Dün ABD'ye hareketinden önce soruları cevaplayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "İlk bilgiler kendi kaynaklarımızdan. Eğer bununla ilgili gerek hükümetimiz, ilgili kurumlarımız, Genelkurmay Başkanlığımız kendini bağlayacak şekilde yazılı bir açıklama yaptıysa hepimizin buna güvenmesi gerekir." dedi. Başka ülkelerde de bu tip yanlışlıkların yapıldığını dile getiren Gül, Pakistan'da Amerika'nın acı tecrübeleri olduğunu hatırlattı. Başbakan Tayyip Erdoğan da günübirlik ziyaret için gittiği Bulgaristan'da gazetenin haberinin 'uydurma' olduğunu söyledi. Genelkurmay'ın "İlk görüntü tespiti TSK'ya ait insansız hava aracı tarafından yapılmıştır." açıklamasına dikkat çeken Erdoğan, "Kendi insansız hava araçlarımızla hareket ederek bu adım atılmıştır." bilgisini verdi. Amerikan gazetesinin 28 Aralık'taki harekâtın üzerinden 5 ay gibi bir süre geçtikten sonra bu haberi yapmasını ise iç politik hesaplara bağladı: "ABD'deki seçimlerde mevcut iktidarı zora düşürme gayretinde olan yayın politikasını, gazete kendine gaye edinmişse bilemem. Ben bu haberi, mevcut hükümeti zora düşürme gayreti olarak görüyorum."
Cumhurbaşkanı Gül, NATO Güvenlik Zirvesi'ne katılmak üzere ABD'ye hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını cevapladı. Sorular üzerine Wall Street Journal'ın 34 sivil vatandaşın hayatını kaybettiği Uludere olayıyla ilgili haberinin ardından başlayan "İstihbaratı kim verdi?" tartışmasını değerlendiren Gül, Kendileri için öncelikle TSK'nın açıklamasının önemli olduğunun altını çizdi. Ardından Türkiye ve ABD'nin terörle mücadelede işbirliği içinde olduğunu hatırlattı. Türkiye'nin uzun süredir ABD'nin imkânlarından faydalandığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı, "Dolayısıyla bizim kendi açıklamamıza göre, ilk bilgiler kendi kaynaklarımızdan. Daha sonra orada bir varlık olduğuna göre, görüntü olduğuna göre, o görüntüyü siz de çekersiniz, o da çekebilir. Bütün bunlar nihayetinde Türkiye'ye gönderilir. Yaşanan olay anlık değil. Orada bir yürüyüş var. Dolayısıyla orayı gözleyen herkes o fotoğrafı çekebilir. Dolayısıyla ilk bilgiler kendi imkânlarımızla temin edilmiş, daha sonra başka yerlerden de bu tip bilgiler gelmiş olabilir. Bunlar gayet normaldir." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, Amerikan gazetesinde çıkan haberin içeriğiyle ilgili de şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu konularla ilgili tartışmalar var. Bildiğim kadarıyla o gazetede o yazı bu kaygılarla ele alınmış ama daha sonra Türkiye'ye çok daha geniş bir şekilde yer verilmiş. Bu da insansız hava araçlarının, silahlarının zaman zaman yanlışlık yaptığıyla ilgili. Biliyorsunuz Pakistan'da Amerika'nın bu yönde çok büyük acı tecrübeleri oldu, Pakistan ile ABD ilişkileri bozuldu. Başka yerlerde de bu tip olaylar var. Bununla ilgili bir yazıda Türkiye'deki olayla ilgili de yine geniş bilgi veriyorlar. Bizim kendi milli kaynaklarımıza, kendi kaynaklarımıza önce güvenmemiz gerekir. Eğer bununla ilgili gerek hükümetimiz, ilgili kurumlarımız, Genelkurmay Başkanlığımız bir açıklama yaptıysa, kendini bağlayacak şekilde yazılı bir açıklama yaptıysa önce hepimizin buna güvenmesi gerekir."
Başbakan Tayyip Erdoğan ise konuya ilişkin sessizliğini günübirlik ziyaret için gittiği Bulgaristan'da bozdu. Anamuhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Genelkurmay'a topu atmışlar. O açıklama yapıyor. Genelkurmay mı bu ülkeyi yönetiyor? Bu ülkenin milli savunma bakanı yok mu? Bu ülkenin başbakanı yok mu?" eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Ben Türkiye'yi anamuhalefet partisi CHP'nin idare etmediğini çok iyi biliyorum. İnsansız hava araçları direkt olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'nin emrinde hareket ederler. Genelkurmay Başkanlığı da kendi alanına giren konu hakkında cevabını verdi.'' diye konuştu.
Başbakan, haberin zamanlaması konusunda da şunları söyledi: "Şu anda Amerika'daki seçimlerde mevcut iktidarı zora düşürme gayretinde olan yayın politikasını, gazete kendisine gaye edinmişse onu bilemem. Ben bu haberi, mevcut hükümeti zora düşürme gayreti olarak görüyorum. Zira Silahlı Kuvvetler'imizin de açıkladığı gibi kendi insansız hava araçlarımızla hareket ederek bu adım atılmıştır. Şu anda gerek idari gerekse adli yargıda süreç devam etmektedir. Konuyla ilgili başka söyleyeceğimiz herhangi bir şey söz konusu değildir.''