Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Gerçek karşısında susan dilsiz şeytandır!'

Hükümetin 143 gündür süren Uludere suskunluğu, ABD’de ortaya çıkan ‘biz istihbarat verdik, Ankara vurdu’ raporuna rağmen sürüyor. Başbakan ve yetkililer ‘suçluların sessizliği’ni sürdürürken, Uludereliler adalet bekliyor

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-18 09:40:33

'Gerçek karşısında susan dilsiz şeytandır!'
Hükümetin 143 gündür süren Uludere  suskunluğu, ABD’de ortaya çıkan ‘biz istihbarat verdik, Ankara vurdu’ raporuna rağmen sürüyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve yetkililer ‘suçluların sessizliği’ni sürdürürken, Uludere  adalet bekliyor.

DEHLİZLERDE KAYBOLMUŞ GİBİ

Hükümetin üzerinden 143 gün geçen Uludere Katliamı’na ilişkin sessizliği, yeni bilgilerin alınmasına rağmen sürüyor. ABD Savunma Bakanlığı’nın “İstihbaratı biz verdik, operasyon emrini Ankara verdi” şeklindeki raporundan sonra gözlerin çevrildiği hükümet, katliamı “Ankara’nın dehlizlerinde” kaybettirmek için adeta üç maymunları oynuyor.

EK GÖRÜNTÜ ÖNERİSİNE YANIT YOK

Hükümet yetkilileri topu Genelkurmay’a atarken, ABD raporunda ortaya çıkan bilgileri görmezden geliyor. Dün yapılan Genelkurmay açıklamasında iddialar reddedildi ve bilgilerin TSK Heronlarından alındığı belirtildi ama hükümet ve TSK, ABD’nin “Konvoyun daha yakından görebilmesi” için yaptığı ek görüntü önerisi gibi ayrıntıları yanıtsız bıraktı.

ANKARA'DA KURTLARIN SESSİZLİĞİ

Özgür Gündem'de yer alan haberde  ; Uludere  Katliamı’na ilişkin aylardır saklanan bilgilerin ABD Savunma Bakanlığı kaynakları tarafından açıklanmasına rağmen, Başbakan, Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı tam bir sessizliğe gömülmüş durumda olduğu belirtildi. Önceki gün haber ajanslarına bomba gibi düşen haberde ABD’li yetkililerin “İstihbaratı biz verdik, operasyon emrini ise Ankara verdi” dedikleri net olarak bildirildiği halde “Ankara”nın en üst makamları, katliamın 143’üncü gününde sorumluluğu üstlenme basiretini gösterebilmiş değil.


GÖRÜNTÜ NİYE NETLEŞTİRİLMEDİ

Önceki gün açıklanan ve şu ana kadar da ABD hükümeti tarafından yalanlanmayan bilgilerde, son derece net olarak sınırdaki hareketlilikle ilgili istihbaratın Türkiye’ye verildiği, hatta Türk yetkililere “konvoyu daha yakından görebilmeleri için insansız hava aracıyla ek görüntü” önerildiği ama bunun reddedildiği belirtilmişti.

Dün akşam saatlerinde açıklama yapan Genelkurmay Başkanlığı olayı reddetti ve ‘’Haber gerçeği yansıtmamaktadır. Olayda grubun ilk görüntü tespiti Türk Silahlı Kuvvetlerine ait İnsansız Hava Aracı tarafından yapılmıştır’’ dedi. Ancak TSK, haberdeki ayrıntıları boşlukta bıraktı. Detaylı görüntü önerisinin neden reddedildiği sorusu da karanlık bir nokta olarak ortaya çıktı.

Bu arada, haberin ardından AKP yandaşı basının haberi önemsizleştirme çabası dikkat çekerken, suçu sadece ABD’ye yıkma ve hükümeti siyasi sorumluluktan kurtarma çabası da gözden kaçmadı. Hatırlanacağı gibi, bazı cemaat gazeteleri “Başbakan ve TSK’nin olaydan çok sonra haberi olduğu” şeklinde yayınlar yapmışlardı.

İNSANLIK SUÇUNU AYDINLATIN

Wall Street Journal’in ABD Savunma Bakanlığı yetkililerine dayanarak verdiği haberle birlikte Uludere gerçeğinin bir bölümü daha aydınlanırken, BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, “5 aydır sessizliğe büründüler. Bu katliamın üstünü örtmeye çalışıyorlar. Bu son ortaya çıkan bilgiler katliamı açıkça oraya koymuştur. Türkiye görüntüyü alıyor katliam yapıyor. Bu insanlık suçudur” diye konuştu.

Kışanak, soruşturmanın askeri savcılığa devredileceği yönündeki haberlerle ilgili olarak da, “Türkiye şunu çok iyi biliyor ki bu işin askeri mahkemeye devredilmesi demek siyasi iktidarın ben karışmıyorum üstünü kapatın demesidir. Hükümet aslında suç ortağı olduğu için askerlerin üstünü örtmesine fırsat veriyor. Başbakan da bu suçun içindedir” dedi. Kışanak ayrıca, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ile Birleşmiş Milletler’e (BM) başvuru yaptıklarını başvuruyu yenileyeceklerini söyleyerek, ABD’yi dahil ederek yeni bir başvuru yapacaklarını söyledi.

GÖK : AÇIKLAMA YAPIN

İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi ve CHP Ankara Milletvekili Levent Gök: “Bu iddialar hızla aydınlığa kavuşturulmalıdır. Biz en baştan bu yana iktidara bu soruları soruyoruz ancak cevap alamıyoruz. Resmi makamlar artık bir açıklama yapmalıdır. Haberdeki diğer önemli nokta ise, TSK envanterinde kayıtlı olan insansız hava araçları Heron’lar, bizde Predator yok. Predator’ler ABD envanterinde bulunuyor ve Irak’ta kullanılıyor. Şimdi soruyorum; neden bu görüntülerin bize ulaştırılması için gayret gösterilmedi? Tekrar ediyorum, bu önemli bir ayrıntı.”

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Birgül Ayman Güler ise, “Daha önce Başbakan, ‘Milli kaynaklıdır istihbarat’ demişti. Ortada halkımızı yanlış bilgilendiren daha açık söyleyelim halkımıza yalan söyleyen bir Başbakan var. Burada verilen yanlış bilgiler manzumesine artık bir son verilmesini, özür dilenmesini ve doğru bilgi ile kamuoyunun aydınlatılmasını talep ediyoruz.”

AK PARTİ : TEYİT EDİLMEDİ

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ise katliamla ilgili sadece şu açıklamayı yaptı: “Gazetelerdeki haberler teyit edilmiş bilgiler değildir. Genelkurmay net cevabı verecektir.”


YENİ MANEVRA : ASKERİ YAR

Katliamla ilgili soruşturmayı yürüten ve 143 gündür tek bir ilerleme sağlamayan Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yeni manevrası soruşturma yetkisini Askeri Savcılığa devredeceğini belirtmesi oldu. Savcılığı’na göre, olayın “terör” ve “çete” olarak görülemeyeceği “görev suçu” olarak nitelendireceği fikrinin ağırlık kazandığı ileri sürerek, “Soruşturmayı sivil savcılık değil, askeri savcılık yürütmeli” denildi.

Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Mehmet Emin Aktar, kendilerime bu bilginin aktarıldığını söyleyerek, “Oysaki bizim özel yetkili mahkemelere yaptığımız itirazlarda bunun kasıtlı bir olay olduğunu, insanlığa karşı işlenmiş bir suç ve bir katliam olduğunu söylemiştik. Bu nedenle soruşturma ve yargılama yetkisi Özel Yetkili Mahkemelerdedir. Soruşturmanın nihayeti için bu önemlidir” dedi.

Bazı hukukçular da, Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma dosyasını Askeri Savcılık’a göndermesi halinde, soruşturmanın zamana yayılacağı ve bir sonuç çıkmayacağını belirtirken, hükümetin de soruşturmanın zamana yayılmasından yana olduğunu kaydetti. 

Haber Ara