Berfo Ana geldi, Evren yine gelmedi
Ara kararını açıklayan mahkeme, Alparslan Türkeş ve Erdal Eren'in ailelerinin müdahillik talebini kabul etti. Bir sonraki duruşma 29 Haziran'da.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-13 17:32:54
104 yaşındaki Berfo Kırbayır da (Berfo Ana) katıldığı duruşmaya sanıklar Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya, sağlık problemlerini gerekçe göstererek dünkü duruşmaya yine katılmadı.
Kadınların öfkesi
Duruşmada, Diyarbakır'dan gelen Sakine Arat, darbe döneminde iki çocuğun gördüğü yoğun işkenceler nedeniyle dağa gittiklerini anlatarak "Cezaevinde bulunan oğlum Cemal ise kendisine insan pisliği yedirilmek istendiği için cezaevinde ölüm orucuna yattı ve hayatını kaybetti. Ben çocuklarımın hakkının alınmasını istiyorum" diye konuştu.
Berfo Ana: Oğlumun cenazesini istiyorum
12 Eylül cuntasının yargılandığı Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya 104 yaşındaki Berfo Kırbayır da (Berfo Ana) geldi. Sağlık personeli, Berfo Ana'nın rahatsızlanma ihtimaline karşın duruşma salonunda bekletildi. Berfo Kırbayır, "Ben Kenan Evren'in peşindeyim. Ben anayım. Oğlumu (Cemil Kırbayır) nasıl doğradı? Nasıl yaptı? Nasıl etti? Ben oğlumun cenazesini istiyorum. Ama bunu yapanların da peşini bırakmam. Evren'in evi yıkıla, ocağı söne. Ben anayım, ben onu öyle bırakmam. Bak kardeş, bacı, ana hepsi gelmişler. 'Acaba Cemil Kırbayır'ın annesi buraya nasıl geldi?' diye soruyorlar. Ben anneyim, tabii gelirim." dedi.
Katledilen sevdiklerini istediler
Fatsa'da çıkan bir çatışmada hayatını kaybeden Özgüç Tuncay'ın ablası Sabriye Tuncay da gözyaşları içinde kardeşinin taranarak öldürüldüğünü anlattı. Tuncay, "Haber gelir gelmez babam felç geçirdi. Kardeşim belediye mezarlığına kefensiz gömüldü. Biz dört kız kardeş gidip kardeşimizi oradan çıkardık. Kardeşimi ve babamı geri istiyorum" dedi.
İdam edilen Ramazan Yukarı-göz'ün 72 yaşındaki annesi Aysel Yukarıgöz ise sanıkların yaptığı işin arkasında durmaları gerektiğine işaret ederek "Bizim çocuklar yaptıkları işlerin arkasında durdular" dedi.
Darbe döneminde Diyarbakır Cezaevi'nde işkence gören İsa Tekin ise "İşkencelerden sonra kara rüyalar gördüm. Bu davadan sonra artık kâbus görmüyorum ama rüyalarım hâlâ siyah-beyaz. Umarım bu cuntacıları duruşmaya getirirsiniz de renkli rüyalar görmeye başlarız." şeklinde konuştu.
Bir başka mağdur Serdar Can, "Diyarbakır Cezaevi'nde 50'ye yakın genç öldürüldü. Bu insanların katillerinin burada yargılanmasını talep ediyorum." dedi.
Recep Şeftalidalı da, "İşkenceye dayanamayan 4 arkadaşımın kendilerini ateşe verdiğini gördüm. Altan Tan'ın babası Bedii Tan'ın katledilmesine şahitlik ettim.
Tanıklık ettiğim olayları anlatmak üzere davaya müdahil olmak istiyorum." ifadelerini kullandı.
Gardiyandan başvuru
Mamak Askeri Cezaevinde darbe döneminde gardiyan olarak görev yapan Doğan Eşlik avukatı aracılığıyla müdahillik başvurusunda bulundu. Eşlik'in avukatı Hasan İlter, müvekkilinin vatani görevini yapmak üzere askere gittiğini ama gardiyan yapıldığını belirterek "Orada önce kendisi işkence görmüş, sonra daha fazla işkence görme korkusuyla komutanın yönlendirilmesi zoruyla işkence yapmak zorunda kalmış" diye konuştu.
GATA raporuna güvensizlik
Şahinkaya ve Evren'in duruşmalarda hazır edilmesi konusunda bir sakınca bulunup bulunmadığı konusunda ilginç gelişmeler yaşanıyor. Mahkeme daha önceki duruşmada, sağlık raporlarını İstanbul Adli Tıp Kurumu'na göndererek, karar verilmesini istemişti. Adli Tıp ise, her iki sanığın bir eğitim araştırma hastanesinde tetkikleri yapılarak yeni raporlar gönderilmesini istedi. Sanık avukatları buna itiraz ederek, GATA 'nın zaten bir eğitim araştırma hastanesi olduğunu belirtti. Mahkeme de Adli Tıp'a yeni tetkiklerin GATA 'da yapılıp yapılamayacağını sordu. Müdahil avukatlarından Ömer Kavili, Evren için, "Ölüm tehlikesi yoksa kafes ya da yatak içinde getirilsin" dedi.
Evren ve Şahinkaya'nın malvarlığı araştırılacak
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi akşam saatlerinde ara kararlarını açıklayarak, gelecek 12 Eylül durşmasının tarihini 29 Haziran olarak belirledi. Mahkeme, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya ile eş ve çocuklarının malvarlıklarının ise araştırılmasını kararlaştırdı. Eski milletvekili Cüneyt Canver'in 1986 yılında sanık Şahinkaya hakkında verdiği yolsuzluk önergesi belgelerinin gönderilmesi için TBMM'ye yazı yazılmasına hükmeden mahkeme, sanıkların malvarlıklarına tedbir konulması talebini reddetti. Mahkemenin malvarlığının araştırılmasını istediği Şahinkaya daha önce 20 milyar dolarlık kişisel mirası ile Time dergisinde yer almıştı. Dergi Şahinkaya'nın mirasının F-16 uçaklarının alımından dolayı oluşturduğu iddia ediliyordu. 1986 yılında Lockheed Martin firması da uçak alımlarını kolaylaştırabilmek için Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bazı ülkelerde rüşvet verildiğini kabul eden bir açıklama yapmıştı. Öte yandan mahkeme ara kararında bazı müdahillik taleplerini de sonuca bağladı.
Eren ve Türkeş ailesi de müdahil
Kararlar şöyle: Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER), Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı, Çağdaş Hukukçular Derneği ile Diyarbakır, Muğla, Mersin Barolarının; 1402 sayılı yasa kapsamında mesleklerini kaybeden Baskın Oran'ın da aralarında bulunduğu 6 kişinin; MHP eski lideri Alparslan Türkeş'in oğlu Ahmet Kutalmış Türkeş'in; darbe döneminde idam edilen aralarında Erdal Eren, Serdar Soyergin, Necati Vardar, Veysel Güney, Ramazan Yukarıgöz Mustafa Özenç, Cengiz Baktemur, Ömer Yazgan ve Halil Esendağ'ın yakınlarının müdahillik talepleri kabul edildi.
BDP, İHD ve Devrimci 78'liler Federasyonu'nun da aralarında bulunduğu bazı tüzel kişiliklerin müdahillik talebi ise reddedildi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara