Dolar

34,8742

Euro

36,6669

Altın

3.034,49

Bist

10.125,33

'Geçiş döneminin Başbakanını açıklıyorum'

Siyaset dünyası, 2 yıl sonra ortaya Erdoğan'ın AK Partinin başından ayrılmasından sonra ortaya çıkacak tabloya göre senaryolar geliştiriyor. AK Parti kulislerini iyi dinleyen Rotahaber'in 'ÖZEL KULİS'i yepyeni bilgiler paylaşıyor.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-06 17:57:21

'Geçiş döneminin Başbakanını açıklıyorum'
Ankara siyasetini anlayabilene aşk olsun.

Rüzgarın estiği yöne göre şekil aldığını söyleyenler yanlış söylemiş olmazlar. Lakin bazen öyle olur ki kasırga esse ona karşı durulduğu zamanlar da olur.

Girip çıktığım yerlerde o kadar çok senaryo duyuyorum ki sormayın. Beni kimse gazeteci kimliğimle tanımadığı için keyfime diyecek yok. Yanımda her şey konuşuluyor. Kimse ya bu da medyaya yansır diye düşünmüyor.

Geçen gün beni tanıyan bir arkadaşımla bu durumun ne kadar keyifli olduğunu anlatmaya çalışıyordum. “Desene kadınlar hamamındaki küçük oğlan çocuğu gibisin” dedi. Keyfimi bozmamakta kararlıydım. Yoksa ona diyecek epey cevabım vardı.

Doğan Grubu gazetecilerine şaşıyorum. Daha nereye kadar gidecekler bilmiyorum. Daha dün denecek kadar yakın bir tarihte, “provokatör” olarak niteledikleri Bülent Arınç’a şimdi yapmadıkları yağcılık kalmıyor.

Genel Yayın Yönetmenimiz Ünal Tanık, 27 Nisan’daki yazısında Ertuğrul Özkök’ün bu ifadelerini alıntılamış. Yayın Yönetmenimiz tarih vermeyi pek severdi ama bu yazıda vermemiş. Yazının orjinalini bulamamış mıydı bilmiyorum. Laf aramızda ben yayın tarihini paylaşayım. Özkök, 29 Nisan 2007’de yazmış bu yazıyı.

Asıl anlatmak istediğim o zaman provokatör ilan ettikleri Bülent Arınç’a şimdilerde verecek paye bulamıyorlar. Geçtiğimiz aylarda önce Aydın Doğan’ın mutemet adamı Taha Akyol, Arınç’ı Erdoğan’ın koltuğuna oturttu.

Bugün de 28 Şubat’ın en hızlı aktörlerinden Güneri Cıvaoğlu, 2014 senaryosu yazmış ve Arınç’ı “Bir yıllığına Başbakan” ilan etmiş.

Bu isimler, AK Parti’nin içinde konuşulanları değil, bilerek dışarı sızdırılanları gerçek sanıyorlar sanırım. Ankara’da casuslar savaşını en iyi Erdoğan’ın ekibi oynuyor. Buna şüphe eden yok sanırım.

Dedim ya, Erdoğan ve kurmayları bu senaryolara gülüp geçiyor. Girip çıktığım mahfillerde bu senaryoyu ciddiye alan bile yok. Bu Arınç’a duyulan bir öfke veya onu istememekten kaynaklanmıyor. Hepsindeki görüş, “Bülent Abi’nin yeri başka” noktasında. “AK Parti’nin dinamiklerinden siz ne anlarsınız” anlamında bir çıkış.

Erdoğan’ın Köşk’e çıkması halinde kimin ara başbakan olacağı tartışmalarında AK Parti kulisleri bambaşka yerden bakıyor.

Partinin iki kurmayı konuşuyor. “Güneri Civaoğlu’nu okudun mu?” diye soruyor. Öbürü soruya cevap vermeden bir düzeltme yapıyor. Biraz da ses tonuna ince bir mizah katarak.

- Bak Güneri Bey, adını bu şekilde telaffuz ettiğini duysa sana müthiş kızar. “Benim soyadım ‘Civaoğlu’ değil, ‘Cıvaoğlu’ diye azarlar seni. Ona göre adamın adını düzgün telaffuz et.”

Öbürü konuşmasına yapılan düzeltmeyi duymazdan gelip bardağının altına yapışan altık kağıdına aldırmadan çayından bir yudum alıp konuşmasını sürdürdü.

- Bir ara dönem yaşanacaksa, bu kabinenin operasyonel gücü en yüksek ismini oraya getirirler. Getirildiği her görevden başarı ile çıkan bir isim var. Bu isim de sana söyleyeyim Faruk Çelik. Geçiş döneminin ismi Faruk Çelik olacak.

Pencere kenarında oturan 60’larını yaşayan partili, safa yatıp soruyor:

- İyi de “operasyonel güç”, “geçiş dönemi” bu laflar bizim diyalektimiz değil ki. Evet Faruk Çelik başarılı. Ama bu söylediğin çok iddialı bir çıkış. Başarısını bu noktaya taşıyacak neler var?

Öbürü başladı sıralamaya:

- AK Parti’nin 2007’de seçimleri kazanmasının temel nedenlerinden biri sağlık alanında gerçekleşti. Bu Sağlık Bakanlığı’nın başarısı gibi görünse de aslında sağlık hizmetlerinin sunulması kadar önemli bir başka nokta var. O da kamu hastanelerinin bir çatı altında toplanması. Bu çalışmaları yürüten isim Faruk Çelik’ti.

Sonra Diyanet’ten sorumlu Devlet Bakanlığı yaptı. O dönemde de Diyanet’in başında sorun haline gelen Ali Bardakoğlu’nu suhuletle yerinden alıp Mehmet Görmez’i getirdi.

Dahası, Cumhuriyet tarihi boyunca dokunulmamış konu olan Alevilerle ilgili çok önemli çalıştaylar yapılmasını sağladı. Önemli mesafeler alındı. Aleviler içindeki bazı odaklar bu konuyu hasır altı etmeye çalışmasına rağmen alınan mesafe çok önemli.

Yurt Dışı Türkler Başkanlığı oluşturuldu. Bu başkanlık TİKA ile kolkola çok iyi çalışmalar yaptı. Dahası yapıyor da.

Bu dönemde sendikalar kanunun çıkarılmasında orkestra şefliği yaptı. Bakan Yardımcılığına bir sendikacıyı (Halil Etyemez) getirebilecek kadar açık yüreklilikle hareket etti. Bence hepsinden önemlisi, 1 Mayıs’ın resmi bayram ilan edilmesi çalışmalarını yürüttü.

Şimdi bütün bunlar varken geçiş dönemi böyle bir isme emanet edilmeyecek de kime edilecek.

Haber Ara