İsrail'den Filistinli liderlere büyük zulüm!
İsrail yönetiminin Filistin liderlerine uyguladığı idari ceza ya da tecrit... İşte Dr. Yusuf Rezka'nın yazısı..
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-07 11:33:53
Avukatın bile müvekkilini suçlayan dosyayı görmesi mümkün değildir. Gizli açıklamalar, ifadeler ve bilgiler bir istihbarat elemanının değerlendirmeleridir. Bu kişi çoğu zaman dosyayı gerçeklere göre değil de kendi hayaline, mizacına ve arzusuna göre düzenler. Önemli olan, söz konusu kişinin işgal yönetiminin güvenliğini tehdit ettiğine dair bilgilere sahip olduğunu söylemesi ve yargıcın önüne bununla ilgili dosyayı koymasıdır. Siyonist yargıç da bu bilgileri nereden veya kimden aldığını, bu kişinin ne tür bir tehdit oluşturduğunu, bu bilgilerin gerçek payı olup olmadığını sormaz.
Gizli dosyanın içeriği doğrudur. İçindekiler doğru olunca yargıç da onu doğru kabul eder ve ona göre hareket eder. Buna göre yargıç Filistinli şahsiyete altı ay idari ceza verir. Bu cezayı dosyayı esas alarak uzatır durur.
İdari ceza sadece Filistinlilerin maruz kaldığı bir zorbalıktır. Dünyanın başka yerlerinde bu zulmü yaşayan başka bir halkın olduğunu düşünmüyorum.
İdari ceza İngiliz mandasından kalma kötü bir mirastır. O zaman binlerce Filistinli ve önemli şahsiyet bundan zarar görmüş, adil yargılanmalarının önü tıkanmış, savunma hakları ortadan kaldırılmış, avukatların dosyaları görüp ona göre müvekkillerini savunmaları engellenmişti. İdari cezaya çaptırılan kişilerin bu kapının kapanmayacağını anlamaları, açlık grevi başlatmalarına neden oldu. Onların asıl amacı bu kapıyı tamamıyla kapatmak ve adil yargılanmalarını veya serbest kalmalarını sağlamaktır. İdari cezaya çarptırılanların lider kadrosuyla Filistin halkının aydın ve üreten kesiminden olması konuyu daha da önemli hale getiriyor.
Tek kişilik hücre veya tecrit cezası yavaş yavaş uygulanan suikasttan başka bir şey değildir. Hücre ve tecrit, bunu yaşayan insanın psikolojisi ve bedeni üzerinde ağır izler bırakır. Uluslararası hukuk tutuklanan insanların sivil haklardan istifade etmelerini, başka tutukluların arasında yaşamalarını, avukat ve aileleriyle görüşmelerini güvence altına almaktadır. Yine hukuka göre ceza alan esir bundan sonraki hayatında gereken sağlık hizmetini görür, psikolojik sorunlarına yardımcı olunur ve kasıtlı zarardan muhafaza edilir.
Tek kişilik hücreler 220x200 cm’dir. Hava alması için de ağzı demir çubuklarla kapatılan 10 cm2’lik bir delik bulunur. Bunu da gardiyan gözetleme deliği olarak kullanır. Esirin uyuduğunu görürse onu uyandırır, namaz kıldığını görürse namazını bozar. Esirin gazete okuması, televizyon seyretmesi, spor yapması engellenir. Hasan Selame gibi on iki yıldan beri adeta mezara benzeyen bu mekanlarda ömür tüketen kahraman esirler var.
Tek kişilik hücreler adeta mezarı andırıyor. Ya da ahiret için berzah alemidir. Şu farkla bu dünyadaki berzahta sadece kişi nefes alıyor, gözleri kararıyor, daha geniş mekanı ve güneşi arzu ediyor. Birisi buraya konursa istemeden gözlerini kapatır. Çünkü bulunduğu yer kendisine mezarı hatırlatır.
Bu son açlık greviyle başlayan direnişin asıl amacı idari cezaya tamamıyla kaldırmak, hücre cezalarına son vermek ve esaret hayatı boyunca başka esirlerle birlikte yaşamayı sağlamaktır.
Esirler ya bu hakkı kazanacak ya da gerçek mezara ve yüce yaratıcıya varacaklar…
Filistin Enformasyon Merkezi
SON VİDEO HABER
Haber Ara