12 Eylül 1980 darbesinde sivillere yapılan işkencelerin en önemli adreslerinden olan Ankara'daki Mamak Askeri Cezaevi şimdi yeni ziyaretçileri için adeta yeniden inşa ediliyor. Eşref Akıncı Kışlası içinde bulunan cezaevine generallerin getirilme ihtimali belirince burada dönüşüm çalışması başlatıldı.
İstanbul'da yürütülen Ergenekon ve Balyoz davalarında tutuklanan emekli askerlerin konulduğu yer Silivri Cezaevi olurken, halen görevde olan askerlerin ise konulduğu yer ise Hasdal Cezaevi olmuştu. 2012 yılının nisan ayında başlayan Ankara'daki 28 Şubat soruşturmasında ise şu ana kadar 4 dalga gerçekleşti. İlk üç dalgada tutuklanan emekli askerler Sincan Cezaevi'ne gönderilirken, muazzaf askerler ise Mamak Askeri Cezaevi'ne gönderildi.
12 Eylül darbesinde işkencelerin adresi olan Mamak'ta şimdi yeni misafirler için hummalı bir çalışma başladı. 3. dalgada 'albay' düzeyinde tutuklama gelince 4. dalga daha başlamadan cezaevindeki düzenleme çalışmalarına start verildi. Yeni operasyonlarda 'general' düzeyinde muvazzafların gözaltına alınması ve tutuklanma ihtimalleri üzerine cezaevindeki koğuş ve çevre düzenlemeleri hızlandırıldı.
KOLORDU KOMUTANI DENETLİYOR
Mamak Askeri Cezaevi, 4. Kolordu Komutanlığı'na bağlı General Eşref Akıncı Kışlası'nın içinde bulunuyor. Mamak'ta son günlerde hız verilen yenileme çalışmalarını 4. Kolordu Komutanı'nın bizzat denetlediği belirtilirken, cezaevinde olması gerekenleri ilgililere tek tek aktardığı kaydedildi. Ayrıca, 28 Şubat soruşturmasında muvazzaf subaylara yönelik ilk tutuklamaların gelmesinin ardından 'gardiyan' ve 'cezaevi görevlisi' olarak çalışan er ve erbaşların yerine başka birliklerde görevli 12 uzman çavuşun Mamak'a getirildiği öğrenildi. Buna göre, tutuklu subayların ihtiyaçlarının karşılanması ve gardiyanlık hizmetleri için burada artık 'er'ler değil, 'uzman çavuş'lar kullanılacak. Öte yandan cezaevindeki sayımları da önceki döneme göre daha üst rütbeli askerlerin yapmaya başladığı ileri sürüldü.
YATAKHANELER KOĞUŞ OLUYOR
Disiplin ve çeşitli askeri suçlardan dolayı cezaevinde bulunan asker ve subaylardan ayrı tutulan 28 Şubat tutukluları için yine cezaevinde yeni koğuşların yapımına başlandığı ifade edildi. Cezaevinde görev alan 50'ye yakın askerin kaldığı yatakhanelerin boşaltılarak yeni tutuklular için koğuşa dönüştürüldüğü belirtildi. Askerlerin halihazırda kullandığı 2 yatakhanenin muvazzaf subaylar için hazırlandığı öğrenildi.
VOLTA MEKANLARI YENİLENDİ
Cezaevinde tutukluların daha rahat edebilmesi için park ve bahçe düzenlemelerine de gidildiği vurgulandı. Yeni tutukluların dışarda oturacağı alanların oluşturulması ve volta atabilmeleri için park ve bahçe çalışması yapıldığı dile getirildi. Yeni tutuklularla birlikte cezaevindeki bazı uygulamalar da değişmeye başladı. Burada tutuklu ve mahkumlar, yakınlarıyla haftada iki gün görüşebilirken yeni tutuklulara haftanın her günü görüş izni verildi. İddiaya göre 28 Şubatçılar istedikleri zaman istedikleriyle görüşebilecek.
YEMEKLER ÖZEL ŞİRKETTEN
28 Şubat tutuklamaları olmadan önce cezaevinin yemeği 4. Kolordu mutfağından geliyordu. Ancak üst rütbeli kişilerin tutuklanarak askeri cezaevine girmesiyle birlikte bu durum da değişti. 28 Şubat'tan tutuklanan askerlerin yemeği, diğer mahkumların aksine kolordu mutfağından değil, dışarıdan gelecek. Cezaevi yönetiminin özel bir yemek firmasıyla anlaşmaya vardığı, tutuklu muvazzaflara bundan böyle yemeklerin özel şirketten geleceği kaydedildi. Mamak'taki cezaevi kantininde ürün çeşitliliğinin ise artırıldığı bildirildi.
Plazma da var bilgisayar da
28 Şubat soruşturması kapsamında tutuklanarak Mamak Askeri Cezaevi'ne gönderilecek mahkumlar şu imkanlara sahip olacak:
* 24 saat sıcak su imkanı
* Buzdolabı ve plazma
* Telefonla görüşme
* İddianame okumak, ifade yazabilmek ve günlük tutabilmek için dizüstü bilgisayar
* Belli saatler arasında cep telefonu kullanımı
* 'Düz asker'lerle bir araya gelmeden, ayrı bir yerde volta atma imkanı
* 2 ya da 3 kişilik koğuşlar
* Yeniden dizayn edilmiş ziyaretçi mekanları
* Ürün çeşitliliği bol kantinler
Emekliler Sincan'a muvazzaflar Mamak'a
İstanbul'da Ergenekon ve Balyoz Darbe Planı davalarından tutuklanan emekli askerler Silivri Cezaevi'ne konulurken muvazzaflar ise Hasdal ve Hadımköy'deki askeri cezaevlerine konulmuştu. Söz konusu askeri cezaevleri, Orgeneral Bilgin Balanlı'nın tutuklanmasının ardından tadilattan geçirilmiş, yeniden düzenlenmişti. Ankara'da kısa bir süre önce başlayan 28 Şubat soruşturmasında ise 'post-modern' darbe döneminin kudretli paşaları Çevik Bir ve Erol Özkasnak sivillerin kaldığı Sincan Cezaevi'ne konulurken muvazzaf askerler ise Mamak Askeri Cezaevi'ne yerleştirildi. 12 Eylül darbesi sonrası sivillerin işkencelerden geçirildiği Mamak, bugünlerde bir başka darbenin 28 Şubat'ın hazırlayıcılarını ağırlıyor. Askerde disiplin suçu işleyen er ve erbaşlar 12 Eylül sonrası sivil mahkumlara yer açmak için başka bir yere nakledilirken, aynı işlem 28 Şubatçı muvazzaf askerlere yer açmak için de uygulanıyor. Mamak'ta kalan 'normal' hükümlülerin başka yerlere kaydırılmaya başlandığı öğrenildi.
Dikkat, paşalar gelebilir!
Sincan Zir Vadisi'nden çıkan cephanelikle ilgili olarak tutuklanan Yarbay Mustafa Dönmez, Mamak Askeri Cezaevi'nin son dönemde en yüksek rütbeli tutuklularından biriydi. 28 Şubat soruşturmasıyla birlikte cezaevinin misafirleri arasında Dönmez'den daha rütbeli personel yer almaya başladı. Soruşturmanın 4. dalgasında gözaltına alınarak ifade veren muvazzaf paşalar, Korgeneral Tevfik Özkılıç, Tümgeneral Berkay Turgut, Tümgeneral Mehmet Faruk Alpaydın, Tuğgeneral Celalettin Bacanlı, Tuğgeneral Mehmet Ali Yıldırım ve Tuğgeneral Metin Keşap eğer tutuklanırlarsa yenilenmiş Mamak'a gelecek isimler olacak.
İnsanlığın kapıda bırakıldığı yerdi
Mamak Askeri Cezaevi, 12 Eylül darbesi sonrasında özellikle ülkücülerin işkence gördüğü mekan olarak hafızalara kazındı. Birçok şarkıya ve türküye konu olan Mamak'ta, işkence görenlerin hikayeleri kitaplaştırıldı. Darbecilerin yargılanmasının önünü açan 12 Eylül referandumunda tekrar gündeme gelen Mamak Askeri Cezaevi, referandum sürecinde evet diyen ülkücülerin, darbe döneminde çektikleri acıları anlatmalarında bir gerekçe olmuştu. Bağımsız Ülkücüler ve Yusufelililer derneği, referandumda evet kampanyasını işkence gördükleri Mamak Askeri Cezaevi önünde başlatmışlardı. Ankara'da görülmeye başlanan 12 Eylül davasına müdahillik başvurusu yapan 12 Eylül Mağduru Ülkücüler Komisyonu Başkanı Remzi Çayır, darbe döneminde Mamak Askeri Cezaevi'nde işkence gören bir ülkücü olarak şunları söyledi: "Mamak deyince aklıma insanlığın kapıda bırakılıp içeride hayvana bile yapılmayacak muamelelerin yapıldığı bir mekan geliyor. Orada feryatlar yaşandı, ağıtlar hâlâ kulaklarımda. 'Yapma ne olur' sesleri hâlâ zihnimde. Mamak insanlığın unutulduğu bir yerdi. Bizim adımız orada 'lan' idi. Bizi öyle çağırıyorlardı. Adımız bile telaffuz edilmiyordu."