Senaryoların en güzelini Allah yazdı
Serbest bırakılan gazeteciler Adem ve Hamit'in İstanbul'da. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Adem Özköse ve Hamit Coşkun ile açıklama yaptı. Esaret altındayken kaldıkları hücrede yaşadıklarını anlatan Özköse, 'Hayatımızın en güzel belgeselini çektik. Ve senaryoların en güzelini Allah yazdı' dedi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-12 23:45:28
Yaklaşık iki aydır rehin tutulan Gazeteci Adem Özköse ile Kameraman Hamit Coşkun, geçtiğimiz günlerde İran’ın başkenti Tahran’a götürülmüştü. Gazeteciler, saat 00.30'da özel uçakla Atatürk Havalimanı'na geldi. Gazetecileri bekleyenler arasında Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da yer aldı.
Gazeteci Adem Özköse, orada kendi hayatlarının belgeselini çektiklerini, ayrı ayrı hücrelerde kaldıklarını belirterek, "Hayatımızın en güzel belgeselini çektik. Ve senaryoların en güzelini Allah yazdı" dedi.
Hamit Coşkun, zor günler yaşadıklarını anlatarak, "Hücrede iken Adem abinin yaşayıp yaşamadığını bilmiyordum. Özgürlük dünyanın en güzel şeyi. Allah tüm mazlumlara özgürlük nasip etsin. Bizim için gayret gösteren herkese çok teşekkür ediyorum" dedi.
Adem Özköse, İHH'nın yoğun gayreti ve yürüttüğü diploması ile işkence görmediklerini ve bugün sağ salim döndüklerini anlattı. Özköse,"Ben hafızlığımı tekrarladım. Hamit de 6 defa hatim yapmış" şeklinde konuştu.
________________________________________________________________________________________________
BABA OCAKLARINDA BÜYÜK SEVİNÇ
İki gazetecinin baba ocaklarında büyük sevinç yaşandı. Özköse ve Coşkun'un kurtarılması sürecinde İran'dan resmî yardım talep eden Dışişleri Bakanlığı, etkin rol üstlendi. Alınan bilgilere göre gazetecilerin serbest bırakılacağı bilgisi bir hafta önce Ankara'ya ulaştı. Ancak kesinleşmeden açıklama yapılmadı. Süreç Başbakanlık'ta oluşturulan özel birim tarafından yürütülürken, mutlu haberi ailelere Rize'de bulunan Başbakan Tayyip Erdoğan verdi.
İki gazetecinin babasını arayan Erdoğan, konuyu bizzat takip ettiğini ve gazetecileri almak üzere Tahran'a özel uçak gönderdiğini söyledi. Adem Özköse ile kameraman Hamit Coşkun'un serbest bırakıldığına dair ilk resmi açıklamayı Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu sosyal medya üzerinden yaptı. İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi ile konuştuğunu açıklayan Davutoğlu, uzun süredir yürüttükleri çabaların meyvelerini verdiğini söyledi. Davutoğlu, resmi ziyaret için gittiği Estonya'dan Moldova'ya geçmeden önce durumu Başbakan Erdoğan'a aktardı. Erdoğan'ın talimatı üzerine hemen Tahran'a özel bir uçak yollandı.
Uzun süreden beri devam eden temaslar neticesinde gazetecilerin serbest bırakılacağı bilgisi tam bir hafta önce Ankara'ya ulaştı. Ancak görüşme yapılan ülkelerin Suriye ve İran olması sebebiyle gazeteciler salıverilene dek sessiz kalındı. İki ismin dün teslim edileceği bilgisi ise cuma akşamı geldi. Estonya'da bulunan Bakan Davutoğlu, hemen Başbakan Erdoğan'ı arayarak bilgilendirdi. Dün sabah ise İranlı Bakan Salihi aradı. İki bakan, detaylarla ilgili dün iki kez görüştü. Davutoğlu, gazetecilerin Hatay'dan değil, Tahran'dan verilmesiyle ilgili yapılan yorumların hatırlatılmasına ise şu cevabı verdi: "Bizim bu konuda çok ciddi bir tecrübe ve birikimimiz var. Şu anda bile onlarca farklı ülke vatandaşının değişik ülkelerden nasıl kurtarıldığının hikâyesini hepiniz biliyorsunuz. Bu tür durumlar söz konusu olduğunda ülkeler arasında yoğun bir istişare ve işbirliği olur. Dost ve komşu ülkeler bu konuları çalışırken fark gözetmezler."
AİLELERE MÜJDEYİ BAŞBAKAN VERDİ
Gazetecilerin dün serbest bırakılacağının önceden planlandığı anlaşıldı. İki gazetecinin ailelerinin dün Davutoğlu bu açıklamayı yapmadan önce çoktan Tahran'da olduğu ortaya çıktı. Hamit Coşkun'un ağabeyi Mustafa Yahya Coşkun, "Burada beklememiz ve yakında kardeşlerimize kavuşacağımız söylendi. Onlarla Türkiye'ye döneceğiz." dedi.
