Akar: Kanlı 1 Mayıs'ta kameralar kayıttaydı
Taksim'de 37 kişinin hayatını kaybettiği 'Kanlı 1 Mayıs'ın' canlı tanıklarından biri de dönemin DİSK Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Akar. Kazancı Yokuşu'nda yaşananları Zaman'a anlatan Akar, olayları belli güçlerin uyguladığı bir senaryo olarak görüyor. Özellikle o gün, kayıt yapan polis kameralarının bulunmasını isteyen Kemal Akar, 'Özel bir el yok etmediyse, o görüntüler araştırılmalı.' diyor.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-01 11:05:42
12 Eylül darbesine giden sürecin 1 Mayıs'la başlatıldığını söyleyen Akar, davanın o dönem ilginç bir şekilde manipüle edilerek, hedef şaşırtıldığına işaret ediyor. Özellikle o günün polis kameralarının araştırılması gerektiğine dikkat çeken Akar, "1 Mayıs'ın nedenleri adeta araştırılmak istenmedi. O inceleme büyük ölçüde saptırıldı. O dönem iddianameye baktığınız zaman montajları görürsünüz. Bir yasa çıkarıldı ve sivil savcılar askerî yargılamanın içine sokuldu. Polis tarafından kameraya alınmış görüntüler vardı. Her şeyi kaydetti. Özel bir el yok etmediyse kamera görüntüleri duruyordur. Bunlar araştırılmalı." diyor.
1 Mayıs 1977'nin 12 Eylül'e giden süreçte bir kilometretaşı olarak kullanıldığını belirten Kemal Akar, bugünden geçmişe baktığında provokasyonu daha net görebildiğini kaydediyor. Akar, o gün yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "1 Mayıs 1977 tamamen DİSK önderliğinde gerçekleştirildi. Ben 30 yaşında bir sendikacıydım. Biz sorun çıkmaması için önlemler alıyorduk. Bu önlemlerin içinde işçilerin yanına gençlik hareketini bırakmamak ve farklı telden slogan atanları farklı yerlerden yürüterek alana getirmek gibi çok meşakkatli bir çalışma yapıyorduk. Her şey iyi gidiyordu. Ancak silahların patlamasıyla olanlar oldu. Silahlar otelin haricinde Kazancı Yokuşu'ndan geldi. Çünkü yokuş aşağı kaçılacak en uygun yer oraydı."
Ortalık yerde yığınlar halinde duran ceset görüntülerinin içler acısı olduğunu kaydeden Kemal Akar, 1 Mayıs'ı kan gölüne çevirenlerin gözünde, ölen insanların tavuk kadar değeri olmadığını söylüyor. Olaylar çıktıktan sonra Taksim'deki kendisinin de mensubu olduğu sendika binasına girdiklerini dile getiren Akar, burada şüpheli bir olayla karşılaşmış: "Herkes sendikaya gelmişti. Ancak bir silahlı adam da girmek istedi. Sendikaya sokmadık. Belindeki silahı belli oluyordu. Ne işi vardı o adamın orada? Oralarda dolanan bu tip insanları gördük. Bu yüzden diyorum 'Kanlı 1 Mayıs' kurgulanmış bir uygulamaydı. İnsanların paniğe düşmesi istendi özellikle. Belli güçler tarafından sahneye konuldu."
1 Mayıs 1977'nin geriye dönük olarak çok iyi araştırılması gerektiğini dile getiren Akar, "Bunlar büyük provokasyonlar. Art arda gelen Çorum, Maraş ve Kemal Türkler'in öldürülmesi de sıradan şeyler değildi." diyor.
İSTANBUL'DA 20 BİN POLİS GÖREV YAPACAK
İstanbul'daki 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarında 20 bin polisin görev yapacağı bildirildi. İstanbul'daki kutlamaların güvenlik koordinasyonundan sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Kamil Karabörk, 1 Mayıs'la ilgili tüm hazırlıkları tamamladıklarını söyledi. İstanbul'daki kutlamalarda 20 bin polisin görev yapacağını ifade eden Karabörk, Taksim'deki kutlama programı için tüm tedbirlerin alındığını kaydetti. En kalabalık grupların Tarlabaşı ve Şişli bölgesinden Taksim'e yürüyeceğini hatırlatan Karabörk, bu bölgelerdeki yoğunluğun sorunsuz şekilde Taksim'e ulaşması için gerekli önlemleri aldıklarını belirtti. Emniyet Müdür Yardımcısı Karabörk, "Tertip Komitesi üyeleri ve sendika yöneticileri ile iyi bir diyalog içinde çalıştık. İstanbul'da, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün bir bayram havası içinde geçeceğini, herhangi bir sıkıntı yaşanmayacağını düşünüyorum." dedi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara