Ayağımızdaki prangalardan kurtulmalıyız!
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Türkiye'nin ayağındaki prangalardan kurtulması gerektiğini belirterek, ''Türkiye'nin daha fazla büyümesini istemeyenler, o prangaların Türkiye'nin ayağında hala kalmasını istiyor. Kimileri teröre destek vererek, kimileri yanlış ve bölücü unsurları uluslararası alanda destekleyerek bu yönde çalışmalar yapıyor'' dedi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-07 13:44:05
Başbakan Yardımcısı Atalay, şunları kaydetti:
''Ayağımızda hala bazı prangalar var. O prangalardan kurtulmalıyız, o prangaları çıkarmalıyız. Türkiye'nin daha fazla büyümesini istemeyenler, o prangaların Türkiye'nin ayağında hala kalmasını istiyor. Kimileri teröre destek vererek, kimileri yanlış ve bölücü unsurları uluslararası alanda destekleyerek bu yönde çalışmalar yapıyor. Biz Türkiye olarak, millet olarak ülkemizin, milletimizin bütün değerlerini, bütün unsurlarını, bütün zenginliklerini daha fazla sahiplenmeliyiz, daha fazla paylaşmalıyız. Ön yargılardan, tahammülsüzlüklerden, kısır iç siyasi çekişmelerden daha fazla kurtulmalıyız. Her insanımız değerli, hepsi milletimizin parçası. Hiçbirini asla kenara koymayız. Bu bugün bizim için çok önemli hedeflerden birisi.''
DEVLET GEÇMİŞİYLE YÜZLEŞİYOR
Devletin bütün vatandaşlarının güvenini tekrar, daha fazla kazandığını, hükümet olarak bunun için çalıştıklarını anlatan Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Güvenlerini kayıp mı etmiş devlet vatandaşlarının? Devlet geçmişte vatandaşlarının birçok kesiminin güvenini, bazı sebeplerle kaybetmiş, doğru. Biz özeleştiri yapıyoruz burada. Bu özeleştiriden de hiç çekinmeyelim. Kimi dindar kesimlerle, başörtülülerle, Alevi vatandaşlarla, Kürt vatandaşlarla, başkalarıyla, çeşitli sebeplerle devletin hep sorunları olmuş. Tepeden toplum plancıları, bir anlamda devleti o konuma düşürmüşler ve vatandaşların bazı kesimlerinin, devletle arasında bazı sorunlar olmuş. Adeta kendi vatandaşlarının bazı kesimlerinin güvenini kaybetmiş'' şeklinde konuştu.
Toparlayıcılıkta, dünyadaki en iyi örneğin Osmanlı ecdadı olduğunu ifade eden Atalay, ''Haksızlıklar, adaletsizlikler varsa onları da gidermeliyiz, bunları telafi etmeliyiz. Yani millete tepeden bakanların, adeta devlet adına yanlış yapanların o hatalarını da telafi etmeliyiz. Tekrar bütün vatandaşlarımızın güvenini kazanmalıyız. O zaman bu özeleştirileri gereği gibi yaparak, hem terörün, hem Türkiye aleyhindeki lobilerin zeminini de ancak böyle yok edebiliriz. Vatandaşlarının güvenini kazanan devlet daha güçlüdür. Yoksa korkularla yaşar gideriz'' dedi.
''Bugün devlet geçmişiyle yüzleşiyor, vatandaşlarının hepsiyle barışıyor ve daha fazla güçleniyor'' diyen Atalay, şunları kaydetti:
''İçimizdeki sorunları yenerek, büyük hedeflere rahatlıkla yönelmemiz gerekiyor. Onun için prangalardan kurtulmamız gerekiyor. Geniş bakmak durumundayız. Büyük hedefler, geniş bakışlarla oluşur. Darlıklara düşmemeliyiz. Korkulara sığınmamalıyız. Birliğimizi, bütünlüğümüz arttırmak için daha fazla çaba sarf etmeliyiz. Aidiyet duygusunu sağlamlaştırarak daha büyük hedeflere gitmeliyiz.''
TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ DÖNEMİ BİTTİ
Geçmişte toplum mühendisliği yapanların millete zarar verdiğini belirten Atalay, ''Ülkemizde toplum mühendisliği dönemi bitti. Aksine bugün siyaset, milletin rehberliğinde yapılıyor. Milletin ağırlığı, milli iradenin gücü artıyor. Milli iradenin gücü üzerindeki vesayet mekanizmaları temizleniyor ve siyaset gerçek mecrada oturuyor. Siyaset böyle oldukça, hedeflerimizde yanılmayız'' dedi.
Siyasetin parametrelerinin çok değiştiğini, siyaset kurumuna güvenin sağlanmasında çok mesafe alındığını ifade eden Atalay, ''Türkiye'de siyaset kurumuna güven çok düşmüştü. Psikolojik ortamlarda siyasete ve siyasetçilere güven özellikle düşürülüyordu. Aslında demokrasiye güven düşürülüyordu. Siyasete güven ne kadar fazlaysa, demokrasinin gücü o kadar fazladır. Türkiye, bu yönden büyük mesafeler aldı. Hem siyasete güven artıyor, hem demokrasi güçleniyor'' diye konuştu.
AYDINLAR DA MİLLETE GÜVEN VERMELİ
Yalnızca siyasetçilerin değil, aydınların da millete güven vermesi gerektiğini vurgulayan Atalay, şunları söyledi:
''Bu çok temel bir husus. Hedeflerimizdeki yetersizliklerde, ufuk darlıklarında, aydın-millet arasındaki büyük boşluklar önemli rol oynamakta ama bugün siyaset ve aydınlar milletin değerleriyle daha fazla buluşuyor. Siyasetçiler ve aydınlar, milletin adamları oldukça hem demokrasi daha güçlenecek, hem de hedeflerimiz daha büyüyecek. Eğer siyasetçiler, aydınlar milletin adamları olursa o zaman bu millet coşuyor. Milletin özgüveni geliyor ve büyük hedeflere doğru koşuyor.''
SON VİDEO HABER
Haber Ara