Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

MİGEM Daire Başkanı Tombul: Taş ocakları tukaka yapılıyor

Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) Daire Başkanı Mehmet Tombul, taş ocaklarının, Türkiye'de 'tukaka' yapılan sektörlerin başında geldiğini ancak istendiğinde çevreye duyarlı yapılabildiğini söyledi.

Bursa Valiliği tarafından 'Bursa'da Ma

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-09 09:27:58

MİGEM Daire Başkanı Tombul: Taş ocakları tukaka yapılıyor
Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) Daire Başkanı Mehmet Tombul, taş ocaklarının, Türkiye'de 'tukaka' yapılan sektörlerin başında geldiğini ancak istendiğinde çevreye duyarlı yapılabildiğini söyledi.

Bursa Valiliği tarafından 'Bursa'da Madencilik Faaliyetleri ve Çevre Çalıştayı' gerçekleştirildi. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen çalıştaya, maden faaliyeti içindeki firmaların yoğun ilgi gösterdi.

'Bursa'da Madencilik Faaliyetleri ve Çevre Çalıştayı' başlıklı sunum yapan MİGEM Daire Başkanı Mehmet Tombul, çevreye duyarlı olunduğu takdirde madenciliğin rahatlıkla yürütülebildiğini ifade etti. Anayasanın 168. maddesinin tabi kaynakların devletin tasarrufu altında olduğunu ve işleneceğini belirttiğine dikkat çeken Tombul, çevre kanununda bu faaliyet yapanların raporlar hazırlama zorunluluğu olduğunu belirtti.

"TAŞ OCAKLARI TUKAKA YAPILIYOR"

Tombul, "Taş ocakları bu ülkede tukaka yapılan sektörlerin başında geliyor. Ancak, istendikte sonra çevre duyarlı şekilde yapılabildiğini dünyada örnekleri ile görebiliyoruz." dedi.

ÇED'le ilgili mevzuat düzenlemesi yapıldığını ve son halini aldığını anlatan Tombul, şöyle konuştu: "Madenleri hayatımızdan çıkartırsak ne olur, her aşamada her şeyin temelinde madenler var. Madenlerden vazgeçmemiz mümkün değil. Çevrede bizim için çok önemli. Onun için ikisini birlikte götürmek için kuralları ortaya koymamız gerekiyor. Taş ocakları da maden kanununa alındı. Yerelde bunların disipline edilmesinin yeterli olmadığını gördük. Çünkü madenlerde teknik denetim vardır. Bu nedenli 2004 yılında madenler kapsamına alındılar. Bugün taş ocaklarında hala sıkıntılarımız var. Ancak eğitim kapsamında kurallara uydurmaya çalışıyoruz. Artık doğadaki her şey maden oldu."

Çalıştayın açılışında konuşan Vali Şahabettin Harput da madencilik ve taş ocakları faaliyetleri sırasında kötü örneklerin iyi faaliyet yapılmasına gölge düşürdüğünü dile getirdi. Sorumlulukların yerine getirilmesi gerektiğine işaret eden Harput, dere yataklarından kum ocakları ruhsatı alındığını, daha sonra insanların çekip gittiğini, oralarda büyük göllerin oluştuğunu ve ölümlerin meydana geldiğini kaydetti. Taş ocaklarının da aynı şekilde bırakılarak toz ve gazların ya da sulara yapılan, ormanlara yapılan tahribatın tabiatı imha ettiğini vurguladı. Bu tür kötü örneklerin madencilik faaliyetlerine tepkiyi beraberinde getirdiğini anlatan Vali Harput, ancak madenlerin verilmiş çok büyük bir nimet olduğunu ifade etti.

Harput, krom, kömür, mermer gibi çok önemli kaynaklara sahip olunduğunu ve bunların mutlaka çıkartılması gerektiğini belirterek, çıkan sorunların kaynaklarını belirleyerek çözüm üretilmesi gerektiğinin altını çizdi.

BTSO Meclis Başkanı İlhan Parseker, adaya kayıtlı 185 adet madencilik sektöründe firma bulunduğunu dile getirdi. Madenciliğin çevre sorunları ile birlikte anıldığını hatırlatan Parseker, gelişen teknolojiye karşın madencilik konusunda şüpheler bulunduğunu kaydetti. Yüzde 1 ile yüzde 4 arasında değiştiğini belirten Parseker, 2 binlerin başında yarım milyar olan ihracatın da geçen yıl 8,1 milyar doları bulduğunu ifade etti.

Parseker, şöyle konuştu: Bu kadar yüksek bir ekonomik sosyal ve çevresel bedel ödeyerek üretilen madenlerin daha ekonomik olması için çaba göstermeliyiz. Türkiye'nin hemen her alandaki hassasiyetlerinden biri olan sürdürülebilirlik, maden ve çevre ilişkisinde de çok net olarak karşımıza çıkıyor. Maden kanununda yakın bir geçmişte yapılan değişiklikler mevzuatı AB normlarına taşımış olsa da uygulamada daha büyük hassasiyetler devreye sokmamız şart. ÇED raporlarından maden alanlarının geri kazanımına kadar her alanda örnek uygulamalarla çevre konusundaki tereddütleri gidermeliyiz. Fizibilite ve ÇED raporlarının şeffaflığı ve güvenilirliği konusundaki yanlış algıyı düzeltmek artık dönüşümü ve imhasının çevresel maliyetini minimize etmek ve çevre örgütlerini denetim sürecine dâhil etmek, atılacak önemli adımlar olabilir. Madencilik işinin iyi iletişimini sağlamanın da en az kendisi kadar önemli olduğunu unutmamak lazım."

Törenin sonunda çalıştayın düzenlenmesinde katkıda bulunan kurum ve kuruluşların temsilcilerine plaket verildi.

SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara