Dolar

34,8653

Euro

36,6179

Altın

3.048,07

Bist

10.058,47

Müslüman Alimler insanlık için bir arada

Yeni Ümit ve Hira dergilerinin ortak düzenlediği 'Sosyal Problemlere Peygamber Yolu'ndan Çözümler' sempozyumu yarın Gaziantep'te başlıyor. İki gün sürecek sempozyumun amacı Peygamber yolunun aydınlığında günümüzün ferdi ve toplumsal problemlerine çözüm aramak.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-04 10:16:00

Müslüman Alimler insanlık için bir arada

Her geçen gün artan şiddet olayları, terör, savaşlar, cehalet, açlık... Art arda sıralandığında kulağa hoş gelmeyen, ruha huzursuzluk veren bu kelimeler dünyadaki en önemli sosyal problemlerin ifadesi. Kaynağına bakıldığında ise konu dönüp dolaşıp insana geliyor. Bu yüzden, problemleri önce insanda çözmek, sonra topluma sirayet etmesini beklemek gerektiğine değiniyor âlimler. Kolay mı peki, kargaşa alıp başını gitmişken? Bu soru gözümüzü Asr-ı Saadet'e çevirmemizi öneriyor Yeni Ümit Dergisi Yayın Editörü, Yrd. Doç. Dr. Ergün Çapan. Benzer problemlerin Efendimiz (sas) zamanında çözüme kavuşturulduğunu, bir model olarak ortaya konulduğunu hatırlatıyor ve şöyle diyor: "Peygamber Efendimiz'in (sas) 23 senelik peygamberlik hayatı, kıyamete kadar gelecek bütün problemlerin çözümlerin reçetesini içermektedir."
 
Yrd. Doç. Dr. Çapan'ı ziyaret sebebimiz Yeni Ümit ve Hira dergilerinin ortaklaşa düzenlediği "Sosyal Problemlere Peygamber Yolu'ndan Çözümler" sempozyumu. 5-6 Mayıs'ta Gaziantep'te gerçekleşecek programda ülkemiz ve İslam dünyasının önde gelen akademisyenleri, ilim adamları ve kanaat önderleri, farklı konu başlıkları altında sosyal sorunların kaynağına değinecek. Ardından, Peygamber Yolu'na başvurularak nasıl çözüme kavuşturulacağına dikkat çekecek. 2010 yılında yine iki dergi tarafından Peygamber Yolu adıyla benzer bir sempozyum düzenlenmiş, oldukça ses getirmişti. Ergün Çapan, bu yıl daha farklı olduğunu söylüyor.
Bu sempozyumla tam olarak ne hedefleniyor?
Bizim gerek ferdi, gerek ailevi ya da toplumsal her türlü problemimizin çözüm kaynağının Peygamber Yolu'nda olduğunu göstermek istiyoruz. Sahip olduğumuz dinin kıymetini, onu çok iyi bilen insanlar tarafından temsil beyanıyla ortaya koymaktır amaç. İnsanlara "Demek ki Peygamber Yolu'na yönelsem pek çok problemime çözüm bulabilirim." duygusunu verebilmek...

Bu yıl "Sosyal Problemlere Peygamber Yolu'ndan Çözümler" adıyla gerçekleşmesinin sebebi de bu o halde...

Evet, önceki yıl biraz daha ilmî, fikrî ve genel çerçevede gerçekleşti. Bu sene daha çok pratik hayattaki problemlere çözüm yolları sunulacak. O yüzden daha çok ilgi göreceğine inanıyoruz. Neticede, terör, cehalet, bilgi eksikliği gibi problemler, peygamber Efendimiz zamanında çözüme kavuşturulmuş ve bir model olarak ortaya konulmuş meseleler. Başta ülkemiz ve tüm insanlığın ortak problemleri olan bu meseleleri çözmek amacıyla, hayatını Kur'an'a ve Peygamber Yolu'na adamış insanlarla bu konuları ele almak istedik. Asr-ı Saadet'teki reçetelerin günümüze taşınması, uygulanması için bazı konular belirledik.

Bu konular nasıl belirlendi?

Başta Fethullah Gülen Hocaefendi olmak üzere, bize yol gösteren büyüklerimizin fikirlerinden istifade ederek konuları hazırlamaya çalıştık. Yeni Ümit ve Hira dergilerinin yazı heyetleriyle beraber görüşüldü. Her problem önce düşüncede, fikirde başlar. Kalpte akılda ve mantıkta bir mesele çözülmediyse pratik hayatta da çözülmez. Doğru bilgi, doğru adımla Müslümanlığın evrenselliğinin kavranılması, İslam'da temsil öncelikli tebliğin hayata taşınması, nerelerde tıkanıklık varsa oraların tespit edilip hayata geçirilmesi lazım. Birinci derecede önem verdiğimiz buydu konuları belirlerken.

Çözüm için Efendimiz'in (sas) en çok hangi tavsiyeleri üzerinde durulacak?

İnsanı bütün yönleriyle ele alan Peygamber Yolu'na bakılacak. Bunun yolu da insanların, diğer insanları kardeş gibi görmesi, ortak bir paydada buluşması, teferruattaki farklılıkları zenginlik kabul edip kaynaşmaya vesile kılmasıdır. Beslenilen kaynaklar değişik kültürlere hitap ediyor olabilir. Ama İslam'ın beslenme kaynakları evrenseldir. Efendimiz bütün insanlığa gönderilmiştir.
 
Sosyal problemler oluşmasında da bu kaynaktan uzaklaşmamız en büyük etken değil mi?
 
Evet, dinler hakkıyla anlaşılsa, özündeki sevgi, kardeşlik iyi anlaşılıp hayata taşınsa problemler kendiliğinden çözülür. Bakıldığında yaşanan problemler, semavi mesajı özüyle anlamamış, tabiatıyla bütünleştirememiş, meseleyi hazmedememiş insanların çıkardığı meseleler. Tabii, bütün bunlar yapılırken de insanların Allah rızası için birbirine el uzatması önemli. Biz buna yaşatma ideali diyoruz. Bunun en zirvede temsili, Peygamberimiz (sas) döneminde olmuştur. Kur'an-ı Kerim Sahabe Efendilerimizin başkaları için yaşatma idealini överek anlatmıştır. Bu düşünceyi muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi yaşatma ideali, adanmışlık ruhu gibi değişik ifadelerle anlatıyor. Pek çok problemin çözümünde de bu inanç var.

Bizi bundan uzaklaştıran ne peki?

Müslümanlar arasında kardeşlik duygularının yeterince perçinlenmemesinden, cehaletten, adanmışlık ruhuyla başkalarını kucaklayamamaktan kaynaklanıyor. İnsan mahiyetine imtihan için konulan duygular var. Bu duygular disipline edilemezse, Allah'ın istediği yöne kanalize edilemezse değişik duygular çıkabiliyor. En büyük sebeplerden biri bu. İnsan iradi bir varlık. İradesinin hakkını vererek kardeşlik yapmalı, yardımsever olmalı, farklılıkları zenginlik kabul etmeli.

Türkiye, İslam âlimlerinin fikirlerini paylaştığı bir platform oldu. Tüm bu problemlerin ve çözüm yollarının farklı ülkelerden İslam âlimleri tarafından dillendirilecek olması çok önemli olsa gerek.

Yurt dışından gelen hocalarımız hem âlim, hem de hayatın içinde olan, problemlerle karşılaşan insanlar. Aslında problemlerimiz aynı, çünkü insan aynı insan. Biz bu sempozyumlarda onu gördük. Burada önemli olan bu problemlere Peygamber Yolu'ndan nasıl karşılık verilebilir? Çözüm üretilebilir. Burada bir problem birliğini de görmüş olduk. Sadece farklılık üslupta ve dini anlatmada. İnsan her yerde aynı.

Konuşmacıların farklı ülkelerden İslam âlimleri olması aynı zamanda verilecek mesajın evrenselliğinin aynası gibi...

Evet. Türkiye dünyaya değişik yollarla açıldığı gibi, dünyanın değişik yerlerindeki ilim ve fikir adamlarının geldiği fikirlerini paylaştığı bir platform olmaya başladı. Bu açıdan da önemli. Bu zatların çoğu Türkiye'ye ilk kez gelip konuşan insanlar var. Bu kadar geniş katılımlı, dünyanın değişik yerlerinden gelen ilim ve fikir adamı akademisyen, kanaat önderi, maneviyat önderinin bir araya gelip, meseleleri böyle ortak paydada ele aldığı pek fazla sempozyum olmuyor. Bu anlamda hem örnek teşkil ediyor. Hem de o insanların ilmî birikimi de Türkiye'ye gelmiş oluyor.

Antep'te olmasının özel bir sebebi var mı?

Daha önce de uluslararası sempozyumlar gerçekleştirdik. Önceki yıl o bölgeden ilim adamlarından, alimlerden katılanlar oldu. Hem onların samimi talepleri, hem de bizim o bölgenin zenginlikleriyle de insanlarımızın buluşmasını istememiz amacıyla o Gaziantep'te yapmaya karar verdik.

İsmi neden Peygamber Yolu?

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin armağanıdır bu isim. Hem Kur'an-ı Kerim'i, hem onun tebliğini hem temsilini ifade eden çok güzel bir kavram olduğu önceki sene sempozyumda pek çok hoca tarafından da dile getirildi.

İslam alimleri buluşacak

5-6 Mayıs'ta Gaziantep'te Şehit Kamil Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleşecek programın açılış konuşmalarını Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Raşit Küçük, Hindistan Yeni Delhi İslam Merkezi Başkanı Mevlâna Vahudiddin Han, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ yapacak. Programa katılacak bazı isimler şöyle: Prof. Dr. Ali Cuma (Mısır Müftüsü), Prof. Dr. Abdurrezzak Gassum (Cezayir), Prof. Dr. Muhammad Ragib Huseyin (Pakistan), Prof. Dr. Halil Nahvi (Moritanya)

Konu başlıklarında neler olacak?

Günümüzde ailelerin sarsıntı geçirmediği söylenemez. Herkes bundan az çok etkileniyor. Bizim asırlarca ayakta durmamızın en büyük etkeni aile yapımızdır. Asr-ı Saadet döneminde nasıldı, ideal aile modeli gibi konular üzerinde önemle duracağız.

Kur'an-ı Kerim bir insanı haksız yere öldürmeyi bütün insanlığı öldürmek gibi kabul etmiştir. Her insan Allah'ın ayrı bir sanatıdır, Efendimiz (sas) bu bakışı getirmiştir. Şiddet olaylarının arttığı bu günlerde bu bakış açısıyla bakabilirsek, bırakın insan öldürmeyi, incitmekten bile uzak dururuz.

Eğitim müessesesi çok önemli. Günümüzün temel problemlerinden biri cehalet. İnsan, aklını doyururken kalbini ihmal etmemeli, kalbine hitap ederken hissini boş bırakmamalı. İnsanı bir bütün olarak ele almalı. Buna günümüzde çok ciddi ihtiyaç var.

Toplumdaki zayıfların, yardıma muhtaçların korunması da bir diğer husus. Peygamberimiz (sas) bu konuda bize nasıl bir yol haritası çizmiştir ona bakılacak. Bu konular hayata taşınsa pek çok problemin çözüm kaynağı olacak.

 

 
 

 

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara