Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'ABD, bu konuyu Türkiye olmadan çözemez'

CFR tarafından yayımlanan “Türkiye-ABD İlişkileri:Yeni Ortaklık” başlıklı raporuyla ilgili olarak, New York'ta bir toplantı düzenlendi. Konuşmacılardan ABD'nin eski ulusal güvenlik danışmanlarını Stephen J. Hadley, Suriye'deki krizle ilgili olarak, “ABD, Türkiye'siz Suriye'deki durumla başa çıkamaz” dedi.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-09 11:21:36

'ABD, bu konuyu Türkiye olmadan çözemez'
ABD'nin önemli düşünce kuruluşlarından Dış İlişkiler Konseyi (CFR) tarafından yayımlanan “Türkiye-ABD İlişkileri:Yeni Ortaklık” başlıklı raporda, “ABD'nin, siyasi ve ekonomik açıdan başarılı, güçlü ve yeni bir Türkiye ile ilişkilerini derinleştirmesi ve kurumsallaştırması gerektiği” belirtildi.

Dış İlişkiler Konseyi'ne bağlı Çalışma Grubu tarafından hazırlanan 96 sayfalık raporun yayımlanması nedeniyle, CFR'ın New York'taki merkezinde toplantı düzenlendi. Toplantıya, raporu hazırlayan Çalışma Grubu'nun eşbaşkanları, ABD'nin eski dışişleri bakanlarından Madeleine K. Albright ve ABD'nin eski ulusal güvenlik danışmanlarından Stephen J. Hadley ile projenin direktörlüğünü yapan Dış İlişkiler Konseyi'nin Ortadoğu uzmanı Steven A. Cook katıldı.

"TÜRKİYE BATI DEĞERLERİNİ BENİMSEDİ"


Cook, raporla ilgili açılış konuşmasında, Ak Parti yönetiminin daha önceki hükümetlere göre çok daha demokratik ve açık bir politika anlayışıyla ülkeyi yönettiğini, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kahire'de yaptığı konuşmanın son derece önemli olduğunu, Ak Parti'nin Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül liderliğinde Batı değerlerini benimsediğini söyledi.

Madeleine Albright da açılış konuşmasında, Ak Parti'nin halka son derece yakın olduğunu ve halka hizmet ederek başarılı olduğunu belirterek yeni anayasa yapılmasının önemine işaret etti.

Stephen J. Hadley de açılış konuşmasında, Türkiye'nin başarılı ekonomisiyle, modernliğiyle, dünyada giderek daha da önem kazanan, iddialı rolüyle Ortadoğu'da Arap Baharı'nı yaşayan ülkeler açısından örnek teşkil ettiğini vurguladı. Hadley, Ak Parti'nin iktidara gelişinin 10. yılında hala son derece başarılı olduğunu ve karşısında güçlü bir muhalefet bulunmadığını belirtti.

"ABD, SURİYE KONUSUNU TÜRKİYE'SİZ ÇÖZEMEZ"

Hadley, Türkiye ile ABD arasındaki ilişki kapsamında Suriye'deki krizle ilgili olarak, “Türkiye, ABD'siz Suriye'deki durumla başa çıkabilir, ama ABD, Türkiye'siz Suriye'deki durumla başa çıkamaz, işte bu da iki ülkenin neden birlikte çalışması gerektiğini bir kez daha gösteriyor” dedi.

Türkiye ve ABD'nin bu kapsamda Suriye'nin Devlet Başkanı Beşar Esad'ın bir an önce görevi bırakması gerektiği konusunda aynı fikirde olduğunu belirten Hadley, Suriye'de rejime yönelik daha güçlü yaptırımların getirilmesi ve Suriye'de muhalefetin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Hadley, şunları söyledi:

“Suriye'de muhalefet tüm kesimleri kapsayacağı mesajını iyi vermeli, Esad sonrası Suriye'de herkesin yeri olacağı mesajını vermeli, bu çok önemli bir mesaj. Ancak böyle bir mesaj, Esad'ı hala destekleyen askeri kesim, iş dünyası ve diğer azınlıkların 'Esad'sız Suriye nasıl olur?” korkusunu yenebilir. Esad yönetimi kendi insanlarını öldürürken benim kendi düşüncem, muhalefete silah verilmesi yönünde, ancak bu silahların sadece, herkesi kapsayan, bu mesajı destekleyen gruplara dikkatli şekilde verilmesi yönünde.”

"SURİYE'DE ASKERİ MÜDAHALE GEREKEBİLİR"

Suriye'de askeri bir müdahaleye de gereksinim duyulabileceğini belirten Hadley, “Şimdiden bunun hem operasyonel olarak hem de diplomatik açıdan hazırlıkları yapılmalı, tabii bunun zararlı yanları da olabilir, ama buna ihtiyacımız olabilir. Eğer Türkiye de buna (müdahaleye) katılacaksa bizim korumamıza ihtiyacı olacaktır, bizim de bölge ülkelerinin ve Arap Birliği ülkelerinin desteğine ihtiyacımız olacak. Umudum, bu yönde hazırlıkların olması sonucunda zaten bu askeri müdahaleye gerek kalmaması” dedi.

Madeleine Albright da aynı soruya cevaben, Hadley'in görüşlerini paylaştığını belirterek uluslararası toplumun yardımının gerekebileceğini belirterek ABD yönetiminin de bunu yaptığını, Suriye'nin Dostları Grubu'nun kurulduğunu, yaptırım rejiminin iyi işlediğini ve Suriye'de muhalefetin güçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Albright, ABD yönetiminin bu kapsamda Suriye'de acil durum planı üzerinde çalıştığını, bu kapsamda yine BMGK'ya gidilebileceğini, bu kapsamda Rusya'nın nasıl bir tutum alacağının önemli olduğunu söyledi.

"EŞİT İKİ ÜLKE OLARAK BİRLİKTE ÇALIŞMALIYIZ"

Stephen J. Hadley, bir soru üzerine şöyle konuştu:

“Türkiye bugün 10 yıl önceye göre çok farklı ve yeni bir ülke. Soğuk Savaş döneminde ABD'de 'Biz ne yaparsak Türkiye bizi izleyecek' gibi bir beklenti vardı. Şimdi ise karşımızda yeni bir Türkiye var, dünyanın en önemli beş ya da altı ülkesinden biri. Türkiye, Ortadoğu'da, Kafkaslar'da ve Orta Asya'da bağımsız ve çok önemli bir rol oynayan bir ülke. Türkiye bizim bölgede mükemmel bir müttefikimiz ve ortağımız olabilir, ama bunun için Türkiye ve ABD'nin artık aralarındaki ilişkiye farklı şekilde bakması gerek. Eşit iki ülke olarak, her seviyede ortak stratejiler ve ortak yaklaşımlar geliştirmek üzere yoğun şekilde birlikte çalışan, sürprizlere yer vermeyecek şekilde güven duygusunu temel alan bir ilişki kurulmalı. Bu hem bizim hem de Türkiye'nin çıkarına olur. Ama bunun için artık daha farklı davranmalıyız.”

Hadley, “Türkiye artık bizim en yakın müttefiklerimizden biri olma statüsüne yükselmeli, yani ABD Başkanı, ABD dış politikasıyla ilgili ülke başkanlarına telefon etmek istediğinde Türkiye en ön sıralarda yer almalı” dedi.

Steven A. Cook da konuşmasında, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkinin kurumsallaşması gerektiğini belirterek ABD Başkanı Obama ve Başbakan Erdoğan arasında son derece yakın bir ilişkinin bulunduğunu, ancak bu ilişkinin kişiselliğin ötesine geçip Türkiye ve ABD'nin devlet mekanizmalarının her seviyesinde kurumsallaşması gerektiğini, iki lider görevde olmadığı zaman bile iki ülke arasındaki bu ilişkinin devam etmesi gerektiğini belirtti.

"GAZETECİLERİN TUTUKLANMASI ENDİŞE VERİCİ"

Türkiye'de demokrasiyle ilgili bir soru üzerine Albright, demokrasinin bir süreç olduğunu ve Türkiye'nin genel olarak bu çıtada yüksek bir yerde bulunduğunu, ancak bu sürecin devam etmesi gerektiğini söyledi. Bu kapsamda güçlü bir demokrasi için güçlü bir muhalefetin, basın özgürlüğünün, hukuk devleti ilkesinin varlığının son derece önemli olduğunu vurgulayan Albright, son dönemde gazetecilerin tutuklanmasıyla ilgili bazı endişelerin bulunduğunu söyledi.

Türkiye'nin ABD ile birlikte “Demokratik Ülkeler Topluluğunun” bir parçası olduğunu ifade eden Albright, bu kapsamda demokratik ülkelerin birbirlerine yardım etmeleri gerektiğini belirtti.

"AB BÜYÜK YANLIŞ YAPTI"

Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili bir soru üzerine Albright, bu konuda her zaman düşüncesinin Türkiye'nin AB üyesi olması gerektiğini belirterek “Bu konuda bence Avrupalılar büyük bir yanlış yaptılar” dedi. Türkiye'nin bugün dünyanın her ülkesiyle ve bölgesiyle ilişkilerini geliştirdiğini anlatan Albright, “Türkiye bugün her yerde oynuyor, sadece AB'ye odaklanmıyor” dedi.

Stephen J. Hadley de benzer görüş ifade ederek, “ABD, Türkiye'nin AB üyeliğini desteklemeye devam etmeli, ama asıl önemlisi AB, Türkiye ile daha yoğun bir ilişki içine girmeli” diye konuştu.

AA

Haber Ara