Balyoz sanığı Özbek: Darbeci zihniyetin TSK'dan temizlenmesini istiyorum
Balyoz davasında, savcılık tarafından verilen mütalaaya karşı savunmasını yapan tutuksuz sanık emekli Albay Emin Hakan Özbek, darbeci olmadığını, aksine darbeci zihniyetin Türk Silahli Kuvvetleri (TSK)'dan temizlenmesini istediğini söyledi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-03 14:01:40
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Balyoz davasının duruşmasında tutuksuz sanık emekli Albay Emin Hakan Özbek de esas hakkındaki savunmasını sunmak için söz istedi. Sanık Özbek, davaya konu olan ses kayıtlarında suç unsuru bulunması halinde yargılanmasının doğal olduğunu belirtti. Türkiye'de 1960'dan bu yana askeri darbelerin yaşandığını belirten Özbek, "Milleti küçümseyen, seçilmişleri beğenmeyen bu zihniyete karşıyım." dedi.
Davaya konu olan seminerde, şayet darbe planlandıysa bunun hukuksuzluk olduğunu vurgulayan Özbek, "Darbe iddiasının soruşturulması doğaldır. Benim seminerle ilgim yok. Millet iradesiyle iktidar olan hükümete, tüm kamu kuruluşlarınca destek vermek gerekir. Aksi durum ülkenin faydasına değildir. Askeri vesayet altında hükümetin görev yapması düşünülemez. İster AK Parti hükümeti ister başka hükümet, seçilmişlere saygı göstermek gerekir." şeklinde konuştu.
Emekli olmadan önce İnsansız Hava Araçları (İHA) ile ilgili soruşturmayı yürüttüğünü kaydeden Özbek, bu soruşturmada silahlı kuvvetler mensuplarından bir kişi ile PKK'lıların irtibatına ilişkin bilgiler elde ettiğini aktardı. Bu kapsamda o dönem deniz kurmay albay olan daha sonra tuğamiralliğe terfi eden bu kişinin ismini Genelkurmay'a bildirdiğini ve soruşturma yapılması için mücadele verdiği belirten Özbek, "O telefon görüşmeleri basına yansıdı. Şimdi o kişi ile aynı davada yargılanıyorum. Bu bile benim masum olduğumu gösterir. Ben darbeci zihniyetin TSK'dan temizlenmesini istiyorum." ifadelerini kullandı.
Kamuoyunda 'Karargah evleri' soruşturması olarak bilinen dosya ile ilgili de görev aldığını belirten Özbek, bu tahkikatta elindeki tüm belgeleri eksiksiz özel yetkili savcılarla paylaştığını aktardı. Emekli Albay Hakan Büyük'te çıkan belgelerde kendi isminin geçtiği 'Plan' isimli belgeden haberdar olmadığını kaydeden Özbek, suçsuz olduğunu söyleyip beratını talep etti. Sanık Özbek, duruşmada ilk savunmasını yaptıktan sonra dışarı çıkarken kendisine küfür edildiğini, evine de tehdit telefonları geldiğini sözlerine ekledi.
Özbek'in savunmasını tamamlaması ardından söz alan Erdem Caner Bener, Özbek'in bahsettiği PKK ile irtibatlı tuğamiralin isminin açıklanmasını istedi. Özbek mahkemeye sunduğu savunmasında bu ismi verdiğini kaydetti. Bunun üzerine Başkan Diken, Caner Bener'e "Siz değilsiniz. Bu kişi Ali Semih Çetin." cevabını verdi.
Özbek'in savunmasının ardından, Ali Semih Çetin cevap vermek için söz istedi. Özbek'i işaret eden Çetin, "Telefon konuşmalarının geçtiği tarihte Albay olduğumu, daha sonra amiralliğe yükseldiğimi söylemiştir. Oysa bu da yalandır. Çünkü ben o dönem amiraldim. Jandarma Kriminal Labaratuvar tarafından ses örneklerim alındı. Konuşmaların bana ait olmadığı ortaya çıktı. Anılan şahıs hakkında yalan beyanda bulunmaktan burada suç duyurusunda bulunuyorum. Suç duyurum burada işleme konulmayacaksa diğer makamlara da suç duyurusunda bulunacağım." şeklinde konuştu.
Tutuksuz sanık Cahit Serdar Gökgöz de hakkındaki suçlamaları reddederek "Böyle bir darbe planlaması benim tabiatıma aykırıdır. Çünkü ben muhafazakar bir aileden geliyorum." ifadesini kullandı. Göksöz, avukatının daha sonra savunma yapacağını söyledi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara