Dolar

34,8691

Euro

36,7563

Altın

3.047,74

Bist

10.147,21

KKTC, KKTC olalı böyle eziyet çekmedi!

KKTC Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, son olarak Sayıştay Raporlarını Görüşmek Üzere Oluşturulan Geçici Özel Komite’nin raporlarını ele aldı. Raporlara ilişkin konuşmalarda Sayıştay raporlarından çok Lefkoşa Türk Belediyesi’nin durumu ve çalışanların eylemi konuşuldu.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-14 17:24:57

KKTC, KKTC olalı böyle eziyet çekmedi!
KKTC Genel kurulu ilk olarak Nüfus Kayıt Dairesi 2007 Yılı Gelirleri Hakkındaki Sayıştay Denetim Raporu’nu görüşmeye başladı. İlk sözü alan CTP BG Genel Bakanı Özkan Yorgancıoğlu, trafik haftası içerisinde olunmasına karşı bunun dikkate alınmadığına işaret etti. Yorgancıoğlu, polisin dağıttığı broşürlerde trafiğin sağdan gösterilmesinin konuya yaklaşımın ciddiyetini gösterdiğini savundu.

Sayıştay’ın LTB ile ilgili denetim raporuna da değinen Yorgancıoğlu, hükümeti belediyenin borçlanmasına ve bu noktaya gelmesine göz yummakla suçlayıp, hükümetin bir aymazlık sergilediğini iddia etti. Yorgancıoğlu, Lefkoşa’nın bir “çöplükhaneye” dönüştüğünü ve bunun sorumlusunun da belediye ve hükümet olduğunu ileri sürdü.

Yorgancıoğlu, belediyenin aldığı kredinin nerede, hangi amaçla kullanıldığının dökümünün açıklanmasını istedi. Kredinin seçimlerde kullanıldığı yönündeki iddialara değinen Yorgancıoğlu, “Bu anlayışla ülke yönetildiği için belediye ve ülke bu haldedir” dedi.

Kıbrıs Gündem'de yer alan habere göre, Belediyenin bugün 145 milyon TL’lik bir borcu bulunduğuna işaret eden Yorgancıoğlu, çalışanların 70 günden beridir evine ekmek götüremediğini söyledi. Yorgancıoğlu, KTHY’den çok daha büyük bir felaketle karşı karşıya bulunulduğunu savundu.

Yorgancıoğlu, hükümetin durumunun da belediyeden farklı olmadığını ve ortada çok büyük bir müsrifliğin söz konusu olduğunu ileri sürdü. Hükümetin memurun ağustos ayı maaşını ödeyecek kaynak bulamayabileceğini savunan Yorgancıoğlu, tüm bunların ancak seçimle temizlenebileceği iddiasında bulundu.

TDP GENEL BAŞKANI MEHMET ÇAKICI

Toplumcu Demokrasi Partisi Milletvekili Mehmet Çakıcı da konuşmasında, Lefkoşa’nın ve Lefkoşa Belediyesi’nin geldiği durumun içler açısı olduğunu söyledi. Lefkoşa’nın salgın hastalık tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu kaydeden Çakıcı, “Lefkoşa bir çöplük alanına döndü. Bakanların çıkıp, topluma açıklamalarda bulunması lazım. Sorunu nasıl çözeceklerini açıklamaları lazım. Bu pisliği nasıl temizleyeceklerini anlatmaları gerekiyor. Özellikle başbakan bunu açıklamalı” dedi.

Sorunun sağlık boyutuna el atılıp, çöplerin bir şekilde kaldırılması gerektiğini kaydeden Çakıcı, kaynakların seçimlerde kullanılması konusuna da açıklık getirilmesi gerektiğini belirtti. Belediyenin ekonomik sorunlarının yanı sıra yapısal sorunları da bulunduğunu kaydeden Çakıcı, belediyenin “mafyalaşan” yapısında önce sağlık sorununun çözümlenmesi gerektiğini savundu.

Çakıcı, belediye başkanının istifa etmesi gerektiği söylemini yineleyerek, Sayıştay başkanlığının da belediye ve uygulamalarının yasal olup olmadığı konusunda açıklama yapması gerektiğini söyledi.

Mehmet Çakıcı, iktidar milletvekillerinin genel kurul salonunda bulunmamasını da eleştirerek, kürsüde kendi başına konuştuğuna işaret etti. Çakıcı, “Lefkoşa çöpler içinde yüzerken, UBP kadın kolları kokteyl düzenleyip, Gülin Küçük’e yılın annesi ödülünü verme lüksüne sahip değil. Esas ödül verilmesi gereken anneler, o sokaklardaki annelerdir… Lefkoşa’yı çöpler içinde bırakanlara oy vermek de suçtur” dedi.


DP GENEL BAŞKANI SERDAR DENKTAŞ

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş, Lefkoşa belediyesiyle ilgili bir bilgi kirliliğinin söz konusu olduğunu söyledi.

Lefkoşa belediyesinin hemen mali açıdan yapılanması gerektiğini kaydeden Denktaş, “O gitsin, bu gitsin tartışmasından çok sorunun çözümünü konuşmak lazım… Hükümetin gündeminde bu yok. Sadece kurultay hesapları yapılıyor… Böyle bir rezalet olamaz. KKTC, KKTC olalı böyle eziyet çekmedi… Bu ülkede bu şekilde yaşamaktan utanıyorum” dedi.

Denktaş, tek çözümün, hükümetin seçime gitmesi olduğunu ileri sürerek, bu gidişle utanacak yüz bulamayacakları endişesi taşıdığını söyledi.






CTP-BG MİLLETVKİLİ ÖMER KALYONCU


Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Milletvekili Ömer Kalyoncu, ülkenin bataklık içine sürüklendiğini ileri sürerek, cumhurbaşkanı gibi başbakanın da bu batağa sürükleneceğini savundu.

Lefkoşa’da yaşanan sorunun sadece çöp sorunu olarak ele alınamayacağını belirten Kalyoncu, hem çalışanların maaşlarının ödenmesini, hem de bir daha bu durumun yaşanmaması için belediye başkanıyla ilgili tedbir alınmasını sağlayacak çözüm üretmek gerektiğini söyledi.

Kalyoncu, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Başbakan İrsen Küçük arasındaki kurultay kavgasının iyice kızıştığını ve Eroğlu’nu destekleyen milletvekillerinin bugünkü genel kurula gelmediğini ileri sürerek, bu kavganın belediyede yaşanan soruna yansıdığını savundu.

Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun, her konuyu bıraktığını, hatta Kıbrıs konusunu da özel temsilcisine bıraktığını, bütün gücünü ülkeyi karıştırmaya adadığını iddia eden Kalyoncu, memleketin tamamının koktuğunu ileri sürerek, onlara destek verenlerin oturup düşünmesi gerektiğini savundu.

Kalyoncu, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun mal varlığını açıklamamasını da eleştirerek, Eroğlu’nun özellikle belediye meclisinin kararı olmadan belediyeyi 10 milyon sterlin borçlandırmasıyla ilgili iddialara açıklık getirmesini istedi.

DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, Ömer Kalyoncu’nun konuşması sırasında, Meclis Başkanı Hasan Bozer ile katip görevini üstlenen UBP Milletvekili Afet Özcafer dışında iktidar milletvekilinin bulunmadığı genel kurul salonunu cep telefonuyla görüntüledi.

CTP-BG MİLLETVKİLİ FERDİ SABİT SOYER

CTP Milletvekili Ferdi Sabit Soyer de konuşmasında, iktidar milletvekillerinin hiçbirinin genel kurul salonunda yer almamasını eleştirerek, hükümetin bu duruşunun, sorunları çözmekten çok katmerlendirmeye hizmet ettiğini savundu.

Soyer, bu yapının artık demokrasiye engel olmaya ve halka sıkıntı yaratmaya başladığını ileri sürerek, daha demokratik ve insani olana yönelmeyi getirecek yeni bir sürece girmenin şart olduğunu söyledi. Soyer, “Bu zihniyetle artık memleket yönetilmeyeceği ortaya çıktı. Lefkoşa belediyesinin durumu da bu zihniyetin düştüğü çıkmazın en iyi göstergesidir” dedi.

Ferdi Sabit Soyer, şöyle devam etti:

“Çöplerde duran atıklar değil, popülist kültür anlayışıdır. Siyaset kültürünü geliştiren siyaset baronları bu yapının üzerinden sorun üretiyor. Sorunları kendi çıkarları çerçevesinde yönlendiriyorlar”

Yetkililerin görev ve sorumluluklarını inkar içinde olduğunu ileri süren Soyer, “Sizin göreviniz nedir? Gazoz kapağından yıldız yapıp, omzunuza takmak mı?” yorumunda bulundu.

Soyer, memlekette grev yapmanın dahi anlamı kalmadığını ileri sürerek, halkın, sonuçlarından mağdur olmasına rağmen neden greve gidildiğini sorgulamadığını ve sendikaları eleştirmediğine dikkat çekti.

“Demokratik haklarını kullanarak mücadele eden insanların haklarını elde edemediği bugünlerde insanların aklına meclisin basıldığı günlerin geldiğini” savunan Soyer, UBP içindeki kavgalar olduğunu da savundu.

DGP GENEL BAŞKANI TAHSİN ERTUĞRULOĞLU

Demokrasi ve Güven Partisi (DGP) Genel Başkanı Tahsin Ertuğruloğlu da konuşmasında, yaşanan sorunların sadece Lefkoşa Belediyesi bazında yaşanmadığına işaret etti. Ertuğruloğlu, Lefkoşa’nın ardından bugün de Gazimağusa’nın selden etkilendiğini belirterek, ülkenin yapısal sorunlarının tüm bölgelerde kendini hissettirdiğini söyledi.

Ertuğruloğlu, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun “yardımcı olmaya hazırım” sözlerine değinerek, ülkenin bu hale gelmesinde en büyük sorumlunun, “Eroğlu zihniyeti” olduğunu iddia etti ve çözüm önerecek en son makam olduğunu ileri sürdü.

Lefkoşa’nın olağanüstü sıkıntılarla karşı karşıya bulunduğunu kaydeden Ertuğruloğlu, salgın hastalık patlaması halinde sorunun ülke sorunu olacağına işaret etti. Olağanüstü sorunların, olağanüstü tedbir gerektirdiğine kaydeden Ertuğruloğlu, “Ancak sorunu çözme niyeti yok. Hükümet, bilinçli bir şekilde sorunun çözümlenmemesini ve devamını istiyor… Birileri sıfırlanacak, başkaları yükselecek… Ülke yıllardır böyle yönetiliyor zaten... Bu gidişat, gidişat değildir. Böyle devam ederse, bugünleri arayacağız” dedi.

Tahsin Ertuğruloğlu, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Başbakan İrsen Küçük ve UBP’ye yönelik eleştirilerde bulunarak, ülkede hükümet ve yönetim bulunmadığını ileri sürdü ve “Sözün bittiği yerdeyiz” yorumunda bulundu.

Ertuğruloğlu’nun konuşmasının ardından Cumhuriyet Meclisi Başkanı Hasan Bozer, sağlıklı ve kurallara uygun çalışılabilmesi için gereken şartların bulunmadığını belirterek, genel kurulun bugünkü çalışmalarına son verdi.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, 17 Mayıs Perşembe günü yeniden toplanacak.

Haber Ara