Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, cadı avı görmek isteyenlerin 28 Şubat sürecine bakmasını istedi. Canlı yayında suç duyurusunda bulunan Erdoğan, "28 Şubat'ın hemen ertesinde bir gecede faizin yükselmesiyle Türkiye yoksullaşmıştır, acaba kimler burada vurgun yaptı. Aslında işte onların hesaba çekilmesi lazım, o vurgunu yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunuyorum buradan." dedi.
Müstakil Sanayici İşadamları Derneği (MÜSİAD) 21. Olağan Genel Kurulu Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Buradaki toplantıya Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan, TOBB Başkanı Rifat Hicarcıklıoğlu ve çok sayıda davetli katıldı. Program, Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başladı. İstiklal Marşı'nın ardından salonda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün gönderdiği mesaj okundu.
Programda konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MÜSİAD'a övgülerde bulundu. MÜSİAD'ın demokratikleşme konusunda kendilerine verdiği destekten söz eden Erdoğan, "Ülkenin sivil toplum örgütleri ve kurumları arasında ayrıma gitmeyiz. Hiçbir dernek ve vakfın arasında ayrımcılık yapmayız. Sivil toplum örgütlerinin demokratikleşme konusunda ortaya koyduğu tavrı yakından izliyoruz. MÜSİAD statükonun değil, sırtını devlete dayayan sermayenin değil milletin tarafında oldu." diye konuştu.
28 Şubat soruşturmasıyla ilgili cadı avı yorumlarını eleştiren Erdoğan, "Cadı avı mağduru görmek isteyenler MÜSİAD'a baksınlar, Anadolu'ya baksınlar ne dediler? 'İrticacı sermaye' diye şirketleri kamu ve özel ihalelere almadılar, belli şirketlere, belli firmalara keyfice ceza kestiler. Teşvikler keyfi bir şekilde iptal edildi, o kadar ki şirketlerin ürünleri kara listeye alındı. CHP Genel Başkanı'nın telaffuzları oldu, 'ben darbelere karşıyım' dedi. Yargının son tasarrufları karşısında yine çark etti 'intikam' dedi, 'cadı avı' dedi. Çünkü 28 Şubatçılara borcu var diyeti var." diye konuştu.
'ZULÜM KARŞISINDA ONURUNUZLA DİK DURURSANIZ KAYBETMEZSİNİZ'
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun 28 Şubat soruşturması hakkında söylediği bazı sözlere dikkat çeken Başbakan Erdoğan, "Televizyon kanallarında biliyorsunuz ekonomik veriler akar, böyle giderse CHP Genel Başkanı'nın o anki duruşunu gösteren veri bantları yayınlanmaya başlanacak. CHP Genel Başkanı şu an demokrat, şimdi darbe sever, şu anda Ergenekon'un avukatı, şu saatte başörtüsünü savunuyor, çıkıyor '28 Şubat müdahalesi, 27 Nisan bildirisi, AK Parti'yi güçlendirmiştir' diyor. Zulüm karşısında onurunuzla, gururunuzla dik durursanız kaybetmezsiniz, onlar işte bunu hiç bir zaman anlamadı ve anlamayacaklar. 27 Mayıs'ta, 28 Şubat'ta, 27 Nisan'da CHP dik dursaydı milletin nezdinde bugünkü yeri böyle olmazdı ama hiç bir zaman dik durmadılar, müdahaleler karşısında eğildiler işte bu yüzden milletim bunlara tek başına iktidar vermedi ve ben inanıyorum ki milletim hiç bir zaman da vermeyecektir. " şeklinde konuştu.
Güneydoğu'da sahte din adamları olduğunu belirten Erdoğan, "28 Şubat'ta olduğu gibi bugün de devşirme, sahte ve sahtekar din adamlarıyla iş yapmaya çalışan birileri var, özellikle Güneydoğu'da. Cuma namazı kılınıyor. Gitmiş ikinci bir cemaat oluşturmuşlar orada kılıyorlar, neymiş o devletin imamıymış, öbürü ne? O da Kürtlerin imamıymış, bizim dinimizde Kürt, Türk, Laz, Çerkez ayrımı var mı?" dedi.
BAŞBAKAN'DAN SUÇ DUYURUSU
28 Şubat sürecinde yaşanan ekonomik sıkıntılara da dikkat çeken Erdoğan, "28 Şubat'ın hemen ertesinde bir gecede faizin yükselmesiyle Türkiye yoksullaşmıştır, acaba kimler burada vurgun yaptı. Aslında işte onların hesaba çekilmesi lazım, o vurgunu yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunuyorum buradan." dedi.
Erdoğan: BDP, terör örgütüyle arasına mesafe koymazsa kaybeden kendileri olur
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör sorunu çözmek için her türlü gayreti sarf ettiklerini söyledi. BDP'nin sürece katkı vermek istemesi halinde müzakerelere açık olduklarını yineleyen Erdoğan, "Bugün yaptıkları gibi tahriklere devam ederlerse, nifak sokma girişimlerine devam ederlerse, terör örgütüyle arasına mesafe koymazlarsa kaybeden kendileri olur." dedi.
Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) 21. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki terör sorununa değindi. "Terör meselesinde hem saldırılara hem de tahriklere boyun eğmeyeceğiz." diyen Erdoğan, "Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ni başlattığımız andan itibaren hem terör saldırıları hem de tahrikler ciddi şekilde yoğunlaştı. Bizim çözüm konusundaki kararlı duruşumuz karşısında PKK ve onun uzantısı olan siyasi parti ciddi şekilde tahrik, provokasyon ve nifak sürecini başlattı. Adeta bu meselenin çözülmemesi için ellerinden ne geliyorsa ortaya koydular. Biz bu meseleyi PKK'ya ve uzantılarına rağmen çözeceğiz. Benim Kürt kökenli kardeşlerimin temsilcisi BDP değildir. Partimin bölgeden aldığı oy, BDP'nin oyunun çok çok üzerindedir." ifadelerini kullandı.
"BDP bu sürece katkı vermek isterse çözümde olumlu rol oynamak isterse oturur konuşuruz." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Müzakereye açık olduğumuzu daha önce söylemiştik. Ama biz bölücü terör örgütüyle asla müzakere etmeyiz, onlarla mücadele etmeye devam ederiz. Bölücü terör örgütüne düşen görev; elindeki silahı bırakmasıdır. Güvenlik güçlerinden silah bırakılmasını isteyenler gaflet içindedir. Güvenlik güçlerinin görevi; o silahla hem terörle mücadele etmek, hem asayişi mazlum mağduru korumaktır. Bakıyorsunuz, terör örgütü ile Suriye'deki direnişçileri aynı kefeye koyacak kadar gaflet içerisindeler. Suriye'de parlamentoya girmek isteyen insanlara seçilme hakkı verilmediği gibi Baas rejiminin oradaki zulmü karşısında kalkıp bu insanlar acımasızca öldürülüyor. Türkiye'de bir Baas rejimi yok. Eğer varsa bunun tek numunesi CHP'dir. Ve uzantısı olan BDP Palamento'da, önü açık. Ama ne yazık ki bugün yaptıkları gibi tahriklere devam ederlerse, nifak sokma girişimlerine devam ederlerse, terör örgütüyle arasına mesafe koymazsa kaybeden kendileri olur. Bölücü terör örgütünü terör örgütü olarak tanımayanlar, örgütün kanlı eylemlerinde suç ortaklığı içindedir."
Cihan
Müstakil Sanayici İşadamları Derneği (MÜSİAD) 21. Olağan Genel Kurulu Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Buradaki toplantıya Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan, TOBB Başkanı Rifat Hicarcıklıoğlu ve çok sayıda davetli katıldı. Program, Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başladı. İstiklal Marşı'nın ardından salonda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün gönderdiği mesaj okundu.
Programda konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MÜSİAD'a övgülerde bulundu. MÜSİAD'ın demokratikleşme konusunda kendilerine verdiği destekten söz eden Erdoğan, "Ülkenin sivil toplum örgütleri ve kurumları arasında ayrıma gitmeyiz. Hiçbir dernek ve vakfın arasında ayrımcılık yapmayız. Sivil toplum örgütlerinin demokratikleşme konusunda ortaya koyduğu tavrı yakından izliyoruz. MÜSİAD statükonun değil, sırtını devlete dayayan sermayenin değil milletin tarafında oldu." diye konuştu.
28 Şubat soruşturmasıyla ilgili cadı avı yorumlarını eleştiren Erdoğan, "Cadı avı mağduru görmek isteyenler MÜSİAD'a baksınlar, Anadolu'ya baksınlar ne dediler? 'İrticacı sermaye' diye şirketleri kamu ve özel ihalelere almadılar, belli şirketlere, belli firmalara keyfice ceza kestiler. Teşvikler keyfi bir şekilde iptal edildi, o kadar ki şirketlerin ürünleri kara listeye alındı. CHP Genel Başkanı'nın telaffuzları oldu, 'ben darbelere karşıyım' dedi. Yargının son tasarrufları karşısında yine çark etti 'intikam' dedi, 'cadı avı' dedi. Çünkü 28 Şubatçılara borcu var diyeti var." diye konuştu.
'ZULÜM KARŞISINDA ONURUNUZLA DİK DURURSANIZ KAYBETMEZSİNİZ'
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun 28 Şubat soruşturması hakkında söylediği bazı sözlere dikkat çeken Başbakan Erdoğan, "Televizyon kanallarında biliyorsunuz ekonomik veriler akar, böyle giderse CHP Genel Başkanı'nın o anki duruşunu gösteren veri bantları yayınlanmaya başlanacak. CHP Genel Başkanı şu an demokrat, şimdi darbe sever, şu anda Ergenekon'un avukatı, şu saatte başörtüsünü savunuyor, çıkıyor '28 Şubat müdahalesi, 27 Nisan bildirisi, AK Parti'yi güçlendirmiştir' diyor. Zulüm karşısında onurunuzla, gururunuzla dik durursanız kaybetmezsiniz, onlar işte bunu hiç bir zaman anlamadı ve anlamayacaklar. 27 Mayıs'ta, 28 Şubat'ta, 27 Nisan'da CHP dik dursaydı milletin nezdinde bugünkü yeri böyle olmazdı ama hiç bir zaman dik durmadılar, müdahaleler karşısında eğildiler işte bu yüzden milletim bunlara tek başına iktidar vermedi ve ben inanıyorum ki milletim hiç bir zaman da vermeyecektir. " şeklinde konuştu.
Güneydoğu'da sahte din adamları olduğunu belirten Erdoğan, "28 Şubat'ta olduğu gibi bugün de devşirme, sahte ve sahtekar din adamlarıyla iş yapmaya çalışan birileri var, özellikle Güneydoğu'da. Cuma namazı kılınıyor. Gitmiş ikinci bir cemaat oluşturmuşlar orada kılıyorlar, neymiş o devletin imamıymış, öbürü ne? O da Kürtlerin imamıymış, bizim dinimizde Kürt, Türk, Laz, Çerkez ayrımı var mı?" dedi.
BAŞBAKAN'DAN SUÇ DUYURUSU
28 Şubat sürecinde yaşanan ekonomik sıkıntılara da dikkat çeken Erdoğan, "28 Şubat'ın hemen ertesinde bir gecede faizin yükselmesiyle Türkiye yoksullaşmıştır, acaba kimler burada vurgun yaptı. Aslında işte onların hesaba çekilmesi lazım, o vurgunu yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunuyorum buradan." dedi.
Erdoğan: BDP, terör örgütüyle arasına mesafe koymazsa kaybeden kendileri olur
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör sorunu çözmek için her türlü gayreti sarf ettiklerini söyledi. BDP'nin sürece katkı vermek istemesi halinde müzakerelere açık olduklarını yineleyen Erdoğan, "Bugün yaptıkları gibi tahriklere devam ederlerse, nifak sokma girişimlerine devam ederlerse, terör örgütüyle arasına mesafe koymazlarsa kaybeden kendileri olur." dedi.
Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) 21. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki terör sorununa değindi. "Terör meselesinde hem saldırılara hem de tahriklere boyun eğmeyeceğiz." diyen Erdoğan, "Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ni başlattığımız andan itibaren hem terör saldırıları hem de tahrikler ciddi şekilde yoğunlaştı. Bizim çözüm konusundaki kararlı duruşumuz karşısında PKK ve onun uzantısı olan siyasi parti ciddi şekilde tahrik, provokasyon ve nifak sürecini başlattı. Adeta bu meselenin çözülmemesi için ellerinden ne geliyorsa ortaya koydular. Biz bu meseleyi PKK'ya ve uzantılarına rağmen çözeceğiz. Benim Kürt kökenli kardeşlerimin temsilcisi BDP değildir. Partimin bölgeden aldığı oy, BDP'nin oyunun çok çok üzerindedir." ifadelerini kullandı.
"BDP bu sürece katkı vermek isterse çözümde olumlu rol oynamak isterse oturur konuşuruz." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Müzakereye açık olduğumuzu daha önce söylemiştik. Ama biz bölücü terör örgütüyle asla müzakere etmeyiz, onlarla mücadele etmeye devam ederiz. Bölücü terör örgütüne düşen görev; elindeki silahı bırakmasıdır. Güvenlik güçlerinden silah bırakılmasını isteyenler gaflet içindedir. Güvenlik güçlerinin görevi; o silahla hem terörle mücadele etmek, hem asayişi mazlum mağduru korumaktır. Bakıyorsunuz, terör örgütü ile Suriye'deki direnişçileri aynı kefeye koyacak kadar gaflet içerisindeler. Suriye'de parlamentoya girmek isteyen insanlara seçilme hakkı verilmediği gibi Baas rejiminin oradaki zulmü karşısında kalkıp bu insanlar acımasızca öldürülüyor. Türkiye'de bir Baas rejimi yok. Eğer varsa bunun tek numunesi CHP'dir. Ve uzantısı olan BDP Palamento'da, önü açık. Ama ne yazık ki bugün yaptıkları gibi tahriklere devam ederlerse, nifak sokma girişimlerine devam ederlerse, terör örgütüyle arasına mesafe koymazsa kaybeden kendileri olur. Bölücü terör örgütünü terör örgütü olarak tanımayanlar, örgütün kanlı eylemlerinde suç ortaklığı içindedir."
Cihan