Dolar

34,8702

Euro

36,6643

Altın

3.009,21

Bist

10.058,63

Yıl : 1939 CHP bunu da yapmış

Kılıçdaroğlu inkar ededursun, yüzyıllarca ayakta kalan Sultanahmet camii altı sene boyunca CHP'nin zulmüne şahid oldu. Ayasofya ise...

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-03 18:44:49

Yıl : 1939 CHP bunu da yapmış
Sultanahmet Camii ahır ve ambar oldu mu?...

İstanbul'un Müslümanlar tarafından fethedilmesinin bir nişanesi olan Ayasofya Camii, 24 Kasım 1934 tarihinde Bakanlar Kurulu kararı ile Müzeye çevrilmiştir. Bu durum, hukuka aykırı ve millî iradeye zıt düştüğü için tarihî onurumuzu yaralamıştır. Bu faaliyet Hiçbir hukukî dayanağı olmadıktan başka, milletimizin bağrına saplanan bir hakaret hançeri işlemidir.
Ayasofya, 24 Kasım 1934 tarihinde çıkan bir Bakanlar Kurulu kararı ile müze olmuştur fakat işin enteresan tarafı, altında Atatürk’ün imzası bulunmaktadır. Atatürk'ün o dönemlerde attığı imzalara bakılacak olursa, bu kararnamenin altındaki imzanın başka kararnamelerdeki imzalara pek benzemediği çok rahat görülebilir. imzalar krizinin ülkemizi sardığı bugünlerde bu durum gerçekten hayretlere şayan bir durumdur.

İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmed Han'ın, fethin bir nişanesi olarak camiye çevirdiği ve kapısını Allah Teala'nın 'Ya Fettah' (Kilitleri açan) ism-i celili ile açtığı Ayasofya Camii, İstanbul'un 1920 senesinde İngilizler tarafından işgal edilmesinden sonra şımaran Rum ahalisi tarafından tepesine bir 'Altın Haç' takmak suretiyle kiliseye çevirilmeye çalışıldı. Bu hadiseyi öğrenen Osmanlı Sultanı Mehmed Vahideddin Han, kendisini ve Yıldız Sarayı'nı korumakla görevli bir tabur askeri Ayasofya Camii'ne göndererek bu mukaddes emaneti korumuş bu esnada kendisi korumasız kalmıştır.Camii'nin padişah askerleri tarafından kuşatıldığını öğrenen rum ahali bu teşebbüsten vazgeçmiştir. 1920 senesinde kilise olmaktan kurtulan Camii, 14 sene sonra müze olmaktan ne yazık ki kurtulamamıştır.

Yakın Tarihimizdeki başka bir bilinmeyen ise şudur;

Mimar Sinan’ın talebesinin talebesi ve Sultan 1. Ahmet’in baş mimarı Sedefkâr Mehmet Efendi tarafından yapılan ve tüm sanat tarihçilerini kendine hayran bırakan, çini ve mozaiklerinin renginden dolayı da ‘Mavi Camii’ ünvanını alan Sultanahmet Camii, İsmet İnönü zamanında yani 1939 ile 1945 tarihleri arasında, Anadolu’dan toplanan Trakya sınırına gönderilecek olan erlerin sevkıyat durağı (geçici yığınağı ve barınağı) olarak kullanılmıştır.

O muhteşem yapının içinde altı sene boyunca aralıksız olarak ocaklar yakılmış, yemek pişirilmiş, çamaşır kazanları kaynatılmıştır. Bu arada şaheser çinilerin çok büyük bir kısmı, yanmış, dökülmüş veya kararmıştır.

Camilerimizi, sanat eserlerimizi horlayan ve katleden bu davranışlara karşı onarım, ancak 1950 Demokrat Parti iktidarından sonra, Menderes Hükümetleri zamanında başlayabilmiştir.

Hülasa, Hani Amerikalı askerlerin Bağdat’ta, ayaklarındaki botlarla bir camii’nin içinde yerlere uzandıkları görüntüsü İnternete düştü ve hepimizin yürekleri burkuldu ya, işte o Amerikalı askerler gibi bu memleketin askerleri de1939 ile 1945 tarihleri arasında, tek partili dönemin ülkeye hakim olduğu seneler içerisinde tam 6 sene o güzelim Sultanahmet Camii’nin içinde yatmış-kalkmış ve olmaz işler yapmışlardır…

Bu vebal sanırım birilerinin başını öteki dünyada çok fena ağrıtmıştır veya ağrıtacaktır…

 

Selâm ve Dua İle…


Ahmet Anapalı
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara