Başbakan Erdoğan'dan 'Başkanlık' açıklaması
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-07 14:56:50
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'deki insanlık dramını bir an önce sona erdirmenin, akan gözyaşlarını dindirmenin, ölümleri sona erdirmenin uluslararası bir sorun, bir insanlık sorunu olduğunu belirterek, ''Ve bunu bir insanlık sorunu olarak ele almak suretiyle gerek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde gerek Arap Ligi'nde gerek İslam İşbirliği Teşkilatı'yla müşterek bunu ele almak suretiyle bu sorunu tabii bitirmemiz gerekiyor'' dedi.
Erdoğan ve Slovenya Başbakanı Janez Jansa, baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından, ortak basın toplantısı düzenledi.
Başbakan Erdoğan, konuşmasına gösterdiği hüsnü kabulden dolayı Slovenya Başbakanı Jansa'ya teşekkür ederek başladı.
Türkiye ve Slovenya'nın Balkanlar başta olmak üzere pek çok uluslararası alanda ortak vizyona, ortak stratejik değerlendirmelere sahip iki dost ve müttefik olduğunu ifade eden Erdoğan, 2011 yılında Ankara'da Türkiye-Slovenya Stratejik Ortaklık Belgesi'nin imzalandığını ve bunun gereği olarak da birlikte önemli adımlar atıldığını hatırlattı.
Slovenya'ya AB sürecinde her zaman Türkiye'nin yanında olduğu için de şükranlarını ifade eden Erdoğan, ''Şu başarılarından dolayı da ayrıca takdir ediyorum; gerek NATO'da, gerek AB'de gerekse OECD'de ortaya koydukları performans, oraya üyelik süreçleri hakikaten bir başarı öyküsüdür. Bundan dolayı da kendilerini ayrıca tebrik ediyorum'' dedi.
İki ülke arasındaki üst düzey ziyaretlerin ilişkilerin önemli bir halkası olduğunu belirten Erdoğan, ziyaretine 7 bakan ile milletvekillerinin de eşlik ettiğini, ilişkilerin çok daha ileri bir boyuta taşınması için çaba harcadıklarını aktardı.
Ekonomik ilişkilerde 2011 yılı için 966 milyon dolarlık bir rakama ulaşıldığını, bunun çok önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, ancak bu rakamın her iki ülkenin potansiyelini yansıtmadığını, daha ileri bir düzeye taşınabileceğine inandığını söyledi.
İki ülke iş adamlarına yatırım ve işbirliği çağrısında da bulunan Erdoğan, ''Bildiğiniz gibi Türk müteahhitlik sistemi dünyada Çin'den sonra ikinci sırada yer alıyor. Dolayısıyla altyapı, üstyapı bütün bu yatırımlarda da müşterek bazı adımların atılması mümkün, yapılabilir. Bu tabii Türk-Slovenya İş Konseyi'nde de ele alınmış bir konudur. Ve inanıyorum ki bu konsey bunu geleceğe çok daha farklı bir şekilde taşıyacaktır. Zira bu iki ülke arasındaki kararlılığı ben daha önceki görüşmelerimizde de tespit ettim. Ve bunun olmaması için de hiçbir sebep yok'' diye konuştu.
Erdoğan, baş başa ve heyetler arası görüşmelerde özellikle uluslararası ve bölgesel konularda da iki ülkenin aynı istikamette değerlendirmelerde bulunduğunu gördüğünü belirterek, şöyle konuştu:
''Bugün ağırlıklı Suriye konusunu da aramızda görüşme fırsatını bulduk. Burada da düşüncelerimizin örtüşmüş olması tabii ki manidardır. İnanıyorum ki Suriye'deki bu insanlık dramını bir an önce sona erdirmek, akan gözyaşlarını dindirmek, ölümleri sona erdirmek uluslararası bir sorundur. Bir insanlık sorunudur. Ve bunu bir insanlık sorunu olarak ele almak suretiyle gerek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde gerek Arap Ligi'nde gerek İslam İşbirliği Teşkilatı'yla müşterek bunu ele almak suretiyle bu sorunu tabii bitirmemiz gerekiyor. Bizler 910 kilometre sınırı olan bir ülke olarak tabii ki bu konuya çok daha duyarlı davranmak durumundayız.
Dün buraya hareket etmeden önce ülkemizde bugüne kadar girip çıkan Suriyeli kardeşlerimizin sayısı 40 binin üzerinde. Fakat şu anda 23 bin misafirimiz var. Bunlar için gerek çadır kentler gerek konteyner kentler oluşturmak suretiyle onları elimizden geldiğince en iyi şekilde misafir etmenin gayreti içerisindeyiz.''
Dün Suriye'den gelenlerin kaldığı konteyner kentte büyük bir toplantı yaptığını bazılarıyla görüşme imkanı bulduğunu anlatan Erdoğan, hepsinin arzusunun bir an önce ülkelerine, evlerine dönmek olduğunu kaydetti.
Erdoğan, şöyle dedi:
''İnsan tabii ki kendi topraklarını her zaman arzular. Her ne kadar biz elimizden geldiği kadarıyla iyi imkanlar sunsak da hiçbir zaman kendi evleri kadar güzel olmayacaktır, mutluluk taşımayacaktır. Biz de kendilerine şunun taahhüdünü yaptık: Sizler burada kendinizi güvende hissettiğiniz sürece, 'Artık ben evime dönebilirim' demediğiniz sürece bizim burada misafirimizsiniz. Bundan hiç endişeniz olmasın. Burada rahat edin, huzur içinde olun. Bizler de gerek BM Güvenlik Konseyi'nde, gerek Arap Ligi'nde gerek İslam Konferansı Örgütü'nde bu çalışmaları uluslararası boyutta ele alıyoruz, bir an önce de inşallah bu sorunu çözeriz. Bunun beklentisi içerisindeyiz. Bu vesile ile bölgedeki çalışmaları da sürdürüyoruz. Bunları da aramızda görüşme imkanını bulduk.
En kısa zamanda da şu andaki Slovenya hükümetiyle Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak aramızda da bir futbol maçı yapma kararını verdik. Onu da yapacağız.''
BEKİR BOZDAĞ 'BAŞKANLIK' AÇIKLAMASI
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türkiye'de uygulanan sistemin parlamenter sistem olmadığını söyledi. Yeni anayasa ile parlamenter sistemin ikame edilmesi gerektiğini, bunun yapılmaması halinde başkanlık sistemi gibi başka bir sitemin getirilmesi gerektiğini kaydetti.
Meclis'te TBMM, Yasama Derneği ve Yasama Uzmanları Derneği tarafından düzenlenen Parlamenter Denetim Sempozyumu'nda konuşan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, hükümet olarak Meclis dışı denetimler için adım attıklarını belirterek, bilgi edinme yasası, bireysel başvuru hakkı gibi uygulamaları hayata geçirdiklerini söyledi. Meclis araştırmalarının daha etkin hale getirilmesi gerektiğini vurgulayan Bozdağ, Meclis çağırdığı zaman da o kişinin gelmesi gerektiğini belirtti. Denetlemelere milletin ortak edilmesi gerektiğini aktaran Bozdağ, verilen gensoruların da afaki olmaktan çok daha somut olması gerektiğini vurguladı. Soru önergelerinin kurallara uygun olarak gelmediği iddiasında bulunan Bozdağ, bazı soru önergelerinin içerisinde hakaret içeren kelimeler bulunmasından yakındı.
Türkiye'de uygulanan sistemin parlamenter sisteme uymadığını savunan Bozdağ, "Ama adına parlamenter sistem diyoruz." diye konuştu.
Yasama ile yürütmenin birbirinden ayrı olmadığını savunan Bozdağ, bu sistemin denetimin etkin yapılmasına izin vermediğini hatırlattı. Denetimin etkin yapılması için başkanlık sisteminin getirilmesi gerektiğini söyleyen Bozdağ, başkanlık sisteminde yasama ile yürütmenin ayrı olduğunu dile getirdi. Parlamenter sistemle ilgili düzenlemelerin yeni anayasada ikame edilmesi gerektiğini belirten Bozdağ, ya da yasama ile yürütmenin ayrı olacağı başka bir sistem veya başkanlık sisteminin getirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Eski TBMM Başkanvekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil'in moderatörlüğünde yapılan sempozyumun birinci oturumda AK Parti adına Ayhan Sefer Üstün, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan denetimler konusunda partilerinin görüşlerini dile getirdi.
Slovenya ziyareti sırasında basın toplantısı düzenleyen Başbakan Erdoğan, Fransa seçimlerini değerlendirirken, Türkiye'nin AB üyeliğinin Ermeni iddialarına bağlanmasının kabul edilemez olduğunu söyledi
Resmi ziyaret için Slovenya'da bulunan Başbakan Tayyip Erdoğan, Solvenya Başbakanı ile birlikte bir basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısında Başbakan Erdoğan'a dün yapılan Fransa seçimleri de vardı. Erdoğan konuyla ilgili şunları söyledi
HİÇBİR ZAMAN FRANSA İLE DÜŞMAN OLMADIK"
"Fransa'da henüz seçim süreci bitmiş değil. Haziran ayında da parlamento seçimleri yapılacak. Şu anda yapacağımız açıklama yanlış olur. Ama ilkemizi açıklamak isterim. Biz hiç bir zaman Fransa ile düşman olmadık. Sarkozy'nin takındığı tavırda sona ana kadar biz sabır ettik.
"Sarkozy geldiken sonra, Merkel'le birlikte liderler zirvesine gitmemizi engelledi. Son tavrı kabul edilebilir değildi biz de tavrımız ortaya koyduk."
"Ermeni iddiaları konusunda biz arşivleri açtık. Ermenistan'ın elinde varsa onlar da açıklasınlar. Bunun sonunda eğer bizim tarihimizle hesaplaşmamız gerekiyorsa biz buna hazırız. Bunu çok açık ortaya koyduk. Temennimiz odur ki bu dönemde böyle şeyler olmaz."
"AB ÜYELİĞİ ERMENİ İDDİALRINA BAĞLANAMAZ"
"Türkiye Ermeni sorunu çözmedikçe AB'ye üye olamaz diye bir şey söylememiştir. Bunu doğru olmadığını düşünüyorum."
Erdoğan, gazetecilerin Suriye konusundaki soruları sonrasında şu değerlendirmeleri yaptı:
"SURİYE'DE MİLLET KAZANACAK"
"Biz burada rejime karşıyız. Bizden kimse zalimlerin yanında olmamızı beklemesin. On bin kişi öldürülmüş durumda. 150 bine yakın göçmen var. Neden kaçıyor, çünkü tanklar toplar ölüm kusuyor. İnanıyorum ki Suriye'de millet kazanacaktır."
Haber Ara