Tarihte bugün
1921 yılındaki 1 Mayıs işçi bayramı işgal altındaki İstanbul’da bağımsızlık mitingine dönüştü. İşgal güçlerinin yasaklamalarına, yapılacak olan iş bırakmanın askeri suç sayılacağı ve askeri mahkemede yargılanacakları gibi tehditlerine karşın 1 Mayıs kutlamalarına katılımlar yoğun bir şekilde gerçekleşti.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-01 10:36:16
Meşrutiyetin ilanının hemen ardından çalışma şartlarının iyileştirilmesi amacıyla hak arama mücadelesine giren işçilerin elindeki en büyük koz ise grevdi.
Bu amaçla liman işçileri, Paşabahçe şişe cam fabrikası, Samsunda tütün işçileri, İstanbul’daki gazetelerde çalışan işçiler,tramvay şirketlerinde çalışan işçiler, telgraf idaresindeki işçiler,Demiryolu hatlarında çalışan işçiler, Şirket-i Hayriye ve deniz işletmelerindeki işçiler grev yaptılar. Bu grevlerle birkaç gün içerisinde ülkede hayat durdu.
İşçilerin bu geniş çaplı grevine İttihat ve Terakki’nin tavrı ise hükümetin yanında yer almak oldu. Böylece işçilerin İttihat ve Terakki ile olan birlikteliği meşrutiyetin daha ilk aylarında son buldu. Hükümet 8 Ekim 1908 tarihinde çıkardığı Tatil-i Eşgal Kanunu Muvakkatı yasasını çıkarttı. Yasa ile kamu hizmeti yapan işçilerin, yani Demiryolları, tramvay, liman işletmeleri, su ve havagazı şirketleri, Duyun-u Umumiye ve reji idarelerine bağlı çalışan işçilerin grev yapması yasaklandı. Ağır para ve hapis cezaları getirdi. Yasanın çıkmasının ardından grevler yok denecek noktaya geldi. Böylece Osmanlı’da henüz yeni yeni oluşan işçi sınıfının hak arama mücadelesi büyük ölçüde son buldu.
İşçi partileri ve sendikalaşma
Buna karşın işçi hakları ile ilgili örgütlenmeler özellikle İstanbul’da ve ülkenin Balkan coğrafyasında güçlenerek devam etti. İstanbul’da Osmanlı Sosyalist Fırkasını kuran Hüseyin Hilmi Bey İttihat ve Terakki’ye sol taraftan muhalefet ederken Selanik merkezli kurulan Selanik Sosyalist İşçi Federasyonu da ülkedeki en büyük tabana sahip kitle örgütlerinden biri haline gelmeye başlamıştı.
İşçi haklarını savunan bu örgütlenmelerle işçi sınıfı bilinci de oluşmaya başlamıştı. Osmanlı’daki gelişmeler dünyadan bağımsız değildi. Tüm dünyada işçilerin bayram günü olarak kutlanan 1 Mayıs Osmanlı’daki işçilerin de bayram olarak kabul ettikleri bir gündü.
Osmanlı’da ilk işçi bayramı 1909 tarihinde Üsküp’te kutlandı.Bulgar,Sırp,Türk kökenli bir grup işçinin talep ettikleri hakları yürüyüş yaparak kutladıkları bu bayram Osmanlıda bir ilk oldu. Daha sonra 1910,1911 ve 1912 yılındaki 1 Mayıs işçi bayramı farklı etnik gruptan binlerce insanın katılımı ile başta İstanbul olmak üzere Selanik ve bazı Balkan şehirlerinde geniş katılımlı bir şekilde kutlandı. Tabii ki bu kutlamalarda aynı zamanda işçiler yönetimden taleplerini dile getiriyorlardı. İşçi hakları ile ilgili yasal düzenlemelerin yapılması, çalışma saatlerinin düzenlenmesi, grev haklarının genişletilmesi öne çıkan taleplerdi.
İşgal altında 1 Mayıs kutlamaları bağımsızlık mitinglerine dönüştü.
1912 yılında başlayan Balkan savaşları ve I.Dünya savaşı süresince İttihat ve Terakki yönetimi, ilan ettiği sıkıyönetim ile 1 Mayıs işçi bayramının kutlanmasını ve işçilerin grevlerini yasaklattı. 1.Dünya savaşının ertesinde Mütareke döneminde ise (1918-1922) yıllardır söz hakkından mahrum olan işçiler hızlı bir şekilde tekrar örgütlenmeye başladılar. Bu örgütlenmelerle 1 Mayıs kutlamaları tekrar başladı.
1919,1920 1921 yıllarındaki 1 Mayıs işçi bayramları işgal altındaki İstanbul’da bağımsızlık mitinglerine dönüştü. İşgal güçlerinin yasaklamalarına, yapılacak olan iş bırakmanın askeri suç sayılacağı ve askeri mahkemede yargılanacakları gibi tehditlerine karşın 1 Mayıs kutlamalarına katılımlar yoğun bir şekilde gerçekleşti.
1922 yılındaki 1 Mayıs işçi bayramı ise bu kutlamalar arasında en görkemlisi ve dikkat çekeni oldu. Türkiye Sosyalist Fırkasının öncülüğündeki kutlamaları, Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkası, Sosyal Demokrat Fırkası, Türkiye İşçi Derneği, Beynelmilel İşçiler İttihadı gibi parti ve örgütlenmeler gerçekleştirdi.
Bu kutlama programı Kağıthane’de gerçekleşti. Binlerce işçinin katıldığı kutlama programı Sultanahmet Meydanı’nda başladı. İşgal kuvvetlerinin tüm baskı ve tehditlerine rağmen burada toplanan işçi grubu Pangaltı üzerinden Kağıthane’ye kadar yürüdü.
Yürüyüş sırasında işçiler “Türkiye amelesi sendika ister”, “Burjuvazinin zulmünü protesto ediyoruz”, “Mürteciler, muhtekirler, kapitalistler, emperyalistler kahrolsun”, “Bütün dünya işçileri birleşin” gibi sloganlar attılar ve pankartlar taşıdılar. Kağıthane’de gerçekleşen kutlama programında bir dizi karar da alındı. Çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesi, kadın ve çocuk işçilerin durumunun iyileştirilmesi ve bunların da ötesinde işgalin sona ermesi yani bağımsızlık isteği ön plana çıktı. İşçi bayramı önceki bayram kutlamalarında olduğu gibi bağımsızlık mitingine dönüştü. Ankara hükümetine destek mesajları verildi.
1923 yılına gelindiğinde artık kurtuluş mücadelesi sona ermişti. Kurtuluş savaşı sonrası iktidarı gücüne tam olarak sahip olan Ankara hükümetinin işçilere ve işçi bayramına da bakışı değişecektir. 1923 yılının Şubat ayında İzmir’de toplanan İktisat Kongresine işçi temsilcileri de katılarak taleplerini dile getirdiler ve 1 Mayısın işçi bayramı olarak kabul edilmesini istediler.
Ancak kongrede bu yönde bir karar alınmasına rağmen işçi bayramının resmen kabulü gerçekleşmedi.
Yasaklı kutlamalardan bayrama
Cumhuriyetin ilk dönemlerinde 1 Mayıs kutlamaları Takrir-i Sükun kanunu sebebiyle sonrasında ise getirilen yasaklar sebebiyle gerçekleşemedi.
1935 yılında ise Bahar ve Çiçek Bayramı olarak resmi tatil ilan edildi. 1960’lı yıllara gelindiğinde ise tekrar güçlenen işçi hareketleri 1 Mayıs işçi bayramını kitlesel olarak kutlamaya başladılar. Bunlardan en önemlisi 1977 yıllında Taksim Meydanında gerçekleşen kutlamaydı. On binlerce kişinin katıldığı bu kutlamalar katliama dönüştü.Meydanın muhtelif noktalarından kalabalığın üzerine açılan ateş sonucu 37 işçi hayatını kaybetti. Faili hala meçhul kalan bu olay Türkiye’nin 12 Eylül askeri darbesine giden yolun ilk basamağı oldu.
12 Eylül askeri rejimi ile beraber 1 Mayıs kutlamaları yasaklandı ve tatil günü olmaktan çıkarıldı. 1992 yılına kadar gayrı resmi şekilde kutlanan 1 Mayıs bu tarihten itibaren tekrar resmi olarak kutlanmaya başlandı. 2008 yılında "Emek ve Dayanışma Günü" olarak kutlanması kabul edilen 1 Mayıs, 2009 yılında TBMM'de kabul edilen yasa ile resmi tatil günü ilan edildi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara