Elazığ Barosu'ndan başörtüsüyle ruhsatını alarak önümüzdeki günlerde başörtüsüyle duruşmalara girmeye hazırlanan Esra Soylu'ya hukuk dernekleri destek verdi. Kılık kıyafet yönetmeliği nedeniyle avukatlık ruhsatına başörtüsüz fotoğrafını vermek zorunda kalan Soylu'ya bu insan hakkı ihlaline karşı mesleğini icra ederken verdiği mücadele için meslektaşlarından 'arkandayız' mesajı geldi.
YENİ KANUNLA ÇÖZÜLÜR
Savunma Avukatları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Muhiddin Köylüoğlu, başörtülü avukatların kamu düzenini bozmayacak şekilde kendi inançlarına uygun kıyafetleriyle guruşmalara girmesinde bir sakınca görmediğini söyledi. Bazı adliyelere asılan 'Kılık kıyafet yönetmeliğine aykırı olarak adliyeye girip çıkanlara müdahale edin' şeklindeki duyuruya büyük tepki gösterdiğini vurgulayan Köylüoğlu, 'Başörtülü avukatların mesleklerini yapmalarında bir sakınca görmüyorum. Ancak bazı içtihatlar var. Bu içtihatları göz önünde bulundurduğumuzda şu anda başörtüsü ile mahkeme salonuna girmek mümkün değil. Bu ancak avukatlık kanununda yapılacak ilave bir madde ile ortadan kaldırılabilir' dedi.
SORUN CUNTA ANAYASASI
İstanbul Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Cavit Tatlı ise 12 Eylül Anayasası ortadan kalkmadığı sürece başörtüsü ile ilgili sıkıntıların sona ermeyeceğini söyledi. 12 Eylül dayatmalarının sona ermediğini; aksine birçok resmi kurumda hala fiili olarak uygulandığını belirten Avukat Tatlı, '12 Eylül'ün getirdiği birçok karar, tamim ve genelge hala uygulanmakta. 1982 Anayasası değişmeli. 5 generalin bir araya gelerek çıkarttığı hak ve özgürlükleri hiçe sayan kanunların uygulanması son bulmalıdır' diye konuştu.
BEYİNLER DE DEĞİŞMELİ
Tatlı, kanun maddelerinde yapılacak değişikliklerin başörtüsü sorununun çözümünde tek başına yeterli olmayacağını kaydetti. 'Kişilerin beyinleri de değişmeli' diyen Tatlı, Hukukçular Derneği olarak Esra Soylu'nun temel hak ve özgürlüklerle ilgili mücadelesini kayıtsız şartsız desteklediklerini ifade etti. Tatlı, 'Bu konuda meslektaşımız Soylu'ya her türlü desteği vermeye hazırız' dedi.
KANUNDA YASAK YOK
Başörtülü avukat Elif Uzunpınar ise 'Avukatlık kanununda başörtülü avukatların duruşmaya giremeyeceğine ilişkin bir tek madde bulunmuyor' tespitinde bulundu. Hak ve özgürlüklerin ancak kanunlarla sınırlandırılabileceğini kaydeden Uzunpınar, 'Başörtülü avukatlara duruşmaya alınmaması açık bir anayasa ihlalidir' dedi. Türkiye'de avukatlarla ilgili fiili bir durumun yaşandığını belirten Uzunpınar, '28 Şubat sürecinde başörtülü öğrencileri okula sokmayan zihniyetin bugün başörtülü avukatların duruşmalara girmesini engelliyor' diye konuştu. Uzunpınar, başörtülü avukatlarla ilgili keyfi uygulamanın Anayasa'nın 13. Maddesi'ne aykırı olduğunu vurguladı.
Kanun sadece 'cübbe' diyor
Avukatlık kanununda resmi kıyafet olarak sadece cübbenin belirtildiğine dikkat çeken Avukat Elif Uzunpınar, şöyle konuştu: 'Avukatlar duruşmaya girerken resmi kıyafet olarak üzerlerinde sadece cübbeleri bulunur denmektedir. Avukatlar duruşmaya başı kapalı, ayakkabısı siyah çantası kırmızı olacak şekilde hiçbir hüküm yoktur. 28 Şubat'ta başlatılan ve günümüze kadar sürdürülen uygulama keyfi bir uygulamadır. Hiçbir hukuki geçerliliği yoktur.'
Baro yasağının dayanağı yok
28 Şubat sürecinin ardından başörtülü olarak stajını tamamladıktan sonra ruhsatını Elazığ Barosu Başkanı Adnan Demir'den alan Avukat Esra Soylu, önümüzdeki hafta duruşmaya girecek. Soylu, 'Üniversitede başı açık arkadaşlarla aynı yerlerde dolaştım, aynı fakülteden mezun olmuşum. Aynı süreçlerden geçerek ruhsat almışım. Ama onlar mesleklerini istedikleri gibi icra ederken ben birçok dayatma ile karşı karşıya kalıyorum. Bu ciddi bir insan hakkı ihlalidir' diye konuştu.
BUNUN ADI ZULÜMDÜR
Soylu, 'Duruşma salonu kapısında başı açık bir bayan avukata 'duruşmaya başörtülü gireceksiniz' demek nasıl zulüm olursa, bana da 'başı açık gireceksin' demek o kadar zulümdür' dedi. 'Adliyenin her tarafından başörtülü gezebilirken duruşma salonuna niye giremeyeceğim' diye soran Soylu, 'Ben duruşmada başörtüsünün problem olacağını düşünmüyorum" dedi.
YASAK ANAYASA İHLALİ
Yasağın hukuki hiçbir dayanağının olmadığını vurgulayan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Anayasanın 13. Maddesi temel hak ve özgürlüklerin kanun ile sınırlandırılabileceği belirtiliyor. Meclis sınırlandırabilir yani. Ancak milletin meclisinin bu yönde bir iradesi yok. Ne memurluk kanununda ne de avukatlarla ilgili kanunda başörtüsü yasağı yok. Yayınlanan tebliğ ve yönetmeliklerle bu yasaklar uygulanıyor. Ben bunu ciddi bir anayasa ihlali olarak görüyorum. Temel hak ve özgürlüklerin ihlalidir. Barolardaki yasağın zaten hiçbir dayanağı yok. Tamamen 28 Şubat sürecinde uygulanan fiili bir durum söz konusu" ifadelerini kulandı