Gazeteciler, Tahran'a indikten sonra hemen yaptıkları açıklamada, iyi olduklarını, ailelerine kavuşmayı beklediklerini söyledi. Başbakanlık kaynaklarından yapılan açıklamaya göre gazetecilerle ilgili süreç Başbakanlık'ta oluşturulan özel birim tarafından yürütüldü. Temaslarda bulunmak için gittiği Rize'de geceyi geçiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, oluşturulan özel birimin çalışmalarını bizzat takip ederek, gelişmelere ilişkin talimatlarını Rize'den verdi.
Mutlu haber geldikten sonra Başbakan Erdoğan, iki gazetecinin babalarını arayarak çocuklarının serbest bırakıldığını bildirdi. Konuyu bizzat takip ettiğini ve gazetecileri almak üzere Tahran'a özel bir uçak gönderdiğini söyledi. Erdoğan, Tahran'a ulaşmalarının ardından gazetecileri de arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti.
Türk gazetecilerden Adem Özköse'nin babası Mustafa Özköse, Zaman'a yaptığı açıklamada kendisine müjdeli haberi veren Başbakan'ın, "Sabrın sonu selamettir. Oğlun İran'a gidiyor şimdi. Hayırlı olsun, gözün aydın." dediğini aktardı. Samsun'un Çarşamba ilçesinde yaşayan baba Özköse, Erdoğan'ın ardından Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun da kendisini aradığını, Bakan'ın, "Adem benim üniversiteden öğrencim, biliyor muydun?" diye sorduğunu iletti.
İletişim öğrencisi Adem Özköse'nin, Davutoğlu'nun Marmara Üniversitesi'nde ders verdiği dönemde kendisinden ders aldığı öğrenildi. Hamit Coşkun'un babası Ali Coşkun da, "Çok ama çok sevinçliyiz. Sağolsun Başbakanımız, Dışişleri Bakanı'mız hep ilgilendi, Allah hepsinden razı olsun. Mutluyuz, sevinçliyiz, konuşacak bir şey bulamıyoruz, içimiz içimize sığmıyor." dedi.
Coşkun, Hamit'in geleceği haberi üzerine oğullarına kiraz toplamak üzere Karamürsel'in Akçat köyündeki kiraz bahçelerine geldiklerini bildirerek, annesinin de evde Hamit'in sevdiği yemekleri yaptığını kaydetti. Bu arada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün gazeteciler Özköse ile Coşkun'a "Özgürlüğe hoş geldiniz'' mesajı yayımlayarak, "Özgürlüğünüzü kaybettiğiniz ve görevlerinizi yapamadığınız üzüntülü, acılı, sıkıntılı günlerin geride kalmış olmasından CHP olarak büyük bir mutluluk duyuyoruz.'' dedi.
Özgürlük, dünyanın en güzel şeyiymiş Suriye'de iki ay süren esaretin ardından serbest bırakılan Türk gazeteciler Adem Özköse ile Hamit Coşkun, Başbakanlık'a ait uçakla gece yarısı İstanbul'a getirildi.
Havaalanında basın toplantısı düzenleyen gazeteciler, esaret altındayken çok zor şartlardan geçtiklerini ama özgürlüklerine kavuştuklarını söyleyerek, buna katkıda bulunanlara teşekkür etti. Uzun süre hücrede tek başına tutulduğunu ifade eden Gerçek Hayat Dergisi Ortadoğu Temsilcisi ve Milat Gazetesi yazarı Adem Özköse, hücredeki günlerini Kur'an okuyarak geçirdiğini ifade etti. İşkenceyle tehdit edildiklerini ancak böyle bir şeye maruz kalmadıklarını söyledi.
"Ayetler askerlerle aramda kalkan oldu." diyen Özköse, etrafta ise işkence görenlerin çığlıklarını duyduklarını anlattı. Özköse, "Zor günler geçirdik. Zor şartlar altında kaldık. Bir köyde alıkonulduk. Daha sonra Suriye hükümetine teslim edildik. Şu an özgürlüğümüze kavuştuk. Özgürlük dünyanın en güzel şeyiymiş, şu an çok daha iyi anladık.
Bizim özgürlüğe kavuşmamıza vesile olan Cumhurbaşkanı, Başbakan, Dışişleri Bakanı, insanî diplomasiyi yürüten İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım'a ve özveriyle çalışan herkese teşekkür ediyoruz. Biz içerideyken pek çok senaryo yazıldı, biz de kafamızda senaryolar yazdık ama en güzel senaryoyu Allah yazdı." diye konuştu. Hamit Coşkun da, "Bir aksiyon filminde yaşanabilecek her şeyi yaşadık. Çok zor koşullardan geçtik.'' diyerek, kurtulmalarına katkı sağlayanlara teşekkür etti.
SURİYELİ MUHALİFLER DE İRANLIYI SERBEST BIRAKTI
Suriye'de aralık ayında muhalif savaşçılar tarafından alıkonulan 2 İranlının da serbest bırakıldığı bildirildi. Devlet yayın kuruluşu IRIB'in, İran'ın Ankara Büyükelçiliği'ne dayandırdığı haberine göre, İran vatandaşları dün Türkiye-Suriye sınırında Türk istihbarat yetkililerine teslim edildi. Söz konusu şahısların, İran Büyükelçiliği yetkililerine teslim edilmeleri bekleniyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara