İnönü: İktidarı devralmak için hazırlıklarını yapsınlar
İnönü, 14 Mayıs gecesi Ankara Valisi Avni Doğan’a telefonda “Güzel, demek iktidar onlara teveccüh etmiş bulunuyor. Şimdi derhal Celal Bey’i telefonla arayınız ve kendisini tebrik ettiğimi söyleyiniz. İktidarı devralmak için hazırlıklarını yapsınlar.” diyerek seçim sonuçlarına saygı göstereceğini ifade ediyordu.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-14 09:01:33
Uzun yıllar sonra ilk kez muhalefet partilerinin kurulmasına izin verildi. Siyasal alandaki bu serbestliğin sonucunda Milli Kalkınma Partisi, Demokrat Parti ve birçok siyasi parti kuruldu. Muhalefet partilerinin de siyasal sistemdeki yerini almasıyla beraber Türkiye cumhuriyet tarihindeki ilk çok partili seçime 1946 yılında tanıklık etti.
1946’dan itibaren demokrasi yolunda ilerlemeye başlayan Türkiye’de, iktidardaki Cumhuriyet Halk Partisi ile muhalefetteki en güçlü parti Demokrat Parti arasında birçok gerginlik yaşandı. Ancak gerilimli olsa da geçen 5 yılın sonunda Türkiye 1950 yılına kadar demokratikleşme yönünde büyük adımlar attı. Seçim sisteminin değiştirilmesi bu yöndeki en önemli reformların başında gelmekteydi.
14 Mayıs 1950 seçimlerinden hemen önce ‘açık oy gizli tasnif’ şeklindeki seçim sistemi, ‘gizli oy açık tasnif’ şeklinde değiştirildi. Aynı zamanda seçimlere adli teminat getirildi. Bu düzenleme Türkiye’nin adil bir seçim yaşayacağını gösteriyordu.
Bu düzenlemelerin ardından 14 Mayıs 1950’de Cumhuriyet tarihindeki ilk serbest seçimler yapıldı. Siyaset gözlemcilerinin kanaati CHP’nin seçimi kazanacağı yönündeydi. Ancak öyle olmadı. Vilayetlerden gelen seçim sonuçları Cumhuriyet Halk Partisi yöneticilerinde büyük bir şaşkınlığı yol açtı.
CHP vilayetleri tek tek kaybediyordu. 27 yıllık CHP iktidarı sona gelmişti. Derin bir hayal kırıklığı yaşanmaya başladı. İnönü seçim sonuçlarını Çankaya köşkünde “fena” diye niteliyordu. Ancak “Meclis’i çağırmalıyız. Onlara hükümeti kurmayı önermeliyiz. Ben iktidarı bırakmağa giden onurlu bir yolu tutmakla arkadaşlarıma karşı ve belki de tarihe karşı bir durumda görülebilirim. Fakat başka türlü hareket, rejimi bir ayaklanmayla sona erdirmek olurdu. Gezgin İstiklal Mahkemeleriyle bir ülke yönetilemez.” diyerek sağduyulu davranıyor ve milli şeflik döneminin geride kaldığını da ifade ediyordu. İnönü’nün seçim sonuçları ile ilgili olarak yurt dışında bulunan oğlu Erdal’a da yazdığı mektupta seçim sonuçları ile ilgili olarak da “Niçin kaybettik? İnsaflı insafsız bin bir sebebi var. Fakat en başta geleni değişiklik arzusudur. Bu da milletlerin hem masum, hem de tabii bir arzusudur” diyecekti.
İnönü, 14 Mayıs gecesi Ankara Valisi Avni Doğan’a telefonda “Güzel, demek iktidar onlara teveccüh etmiş bulunuyor. Şimdi derhal Celal Bey’i telefonla arayınız ve kendisini tebrik ettiğimi söyleyiniz. İktidarı devralmak için hazırlıklarını yapsınlar.” Diyerek seçim sonuçlarına saygı göstereceklerini ifade ediyordu.
İnönü seçim sonuçları ile iktidarı devretmeyi kendisinin en büyük başarısı olarak şöyle niteleyecekti: “Bu seçim, memlekette yeni bir hayat tarzı kurmak için giriştiğimiz teşebbüste ne kadar ciddi ve samimi olduğumuzu ispat etmiştir. Memleket için,hepimiz için şeref olmuştur.”
Resmi sonuçlara göre: DP %53,3 oy oranı ile 408 milletvekili, CHP %39,9 oy ile 69 milletvekili, MP ise %3.1 oy oranı ile 1 milletvekili kazandı. Bu sonuçlara göre ülkeyi düşman işgalinden kurtarmış, 27 yıl boyunca ülkeyi yönetmiş, reformlar yapmış olan CHP iktidarı sona ermişti. CHP bundan sonra muhalefet partisi olarak görev yapacak İnönü de muhalefet lideri olacaktı. İnönü 11 yıl altı ay 3 gün süren cumhurbaşkanlığından sonra Çankaya’dan ayrılıp Pembe Köşke geçerken yeni görevlerini arkadaşlarına şöyle ifade ediyordu: Kurduğumuz rejimin iktidar değiştirme geleneğini elimizle yerleştirdik. Şimdi muhalefet yapmanın örnek geleneklerini kuracağım. Gücüm ve yaşam sürem yeterse,yine iktidara geldiğimizde,hükümeti yetişmiş ve yetişecek arkadaşlara kurduracağım.kendim siyasi yaşamdan çekileceğim..”
İnönü, kendisinin ve CHP’nin yeni görevini bu şekilde açıklarken Parti Divanında da buna yönelik kararlar alındı: İktidar karşısında vazifemiz, memlekette muhalefet ve murakabe ihtiyacını şerefli bir surette tatmin etmektir. Demokratik rejimin bu memlekete yerleşmesi ve feyiz vermesi iki şarta bağlıdır: bunlardan birincisi,iktidarın muhalefete tahammül etmesi ve muhalefeti emniyet içinde yaşatmasıdır..ikincisi,demokratik rejimin feyizli bir halk idaresi suretinde tecelli etmesi,muhalefet partisine bağlıdır..iktidar karşısındaki murakabe rolümüz tamamiyle yapıcı olacaktır.”
İsmet İnönü ve Cumhuriyet Halk Partisi seçim sonuçlarının kesinleşmesinin ve meclisin toplanmasının ardından iktidarı Demokrat Partiye devretti. Böylece Türkiye’de seçim yoluyla ilk kez iktidar devredilmiş oldu. Kemal Karpat’ın ifadesiyle: İdari kadrolarını kurmuş,kendine mahsus bir sosyal yapı ve siyasi felsefe yaratmış ve kuvvetini bunlara dayandırmış bir partinin,yani CHP’nin,bir muhalefetin kurulmasına müsaade etmesi,hatta bu muhalefeti ilk sıralarda desteklemesi,dünya tarihinde görülmemiş bir olaydı.”
Dünya bülteni
SON VİDEO HABER
Haber Ara