Kampüse gelişinde, rektörlük binası önünde Türk Hava Kurumu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban ile THK ve Mütevelli Heyeti Başkanı Osman Yıldırım tarafından karşılanan Gül, şeref defterini imzaladı.
Gül ve beraberindekiler daha sonra tören alanına geçti. Türk Hava Kurumu pilotlarının motorlu yamaç paraşütü, model uçak, yangın söndürme gösterilerini izleyen Gül'e, paraşütle indirilen Türk bayrağı takdim edildi.
Törende konuşan Gül, Türkiye'de hava ve uzayla ilgili ilk ihtisas üniversitesinin kurulmasının önemini ''Bugün gerçekten de heyecan duymaya değer bir gün'' sözleriyle vurguladı.
Türk Hava Kurumu yetkilileriyle daha önce Çankaya Köşkü'nde yaptığı görüşmede, Türk havacılık tarihinin hüzünlü bir yanı olduğunu belirttiğini anlatan Gül, uçağın icadından hemen sonra Türklerin uçak kullanmaya ve yapmaya başladığını dile getirdi.
Dünyada çok az ülkenin hava kuvvetlerinin 100. yaşında olduğunu, Türk Hava Kuvvetleri'nin geçen yıl 100. yılını kutladığını kaydeden Gül, şöyle konuştu:
''Osmanlı topraklarının birçok yerinde, 1910'lu yıllarda, Şam'da, Mısır'da, Filistin'de tayyarecilerimizin şehit olduğunu biliyoruz, oralarda tayyareci subaylarımızın şehitlikleri var. Yani bu kadar eski. Onun için Türk Hava Kurumu beni ziyaret ettiğinde onlara, 'Biz Türkler arabadan önce uçak yaptık' demiştim.
1925'te Tayyare Makinisti Mektebi, 1926'da Tayyare ve Motor Türk Anonim şirketi kurulmuş. 70 yıl önce de burada, Türk Hava Kurumu'nun Etimesgut'taki tesislerinde yine tayyare yapmış, onları dışarı satmış, yapıp dışarı sattığımız bazı uçakları o zaman satın almış bir ülkeyiz. Onun için ben, 'Türk havacılık tarihi biraz hüzünlüdür' derim. İstanbul'daki Yeşilköy Havalimanı'nın yerinde, o zamanki havaalanını Nuri Demirağ kurmuştu, uçak imal etmişti ve bunlar içeride ve dışarıda satılmıştı. Tabii ki o dönemin nesli uçaklardan bahsediyoruz. Uçak sanayi kurulduğunda hemen sanayiyi yakalayan, sektörün içine giren bir ülkeyiz.''
Havacılık alanındaki çalışmalara 1950'den sonra ara verildiğini ifade eden Gül, aralarında Vecihi Hürkuş'un da bulunduğu havacılık tarihinin önemli isimlerini rahmetle andı.
-''Her türlü avantajınız, imkanlarınız var''-
Türk Hava Kurumu'nun 1925 yılında, Atatürk'ün ''İstikbal göklerdedir'' vizyonuyla kurulduğunu, Atatürk'ün o günkü sözünün bugün de ''ileriyi düşünerek söylenmiş bir söz'' olarak değerlendirilebileceğini kaydeden Gül, ''Neredeyse 100 yıl kadar önce bunun görülmesi, ifade edilmesi ve böyle bir hedefin verilmesi, bunu gerçekleştirmek için de Türk Hava Kurumu'na bir misyonun tanınmış olması gerçekten çok düşündürücü, çok takdir edici ve kaybettiğimiz zamanı düşündüğümüzde de hüzün verici. Ama hiçbir şey geç değil. 70 sene önce Türk Hava Kurumu, şimdi kullanılan tesislerde uçak üretti, sattı sonra ara verildi. Geç de olsa şimdi bu misyona tekrar Türk Hava Kurumu'nun sahip olması ve bunu sahiplenerek yoluna yeniden başlaması gerçekten heyecan verici'' diye konuştu.
Üniversitenin kurulmasının sadece THK'nın tarihinde değil Türkiye'nin tarihinde yeni bir dönemin başlangıcına işaret ettiğini vurgulayan Gül, ihtisas üniversitesi aracılığıyla uçak yapımında görev alacak mühendislerden, uçakların uçurulmasında, işletilmesinde, her türlü hizmetinin yerine getirilmesinde görev alacak insanların yetişeceğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Gül, ''Hepimiz artık büyük bir güvenle bekleyebiliriz ki Türkiye'de havacılık, uzay alanında çok büyük bir atılım olacaktır. Buradan bilim adamları, mühendisler, dünyanın en iyi üniversiteleriyle, en iyi işletmeleriyle işbirliği yapabilecek insanlar yetişecektir. Bilgi birikimi gelecek, bilgiler karşılıklı transfer edilecek ve bu alanda bilgi üretilecektir'' diye konuştu.
Gül, üniversitenin THK tarafından kurulmasının avantajlarını da ''80 uçağı, dört havaalanı ve böyle bir geçmişi olan bir kurumun misyonunu üstlenip böyle bir üniversiteyi kurmasından daha tabii bir şey olamazdı. Onun için beni ziyarete geldiklerinde benim de onlardan istediğim bir an önce üniversiteyi kurmak ve bir an önce dünyanın en iyi havacılık üniversiteleriyle mukayese edilecek seviyeye getirmekti. Her türlü avantajınız, imkanlarınız var ve devlet olarak da bu projenin, bu üniversitenin hep beraber arkasındayız'' sözleriyle anlattı.
-Pilot montuyla uçakları inceledi-
Üniversiteden sadece Türkiye'de değil bütün dünyada iş bulabilecek kadrolar yetişeceğine olan inancını ifade eden Gül, üniversitenin Ankara'da olmasının TAİ, Aselsan, Roketsan, Tusaş gibi savunma sanayinin önemli kurumlarıyla işbirliğine olanak sağlayacağını da vurguladı.
Türk Hava Kuvvetleri'nin üniversiteye destek veren kurumlar arasında yer aldığını dile getiren Gül, devletin bütün kurumlarının üniversiteye desteğinin süreceğini belirtti.
Yerleşke açılışını temsili kurdeleyi keserek gerçekleştiren Gül, kendisine hediye edilen Türkkuşu pilot montunu giyerek hangar alanındaki eğitim uçaklarını inceledi.
Uçaklar hakkında bilgi alan Gül, kendi adını taşıyan yangın söndürme uçağına binerek pilot koltuğuna oturdu. Cumhurbaşkanı Gül, yangın söndürme uçağı için ''Tır gibi, tanker gibi'' benzetmesini yaptı. Gül, daha sonra golf arabasıyla başka bir hangara geçerek incelemelerde bulundu.
Gül'e, incelemeleri sırasında THK Başkanı Osman Yıldım, Rektör Prof. Dr. Ban, eski bakanlardan Kürşad Tüzmen, eski YÖK Başkanı ve Türkiye'nin Varşova Büyükelçisi Yusuf Ziya Özcan da eşlik etti.