Dolar

34,8734

Euro

36,7192

Altın

3.045,28

Bist

10.058,47

Böyle torunlar dostlar başına!

88 yaşındaki Kevser Sarak, yaşlandığı için merdivenleri çıkmakta zorlanıyordu. Ayrıca evinin damı akıyor, pencerelerinden soğuk giriyordu. Torunlarına şakayla karışık serzenişte bulundu: 'Bana şöyle yere yakın, merdivensiz bir ev yaptırmadınız gitti!' 15 torun bir araya geldi, yıllık izinlerinde bir inşaat işçisi gibi çalışıp 7 ayda ninelerine yeni bir ev yaptı. Tüm masrafları da aralarında paylaştılar.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-13 10:44:16

Böyle torunlar dostlar başına!
Evi çok eskimişti, damı akıyor, pencerelerinden soğuk giriyordu. Neredeyse 100 yılı aşkındır ayaktaydı ev. Kim bilir ne hikâyelere tanıklık etmişti... Bu eve gelin gelmiş, çocuklarını burada büyütmüş, acılarını yine bu evde yakınlarıyla paylaşmıştı... Ayrıca çevre köylerin en ünlü eviydi burası. 1942'de Samsun ve çevresinde meydana gelen şiddetli deprem sonrasında bütün evler yıkılmış, bir tek o ayakta kalmıştı. Bükçeğiz Köyü sakinlerinin bir kısmı aylarca burada konaklamıştı. Evini çok seviyordu ama merdivenleri eskisi gibi rahat çıkamadığı için zorlanıyordu. Bayram tatiline gelen torunlarına şakayla karışık sitem ediyor, "Bana şöyle yere yakın bir ev yaptırmadınız gitti!" diyordu 88 yaşındaki Kevser Sarak. Yine böyle sitem ettiği bir gün torunları bahçede oturuyordu. O an içlerinden biri ortaya bir fikir attı: "Evi yıkalım. Tahtasını satar, yeni evin demirlerini alırız. Diğer masraflar için de bankadan kredi çeker, hep birlikte öderiz."

Hemen bir kâğıt, kalem bulundu ve ortalama bir bütçe çıkarıldı. Polis olan torunu Yalçın Bayık, "Ben 15 bin TL banka kredisi çekerim." dedi. Bu para yetişmediği taktirde tekrar aralarında para toplamak için sözleştiler. Zaten usta ve işçi parası da vermeyeceklerdi. Çünkü hem Yalçın Bayık hem de Kevser Nine'nin damadı Hüseyin Çakır daha önce inşaatlarda çalışmıştı. 15'e yakın torunun bir kısmı üniversite okuyor, bir kısmı da eline ekmeğini almış Türkiye'nin farklı yerlerinde çalışıyordu.

Zaman geçirmeden eski ev yıkarlar. Neredeyse 20 kamyon hafriyat çıkar. Evin yıkılışına tanık olan herkes çok üzülür. Torunlar için de eski ev bir hayli kıymetlidir. Çocukluklarının en haylaz dönemleri burada geçer. Yer yatağı serip hep birlikte uyudukları, tavana ip asarak beşikte sallandıkları ve saklambaç oynadıkları günleri düşünüp üzülürler... Yaz tatili, bayram ya da düğün vesilesiyle bir araya gelen torunlar bu kez ninelerine ev yapmak için kolları sıvar. Yeni evin temeli atıldıktan sonra plan çıkarılır. Çalışanlar izinlerini kendi aralarında ayarlayarak inşaatta nöbetleşe çalışır. Kimya mühendisliği bölümü öğrencisi Duygu Örgen, inşaat mühendisliği öğrencisi Cihan Demir, ilkokul öğretmeni Neslihan Bayık, işitme engelliler öğretmeni Nilgün Ay, polis Kemal Sarak, coğrafya öğretmeni Hasan Sarak ve güvenlik görevlisi Ersin Sarak adeta bir inşaat işçisi gibi duvar örer, tuğla taşır, kum çeker, boya yapar. Torunların çocukları da yapılan işlerin bir ucundan tutar.

İnşaat için bütün köylüler de seferber olur. 1942 depreminden sonra yaşanan fedakârlığı unutmamışlardır zira. Ev, 6-7 ay gibi çok kısa bir sürede tamamlanarak 25 bin TL civarına mal olur. Kevser Nine için büyük bir meblağ olan bu rakam, 'birlikten kuvvet doğar' sırrınca ödenir.

"Bana en güzel hediyeyi verdiler"

Kevser Nine, yeni evinde oturmaya başlayınca mutluluktan havalara uçar adeta. Artık merdiven çıkmasına lüzum kalmaz. Evin banyosu ve mutfağı da çok kullanışlıdır. Pencerelerinden soğuk geçirmediği için kolayca ısınır. Torunları, kızları ve damatlarının hakkını ödeyemeyeceğini söyleyen Kevser Nine, "Allah inşaatta tek bir tuğla taşıyandan razı olsun. Ömrümün son günlerini rahat bir evde geçireceğim. Torunlarım bana en güzel hediyeyi verdiler." diyor.
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara