Önce eleştiri ve hakaret kelimelerini iyi öğrenmesi lazım. Kılıçdaroğlu tabii sürekli hakaretle yatıp hakaretle kalktığı için bu tür hakaretlere de herkesin aynı şekilde katlanması gerektiğini ifade ediyor" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Slovenya ve İtalya'ya yaptığı ziyaretin ardından Ankara'ya döndü. Esenboğa Havalimanı'nda ziyaretlerle ilgili bir açıklama yapan Başbakan Erdoğan, açıklamalarının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in ABD'ye yaptığı ziyareti sorması üzerine Erdoğan, "Genelkurmay Başkanımızın ABD'ye yaptığı bu ziyaret şüphesiz ki, Silahlı Kuvvetlerimize oradan yapılan bir davettir ve GenelkurmayBaşkanımız da bu davetle icabetle bu ziyareti gerçekleştiriyor" dedi. NATO zirvesinin bu yıl ABD'nin Chicago eyaletinde gerçekleşeceğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Genelkurmay Başkanımızın, ABD'ye bu ziyaretinden daha doğal, daha tabi bir şey olamaz" diye konuştu.
KILIÇDAROĞLU'NUN, GENELKURMAY BAŞKANI'NA ELEŞTİRİLERİ
Başbakan Erdoğan, bir soru üzerine, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'e yönelik eleştirilerini değerlendirdi. Başbakan Erdoğan, "Sayın Kılıçdaroğlu siyasetin edebî yanını, adap yönünü hala anlayamadı. Önce eleştiri ve hakaret kelimelerini iyi öğrenmesi lazım. Eleştiri nedir, hakaret nedir? Kılıçdaroğlu tabii sürekli hakaretle yatıp hakaretle kalktığı için bu tür hakaretlere de herkesin aynı şekilde katlanması gerektiğini ifade ediyor, iddia ediyor.
Bir defa kimsenin kimseye hakaret yetkisi yoktur, böyle bir hakkı da yoktur. Eleştiri yapabilirsin, zaten bu eleştirileri herkes her zaman yapıyor. Ama kalkıp da Türkiye'de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başında bulunan paşa ki, bunu, olayı sadece Genelkurmay Başkanı olarak değerlendirmek yanlış olur. Genelkurmay Başkanı'ndan al, diğer paşalara, geçmişte ölmüş olan ki, Gazi Mustafa Kemal'e kadar. Çünkü orada isim verilmiyor zaten, 'paşa' deniliyor. 'Paşa' denildiği zaman bu ta oraya kadar dayanır, yaslanır.
Orada yapılan benzetme, talihsiz bir benzetmedir. Ama bu zat ne yazık ki, bütün kaleminden hep pislik akan bir zat olduğu için bu tür şeyleri hep yapıyor. Ve burada Sayın Kılıçdaroğlu, önce o makamlarda bulunan Türk Silahlı Kuvvetlerimizin mensuplarına sahip çıkması gerekirken, 'niye cevap verdi' diyor. Ne yapacaktı? Şu ana kadar 1 yılı dolduruyor Genelkurmay Başkanımız, ben bugüne kadar Genelkurmay Başkanımızın sitesinde bir kaç cevap vardır. Ama bundan önce gün geçmiyordu, hafta geçmiyordu ki cevaplar yoktu.
O zaman Kılıçdaroğlu neredeydi? Neden o zaman kalkıp da bu noktada en ufak bir değerlendirme yapmamışlardı? O zaman hep sustular, neden? Bunun da cevabını vermeleri lazım. Ve bence şuanda paşaların bu işin hukuki yönünde de haklarını aramaları lazım. Bakın daha önce bir başka gazete, böyle bir hakaret, bu denli bir hakaret söz konusu değildi. Böyle bir yazı orada yazılmıştı, kalktılar, bütün paşalar dava açtılar ve davayı da kazandılar. Ama burada hakaret var, orada onbaşılık, generallik gibi bir şey söz konusuydu.
Ama burada ise dikkat edin, bir köpekle benzetme yapıyorsun. İşi buraya getiriyor. Sayın Kılıçdaroğlu muhalefet etsin, ben şuanda hem Başbakan sıfatıyla konuşuyorum, hem AK Parti Genel Başkanı olarak konuşuyorum. Bu tür bir hakarete hem o makamın, hem o makamda bulunanların eyvallah etmemesi gerekir ve verilen cevap da aslında gayet kibar bir cevaptır. Kelimeler seçilmiştir, cümleler seçilmiştir. Ben de okudum o cevabı, arkadaşlarımla da değerlendirmesini yaptım.
Ama tamamıyla bu noktada bu tür şeyler cevapsız kalmamalı diyorum. Ben aslında Milli Savunma Bakanıma da söyledim, 'gerekirse görüşün, siz de bu cevabı verebilirsiniz' dedim. Çünkü aynı zamanda oraya bağlı olduğu için onları da ilgilendirir. Yapılmış olan budur. Hakaretle eleştiri aynı değil, bunu bir defa iyi öğrenmeleri lazım" ifadelerini kullandı