Büyük Zafer Kutul Amare İstanbul’da anıldı
Anadolu Öğrenci Birliği’nin düzenlediği ve Güngören Belediyesi’nin desteklediği Kutul Amare Zaferinin 96. Yıl dönümü anma programını İstanbul'da gerçekleştirildi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-04-30 17:49:17
Konuşmacı olarak Araştırmacı Yazar Mehmed Niyazi Özdemir’in katıldığı programda Grup Yürüyüş’ün söylediği parçalar ayrı renk kattı.
Sunuculuğunu Seyid Ömer Özhazar’ın yaptığı programda Selamlama konuşmasını Anadolu Platformu Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Özhazar, açılış konuşmasını Anadolu Öğrenci Birliği Genel Sekreteri Emrah Atila yaptı. Mehmed Niyazi Özdemir’in sunumundan sonra ise sahneye Grup Yürüyüş geldi. Programın son bölümünde ise Kutul Amare belgeseli izlendi.
Selamlama konuşmasında Hüseyin Özhazar “emperyalist projelerin sonunun geldiği günlerdeyiz unutturulan bir zaferi yeniden gündemlerine alan Anadolu Öğrenci Birliği üyelerini kutluyorum. Umarım bu gibi önemli olayları gündemlerine almaya devam ederek tarihimiz için güzel bir öncülük yaparlar”. dedi.
Kutul Amare Göstermiştir ki Araplar Osmanlıya İhanet Etmemiştir
Emrah Atila ‘Neyi kaybettiğini hatırla’ başlığında her yıl dört program düzenlemeyi hedeflediklerini belirterek Kutul Amare zaferi bu programların ilki oldu dedi. Düzenleyecekleri diğer programlar ise Medine Müdafası, Kudüs Müdafası ve Endülüs olacağını söyledi.
Emrah Atila, ayrıca Kutul Amare Zaferi’nin şu yönüne de dikkat çekti: Kutul Amare zaferi bize göstermiştir ki Araplar Osmanlıya ihanet etmemiştir. Irak cephesi bunun en somut kanıtıdır. Bu kardeş halklar arasına sokulmuş bir fitneden başka birşey değildir. I.Dünya Savaşında Arap yarım adasında olan olaylar ise aslolan değil şaz olaylardır ve asıl olanın yanında şazların hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur.
Bundan dolayı Kutul Amare Zaferi iyi incelenmeli ve gündem edilmelidir. Bu zafer Türkün,Kürdün ve Arabın zaferidir.Süleyman Askerinin komutasındaki 9.000 mücahitin çoğu Arap halkıdır.
Tüm katılımcılara teşriflerinden dolayı teşekkür eden Atila ecdadımızın ruhuna bir Fatiha okuyalım diyerek Mehmed Niyazi Özdemir’i kürsüye davet etti.
Araştırmacı yazar Mehmed Niyazi Özdemir konuşmasında şunlara değindi: “Vladivostok anlaşması ile 1907’de Osmanlı toprakları İngiltere, Rusya ve Fransa arasında gizlice paylaşılmıştı. Bu tarih henüz dünya savaşının ortalarda olmadığı bir tarihtir. 1. Dünya Harbine Osmanlı girmese dahi toprakları önceden paylaşılmıştı. Osmanlı’nın Alman’ların yanında savaşa girmesi ile bu üçlü gurubun işi zorlaşmış oldu. Osmanlı savaşa girmeseydi İngiltere, Rusya ve Fransa, Almanya ve Avusturya’ı bir yıl gibi bir zaman zarfında yenecek ve yaptıkları anlaşma ile yine Osmanlı’ya saldıracaklardı. Bizim savaşa girmemizle onların işleri zorlaştı ve aralarında yaptıkları anlaşmayı tam olarak gerçekleştiremediler.
İdeolojik tarih okumacılığı bunu farklı okumamızı istiyor ve kendilerini temize çıkarıyor. İdeolojik yaklaşımların bir sonucu da Kutul Amare Zaferi gibi önemli bir günü bize unutturmaktır. İngilizler Kutul Amare’de yaklaşık 40 bin ölü ve 20 bin esir vererek teslim oldular. Bu büyük yenilgiyi hatırlamak ve hatırlatmak istemezler tabi. Unutulan/unutturulan bu önemli günü yeniden gündeme taşımanız önemli bir çabadır.”
Kutul Amare Zaferini kutlama programında Gurup Yürüyüş Yemen Türküsü, Müslümanım, Sabır Zafer ve Arapça Unadikum parçalarını seslendirerek programa ayrı bir renk kattı.
Kutul Amare programı 20 dakikalık belgesel ile sona erdi.
KUTUL AMARE ZAFERİ NEDİR?
Tarih 29 Nisan 1916’dır. Unutulan bugün tıpkı Çanakkale gibi diline, ırkına, memleketine bakılmaksızın Müslüman Osmanlı Ordusunun Irak’ın Kut bölgesinde İngilizlere karşı kazandığı büyük bir zaferidir.
Kutul Amare’de 13 bin 300 İngiliz askeri ile 13 general 481 subay esir alınıyor ve 40 bini aşkın İngiliz askeri öldürülüyordu. İngilizlerin müttefiki olan tüm ülkeler ve tabi İngilizler bu zafer karşısında şaşkınlığını gösterirken.
Büyük kuvvetlerle Çanakkale’ye saldıran İngilizler, aynı tarihlerde de diğer Osmanlı topraklarında adım adım ilerliyorlardı. Çanakkale yenilgisinden sonra ağırlıklı olarak Ortadoğu,Kuzey Afrika ve Irak Cephelerine kuvvet kaydıran İngilizler bölgenin kalbi Bağdat’ı ele geçirmek istiyorlardı.
General Tawshend komutasındaki birlikleri 24 Temmuz 1915 günü Bağdat’a doğru hücuma geçti. Bu ilerleyiş karşısında Irak Umum Kumandanı Nurettin Bey komutasındaki birlikler 28 Eylül 1915 tarihinde İngilizler karşısında Kut’ül Amare’den çekildi ve İngilizler burayı işgal etti.
22 Ekim günü ise İngiliz birlikleri Bağdat üzerine iki koldan yürümeye başladılar. Bu birlikler Selman Pakt’ta Nurettin Bey komutasındaki birlikler tarafından 22 Kasım günü durduruldu. İngilizler tekrar Kut’ül Amare’ye geri çekilmek zorunda kaldılar. 23 Kasım günü de Osmanlı birlikleri hücuma kalktı. Birçok yerde çok çetin çatışmalar oldu. Zaman zaman Müslüman birlikleri geri çekilse de Müslüman Osmanlı askerinin genel saldırısını İngiliz kuvvetleri durdurmadı.
5 Aralık günü Osmanlı birlikleri, Kut’ül Amare önlerine geldiler. Aralık ayı boyunca Kut’ül Amare’de sıkışan İngiliz birlikleriyle çok çetin çatışmalar oldu ve İngilizler kuşatıldı.
Osmanlı ordusu Kut’ül Amare’de İngilizleri tam manasıyla kuşatmış ve bir çember içine almışlardı. Bunu yarmak için İngiliz birlikleri zaman zaman takviye aldıysa da başarılı olamadı. Mart ayına kadar süren bu kuşatma sırasında İngilizler içinde büyük kayıplar oluyordu. Nehirlerden yapılan cephane ve yiyecek yardımı yeterli olmuyordu. Bu yarma sırasında Sabis bölgesinde Ali İhsan Bey komutasındaki birliklerle de başarılı çarpışmalar oluyordu. Sabis Meydan Muharebesi olarak da tarihe geçen bu çatışmalarda Müslüman Osmanlı Askeri büyük başarılar elde ediyordu.
10 Mart 1916 günü zor durumda bulunan İngiliz birliklerine, Halil Paşa, tarafından teslim olma önerisi verildi. İngilizler buna olumlu cevap vermedi. İngilizler 6 Nisan günü büyük bir saldırıya geçerek yarma harekâtına giriştiler, ancak başarılı olamadılar ve çok büyük kayıplar verdiler.
9 Nisan günü İngiliz Generali Tawshend’e, Kut’ül Amare Kahramanı Halil Paşa’nın "teslim ol" çağrısı gitti. General buna, "Türkler, muharebe sahasında daima iyi asker ve necip insandırlar; fakat ben henüz teslim olmayı düşünmüyorum" cevabını verdi.
22 Nisan günü İngiliz birlikleri General Tawshend komutasında 5 bin kişilik bir birlikle hücuma geçtiler. Bundan da sonuç alamadılar. 3 bin ölü vererek geri çekildiler. Arada Hali Paşa’ya rüşvet teklif ederek kuşatmanın kaldırılmasını istediler.
Hali Paşa da bu tarihî teklife şu anlamlı cevabı verdi: "Baltacı devirleri geride kaldı!"
29 Nisan günü İngilizler, Osmanlı ordusuna teslim oldular. Bu tarihi zafer üzerine Altıncı Ordu Komutanı Mirliva Halil Paşa, ordusuna şu mesajı çekiyordu:
"Bugüne ‘Kut Bayramı’ namını veriyorum."
Bu zafer Avrupa’yı tam manasıyla şok etti. Bütün gazeteler Osmanlının zaferini yazmak zorunda kalırken, İngilizler için de "Çanakkale’den sonra en büyük hezimete uğradı" değerlendirmesini yaptılar.
Bir süre sonra buradaki Osmanlı birlikleri, Almanya’nın etkisiyle, İran cephesine gönderildi ve zayıf kalan bu cepheye İngilizler 1917 yılı başında büyük kuvvetler yığarak bekledikleri güce ulaştı ve 11 Mart 1917’de Bağdat’ı geri aldılar. Daha sonra da Musul’a doğru ilerlediler. Petrol yatakları Musul’u, Müslüman Osmanlının direnişi karşısında alamadılar.
Ancak bu zaferlerin bu direnişlerin seyri Mondros Mütarekesi’yle değişti. Mondros Mütarekesi’nden üç gün sonra Irak ve İran Cephelerinde savunulan Müslüman toprakları işgal edildiler.
Kut’ül Amare ve çevresindeki bölgelerde görev yapan ve adlarını iki büyük zafere attıran Ali İhsan ve Halil Paşalar yıllar sonra soy ismi olarak bu bölgenin isimlerini aldılar. Sabis ve Kut.
Kut’ül Amare’de Osmanlı ordusu bizim bugün bu topraklarda bir Müslüman olarak yaşamamız için 25 bin şehid verdi.
Onları rahmet ve minnetle anıyoruz.
Ve bizler de Anadolu Öğrenci Birliği olarak, Halil Paşa’nın ilan ettiği ama 1960’larda hafızalarımızdan çıkatılan bu büyük zaferi tekrardan bayram ilan ediyoruz ve neyi kaybettiğimizi unutmamak üzere hatırlıyoruz inşallah.
KUTUL AMARE ZAFERİ'NİN BİZE HATIRLATTIKLARI
I. Dünya savaşından bu yana fitne odakları hep Araplar Osmanlı'ya ihanet etmişlerdir demişlerdir, ancak 29 Nisan 1916 Kutul Amare Zaferi ve Irak Cephesi bize göstermiştir ki bu tam anlamıyla bir fitnedir. I.Dünya savaşında Arap yarım adasında bazı şaz olaylar yaşanmıştır ama bu olaylar asıl değildir.
Ancak tarih yazıcıları özellikle ulus devlet fikrinden dolayı meseleyi Araplar ihanet içindeydiler diye sunmuşlardır ama Kutul Amare bize göstermiştir ki Süleyman Askeri'nin organize ettiği 9.000 mücahitin çoğu Araptır.
Daha sonra Halil Paşa'nın komutasında İngilizleri yenen orduysa Türklerden,Araplardan,Kürtlerden ve diğer Osmanlı milletlerinden oluşmuştur.
Kutul Amare zaferi bize BİZ BİR ÜMMETİZİ tekrardan tarihi vesikalarla hatırlatıyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara