Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Eurovision ‘dan bir ‘’devrim’’ çıkar mı?

Muhalefet Eurovisin-2012 finallerinde protesto yürüyüşleri yapacağını söylüyor. Geçen ayda Bahreyn’de düzenlenen Formula1 yarışları zamanı muhalefetin protestoları da Azerbaycan muhalefeti için ilham kaynağı oldu

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-20 07:02:19

Eurovision ‘dan bir ‘’devrim’’ çıkar mı?

TİMETÜRK / Ziya Oktay

Eurosivion, 1956 yılından beri Avrupa ülkeleri arasında düzenlenen şarkı yarışmasıdır. Sadece bir müzik yarışması ve eğlence aracıdır. En azından Avrupa ülkelerinde böyle algılanır. Lakin, Azerbaycan gibi bir ülke için bu yarışma sadece bir eğlence değil, kazanılması için milletçe ve devletçe seferber olunulan, kazanırsak milli gurur kaybedersek hezimet vesilesidir.

Bu yıl Eurovision-2012 Azerbaycan’nın başkenti Bakü’de düzenlenecek. Sırf Eurovision-2012 için hükümet, Azadlıg Radyosu’nun haberine göre 105 milyon manat (200 milyon TL’nin üzerinde) harcayarak Baku Cristal Hall adlı yeni bir yapı inşa ettirdi. İnsan Hakları İzleme Örgütü, arenanın inşası için, yerel halkı evlerinden zorla tahliye eden Bakü İcra Hakimiyeti(Valilik)'ni eleştirdi. (Şaşırdıysanız; evet, Bakü’de hala Büyükşehir Belediyesi yok)

Azerbaycan, bu yarışmayı o kadar ciddiye almış durumda ki, yarışmanın kazananı olarak Bakü’nün seçilmesi iktidar tarafından, sanki kazanılmış meydan muharebesi olarak sunuldu. Geçen günlerde Milli Meclis başkanı bu konuda polemiklere katılarak demeçler verdi.

Bu konuda muhalefetin durumu anlaşılır. Tüm siyasi alanı işgal etmiş, basın özgürlüğü, serbest toplanma özgürlüğü sürekli ihlal edilen muhalefet kendini ifade edecek her platform gibi Eurovision-2012’yi de kullanmak istiyor. İlk akla gelen talepler siyasi suçlulara özgürlük, rüşvet ve yolsuzluklara son verilmesi, Karabağ sorunu çözümünde aktif siyaset izlenmesi, yoksulluk vs

Muhalefet Eurovisin-2012 finallerinde protesto yürüyüşleri yapacağını söylüyor. Geçen ayda Bahreyn’de düzenlenen Formula1 yarışları zamanı muhalefetin protestoları da Azerbaycan muhalefeti için ilham kaynağı oldu. 22 Nisan’da Bahreyn’de protestolara rağmen Formula1 yarışması düzenlendi. Lakin, muhaliflerin protestoları bir anda dünya gündemine oturdu. Yeri gelmişken, hatırlatalım geçen yılın Grand Prix'i şubat ve mart aylarında düzenlenen gösterilere polisin müdahalesinde 35'ten fazla kişinin ölümü nedeniyle iptal edilmişti.

Bütün devlet kaynaklarını kullanan ve siyasi alanı olabildiğince daraltarak, özgürlükleri kısıtlayan rejim karşısındaki muhalefet ortak hedefler doğrultusunda yıllardır birleşemiyordu. Bunda eskiden iktidar olmuş bugünkü muhalefet liderleri arasında şahsi çatışmalardan siyasi bilinç ve tecrübe yoksunluğuna kadar bir sürü sebep var.

Lakin özellikle, Arap Baharı Azerbaycan muhalefetini az da olsa silkinip ortak mücadele etme kararlılığına zorladı. 2011 Aralık ayında özellikle en büyük iki muhalefet partisi olan Azerbaycan Halk Cephesi Partisi ve Musavat Partisi’nin başının çektiği, diğer bazı küçük muhalefet partileri, bazı sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderlerini de içine alan ‘Kamu Meclisi’(‘İctimai Palata’) isimli bir örgütlenmeye gidildi.

Daha çok Libya Ulusal Geçiş Konseyi ve Suriye Ulusal Konseyi’ni andıran bir çatı kuruluşu şeklinde örgütlenme ‘Kamu Meclisi’(İctimai Palata’ ) 2011 yılında birkaç protesto yürüyüşü düzenledi. Gençlerin ilgi gösterdiği bu protestolarda yukarıda adı geçen iki partinin özellikle gençler teşkilatlarının aktif üyeleri, Musavat Partisi başkan yardımcısı Arif Hacılı tutuklandı.
Bu yıl Kamu Meclisi periyodik protestolarına Nisan ayından beri başlamış durumda. 8 Nisan ve 22 Nisanda düzenlenen 2 protesto mitingi son yıllarda kendini toparlamaya çalışan muhalefete, iktidarın Bakü dışında düzenlenmesine izin verdiği ve sonradan her türlü engel çıkardığı mitingler muhalefete moral verdi.

Bu bağlamda Eurovision-2012 finali yaklaştıkça rejim iyice köşeye sıkışıyor. Muhalefeti köşeye sıkıştırmada uluslararası insan hakları ve basın kuruluşlarının yayınladığı raporlar önemli rol oynuyor.

Uluslararası Af Örgütü’nün yayınladığı raporda Azerbaycan’da 18 siyasi suçlu olduğu belirtildi. Bundan başka raporda gazetecilere karşı çok ciddi baskı ve saldırı durumlarının olduğu belirtildi.

Paris merkezli Sınır Tanımaya Gazeteciler’in 2 Mayıs tarihinde yayınladığı dünyada ‘Medya Canavarları’(Predators of Freedom of İnformation) listede 41 kişinin arasında İlham Aliyev ve Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Milli Meclis Başkanı Vasif Talıbov’un da adı var.
Washington merkezli Freedom House’un ülkeler arasında basın özgürlüğü durumuna göre sıralamasında Azerbaycan sınıfta kaldı. Azerbaycan’ın 197 ülke arasında Azərbaycan ,Rusiya və Zimbabve ile birlikte 172-174-cü sıraları paylaştığı rapora yansıdı.
Muhalefet protesto yürüyüşleri ve mitinglere devam edeceğini söylüyor. Hatta Eurovision finali günlerinde açlık grevlerine bile gidilmesi teklifleri var. ‘Kamu Meclisi’ 7 Mayıs ve 14 Mayıs tarihlerinde az katılımlı olsa da, protesto gösterileri düzenledi. Talepleri yerine getirilmezse protestolara devam edileceği konusunda kararlı olacaklarını gösterdi .

İktidar ise, her zamanki gibi, muhalefeti ‘radikal’ olarak tanımlayarak, talep ve isteklerini ciddiye almadığını söylüyor. Bazı devletlerin, Azerbaycan’daki istikrarı bozmak için ‘radikal muhalefeti’ kullandığını tekrarlayıp duruyor. Protestolara izin verilmeyeceğini belirtiyor.

Korkulan senaryo Eurovision-2012 finallerinin düzenleneceği 22-26 Mayıs günleri Bakü’de ‘’Gerçek bir polis devleti nasıl olur’’ örneğinin yaşanması. Rejimin buna şimdiden hazırlandığı şarkı yarışmasının yapılacağı tüm haftanın tatil ilan edileceği konuşuluyor.

Euorvision-2012 finalleri yaklaşırken rejim için bir kabus, ya da muhalefet için hayat öpücüğü mü olacak izleyip göreceğiz.

Haber Ara