız bir görüntü çizseler de Amerikan düşünce kuruluşları ve Pentagon tarafından Ilımlı İslam ve demokrasiyi desteklemek için çalışma yapmaktadırlar. Ilımlı İslam Müslümanları ulusal devlete, cemaate kısacası her şeye itaate zorlamaktan başka bir şey yapmıyor. Yurt dışında kapatılan Türk okullarından Rusya’daki CIA’ ile iç içe olduğu için kapatıldı.

Neo -Nurculuk diye adlandırdığım bir akım var. İslam toplumlarını sömürüye açık hale getiren, zihinleri iğdiş eden ve kendisi dışındaki tüm anlayışları düşman gören bir anlayışa sahipler. Sayıları ve paraları çoğaltmakla meşguller. Bu tehlikeye karşı hepimizsin uyanık olması gerekiyor. İslam tekdüze değildir. Biz Müslümanların nassları temel ilkeler kabul ederek zihnini açık tutması gerekmektedir. Ilımlı İslam programı uygulanıyor ve maalesef bu sonuç alıyor. Zihinlerimiz Avrupa söylemli, en büyük sorunumuz be Neo - Nurculuk sorunudur.

ABD çıkarlarına hizmet edenlerin parası artıyor. Efsaneleştirdiğimiz liderlerden sorumluyuz. Bugün en geçerli ticaret din ticareti olmuş durumda. Amerikalı politikacılara rüşvet veren cemaatler var. Clinton’un masrafları biz Müslümanlardan çıktığını biliyor muydunuz?

Ümmetin zihinsel yardıma ihtiyacı var.
Tarih boyunca Avrupa baskısı altında kendimizi bir arayış içerisinde bulduk. Türkiye Avrupalaşma arayışı içerisindedir. Biz ne doğuluyuz ne batıl, ne doğulu olmayı başarabildik. Biz ne için varız? Dinimizin gereğini temsil edebiliyor muyuz? Bunu hiç sorgulamıyoruz.

Biz içimizden engelleniyoruz. Bize Batıdan dayatılan, “İslam siyaset içermez” söylemi ile etkisi altına almışlar. Bizden İslam’ı sadece kişisel bir tercih olarak yaşamamız isteniyor toplumsal değil! Irkçı söylemlerin mağduruyuz. Tepkimizde sadece “Yaşasın” ve “Kahrolsunlar dan dan” ibaret. Özgür olmalıyız ama bedensel olarak değil zihinsel özgür olmalıyız. Küresel alanda baktığımızda kötülükler özgür fakat iyilikler özgür değil.

Avrupa ahlakını kaybetmiş bir akımdır.
Avrupa aklı ile sömürüleştirilmiş durumdayız. Bazı cemaat Liderleriyle görüştüm hep iyi olacak bekleyin dediler. Bizde hep bekleriz gelecekten nasıl haber verirler hiçbir şey de yapmadan.
Bizler hep neler oluyor sorusunu merak ettik “neden” oluyoru hiç sorgulamadık. Her şeyde de geç kalıyoruz. Üretmiyoruz üretilenlere maruz kalıyoruz. 21. Yüzyıl için projelerimiz yok. ABD projelerine ortak oluyoruz. Ortadoğu’da ne oluyor ne bitiyor sorgulamıyoruz. Diktatörler elbette gitsin fakat bir bakın yaşananlara İslami söylem var mı? İslami söylemler yok, demokrasi söylemleri var. Düşünmüyoruz düşündürülüyoruz. Başkasının aklına göre hareket ediyoruz. Kendi aklımızla hareket etseydik başkasının aklının etkisi altında kalmazdık.
Tek akla kapanıyoruz. Bu gelişmeler karşısında birliktelik yok iletişim yok. Bu kadar sorun varken, hangi mezhep daha iyi şu kişi hangi mezhepten vs bu tür şeylerle ilgileniyoruz. Bu tür tartışmalar bizi küçültür." dedi

Haber Ara