"28 Şubat sürecinde fişlendim, 'sakıncalı' diye işe alınmadım"

1996 yılında 'terör örgütü propagandası yapmak' suçundtan işlem gören Cüneyt Alphan, fişlendiğini ancak 9 yıl sonra öğrendi. Eski Diyarbakır DSP Milletvekili Abdulsamet Turgut'un 3 yıl TBMM'de danışmanlığını yapan Alphan'ın tüm iş başvuruları 'sakıncalı' olduğu gerekçesiyle reddedildi. Alphan'ın fişlenmesinin cezasını, sadece kendisi değil aile bireyleri de çekti. Özürlü olan ağabeyi Mehmet Seyitoğlu'nun Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na iş başvurusu kabul edilmedi. Ağabeyinin işe kabul edilmemesi üzerine fişlendiğini öğrenen Alphan, "5 roman kitabı, yüzlerce makale yazdım ancak derdimi anlatamadım." dedi.

Cüneyt Alphan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na 28 Şubat soruşturmasına ilişkin suç duyurusu ve müdahillik talebinde bulundu. Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'na yapılan fişlemelerden hesap sorulması için başvuran Alphan, Başkan Ayhan Sefer Üstün'den randevu talebinde bulundu.

"AİLEMİN FERTLERİ ARASINDA ŞEHİT OLAN DA VAR DAĞDA ÖLEN DE"

Şiddetin her türlüsüne karşı olduğunu vurgulayan Alphan, aile fertlerinden dağda ölen de şehit olan da bulunduğunu ifade etti. Diyarbakır'da çatışmaların yoğun olduğu bir dönemde ablasının iki çocuğunun aynı gün dağda öldüğü haberini aldıklarını anlatan Alphan, "En büyük ablamın torunu dağda öldü. Büyük ablam, oğlunun DGM'deki duruşmaya giderken trafik kazasında öldü. Annem bu acılara dayanamayarak kanser oldu. Yine akrabalarım arasında askerde şehit olanlar da oldu." diye konuştu.

Diyarbakır'da özel bir televizyon kanalında genel yayın yönetmenliği yaptığı yıllarda Kürtçe müzik yayını yaptığı için 26 soruşturma geçirdiğini anlatan Cüneyt Alphan, polisin programlarını sürekli takip ettiğini belirterek, "Bazen programlar uzadığı gece 12.00'yi geçtiği zaman televizyonu ararlardı. Bana, 'Cüneyt hadi bitir artık şu programı uykumuz geldi.' derlerdi. Benim bütün programların takip altındaydı. Bir kere, bir yaşlı kadın hiç Türkçe bilmiyor, kanalizasyon ile ilgili bir sorunu var. Biz de röportaj yaptık Kürtçe olarak. Ama biz bunu yayınladık diye soruşturma geçirdik, daha da kötüsü terör örgütü propagandası yaptığımız iddia edildi. Diyarbakır'da Kürtçe müzik yayınladığı için yargılanan ilk kişiydim." ifadelerini kullandı.

"FİŞLEME AİLEMİ PARÇALADI"

Canlı yayında gözaltına alınan ve 'terör örgütü propagandası yapmak'tan DGM'de yargılanan Cüneyt Alphan, beraat ettiğini; anacak fişlemenin hayatını değiştirdiğini söyledi. 1999 seçimlerinde Diyarbakır'dan seçilen DSP milletvekili Abdulsamet Turgut'un danışmanı olarak Meclis'e geldiğini anlatan Alphan şöyle devam etti: "Turgut'un basın danışmanı olarak Meclis'te 3 yıl çalıştım. 1999-2002 fahri olarak çalıştım, TRT ile görüştüm, kadro bekliyordum, 15 gün sonra gelin başlayın denildi. Ancak olmadı. Abdulsamet Bey'e söyledim. TRT Genel Müdürü ile görüştü. Ona orada sizin danışmanınız 'örgüt üyesi' demişler. Umudumu kestim, bir süre Avrasya gazetesinin temsilciliğini yaptım."

Hiçbir yerde iş bulamadığını dile getiren Alphan, maddi sıkıntılar sebebiyle aile düzeninin bozulduğunu ifade etti. Oğlu 4 yaşındayken ekonomik sebeplerle eşinden boşanmak zorunda kaldığını anlatan Cüneyt Alphan, 2005 yılına kadar fişlendiğini bilmeden yaşadığını kaydetti.

"AĞABEYİM 'SENİN YÜZÜNDEN İŞE ALMADILAR' DEDİ"

Fişlendiğini 9 yıl sonra öğrenen Alphan, bunu şöyle anlattı: "Ağabeyim Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda özürlü personel alımı ilanına başvurdu. Kuvvet Komutanlığı'ndan gönderilen iş başvurusunun reddedilme gerekçesindeki belgeden fişlendiğimi öğrendim. Sonradan ağabeyim soyadını değiştirdi. Bana telefon etti, 'sen hayatımı kararttın benim, senden dolayı memur olarak almadılar Hava Kuvvetleri'ne' dedi. Ben baktım ki fişlenmişim. 2005 yılında abimden fişlendiğimizi duyduk. Abim Hava Kuvvetleri, Sağlık Bakanlığı siyasi ideolojik olarak sakıncalı olduğu gerekçesiyle işe alınmadı."

"MAHKEME FİŞLENDİĞİMİ KABUL ETTİ"

Fişlendiğini öğrenir öğrenmez Cumhurbaşkanlığı'na, Meclis Başkanlığı'na, Meclis İnsan Hakları Komisyonu'na, İçişleri Bakanlığı'na başvurduğunu belirten Cüneyt Alphan, yazışmalardan sonra Diyarbakır Valiliği İnsan Hakları Kurulu'nun fişlemeyi 2005 tarihinde sildiğini, mağduriyetin giderilmesi için Ankara Valiliği'nin yetkili olduğunun söylendiğini belirtti. Ankara 16. İdare Mahkemesi'ne, İçişleri Bakanlığı hakkında 20 bin liralık maddi ve manevi tazminat davası açtığını belirten Cüneyt Alphan, maddi sıkıntıları için somut belge olmadığına karar verildiğini ifade etti. Kararı temyiz ettiğini anlatan Alphan, Danıştay'ın kararını beklediğini sözlerine ekledi.