Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Uzak Ülke Arjantin

İsmini daha çok Maradona ve Messi ile duyduğumuz Arjantin, aslında bize yakın bir ülke.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-04-26 17:32:59

Uzak Ülke Arjantin
Arjantin, Güney Amerika Kıtası’nın güney kesiminde, And Dağları ve Atlas Okyanusu arasında uzanan bir devlet; sahip olduğu toprak Güney Amerika Kıtası’nda ikinci, dünya genelinde ise sekizinci en büyük topraktır. Kıyı şeridinin uzunluğu 4989 km’dir.
Toprakları ovalarla dağlardan oluşur. Çok uzun bir sahil şeridine sahip olmasına rağmen, çok az sayıda adası var. Bu yüzden Falkland Adası için İngiltere ile savaşmaktan kaçınmamıştır.

Arjantin ismi, Latince "Argentum" (gümüş) kelimesinden gelir. Ülkede yaşayanların çoğu İspanyol ve İtalyan göçmenlerin torunlarıdır. Osmanlı İmparatorluğu zamanında birçok Arap da Arjantin'e göç etmiştir. Bu Müslüman Araplara, Osmanlı Devleti'nden geldikleri için "El Turcos" (Türkler) diye hitap edilir.

Arjantin 23 eyalete (provincias) ve bir federal bölgeye (distrito federal) ayrılmıştır.

Askerî Darbeler ve Ekonomik Kriz
Arjantin denilince aklımıza biraz futbol, biraz müzik, biraz edebiyat, çokça da askerî darbe ve darbeciler tarafından tutuklanıp bir daha asla haber alınamayan -çünkü öldürülmüşlerdi- kayıp delikanlılar ve genç kızlar geliyor. Bir de 2001 iktisadi krizi esnasında halkın sokakta gördüğü canlı ineğe saldırıp, diri diri parçalatacak derecede bunaltan IMF politikaları...
Arjantin, sömürgecileri, Peronların idaresini, askerî cuntayı ve demokrasiyi gören bir ülke...

Güney Amerika’da geniş bir medeniyet kuran ve Peru’ya nereden geldikleri bilinmeyen İnkalar, 15. yüzyılda medeniyetlerinin doruğuna ulaşmışlardı. İnka Devleti'nin sınırları Kuzey Arjantin’i de içine alıyordu.

Avrupalıların Güney Amerika’ya ilk çıkışları Kristof Kolomb’un üçüncü seferinde gerçekleşmiştir (1498). Sömürgeci İspanyollar Arjantin topraklarına ulaştıktan sonra Buenos Aires’i kurdular (1536). Fakat yerlilerin saldırıları sonucu kurdukları şehir yıkıldı. İspanyollar Parana ve Uruguay nehirlerini geçip bu kez Asuncon’u kurarak (1541) yaklaşık yarım asır boyunca Arjantin’i buradan sömürgeleştirmeye çalıştılar ve Buenos Aires’i yeniden eski haline getirdiler (1580).

19. yüzyıla kadar sömürgeciliğin çirkin yüzüyle boğuşmak zorunda kalan Güney Amerika sakinleri, bu asırdan itibaren bağımsızlık mücadelesine giriştiler. Napolyon’un İspanya’yı işgali, Amerikan ve Fransız ihtilalleri ve milletlerarası rekabet sonucu İngiltere’nin tahrik ve teşviki bağımsızlık mücadelesinin hızlanmasına sebep oldu. Bu sırada diğer Güney Amerika ülkeleriyle birlikte Arjantin de bağımsızlığını elde etti (1821).

Gırnata’nın 1492’de İspanyollar tarafından işgal edilmesi üzerine, katliamdan kaçan binlerce Müslüman Endülüs’ten huruç ederek Kuzey Afrika’ya ve Osmanlı’ya sığındı.

Endülüs’de kalan Müslümanların birçoğu da ilk fırsatta Amerika kıtasına göç ettiler. Bunlar iki gruptan oluşuyordu. Birinci grupta mimarlar, sanatkârlar ve entelektüeller vardı. İlk gelen Müslüman grup, işgalcilerin şerrinden korunmak için onlarla işbirliği yapmayı seçtiler. Fakat işgalcilere verdikleri hizmetler kendi medeniyetlerinin tezahürleriydi.

Amerika’ya yerleşen İspanyolların önemli bir kısmı, Müslüman Endülüslülerdi. Fakat ne yazık ki Müslümanlıklarını ilan edemiyor, inançlarının gereğini açıktan yerine getiremiyorlardı.O dönemde, Meksika’dan Arjantin’e kadar, kiliselerin ve resmî binaların kahir ekseriyetini bu Müslüman sanatkârlar inşaa ettiler. Endülüs’ün ruhu, Amerika kıtasına taşınmış ve Latin Amerika halkları, Güney Amerika cumhuriyetleri, teşkilatlanmalarında Endülüs örneğini esas almışlardı. Kurulan şehirler adeta Gırnata’nın (Granada), İşbiliyye’nin (Sevilla) veya Kurtuba’nın (Cordoba) kopyalarıdır.

İkinci grupta ise savaşçılar, sığır çobanları, at yetiştiricileri yer alıyordu. Bunlar İspanyollarla işbirliği yapmaya yanaşmadılar. Dağlarda, kırlarda, başlarına buyruk yaşamayı seçtiler. Bunlara “Gaucho” denir. Kelime Arapça kökenlidir ve "yabanî, başına buyruk yaşayan insan" anlamına gelmektedir.

Gaucholar daha ziyade Arjantin, Şili, Uruguay ve Brezilya’ya yerleştiler. 18. yüzyılda, bağımsızlık hareketleriyle sıkı bir işbirliği halinde İspanyollara karşı savaştılar. Güney ve Orta Amerika’da verilen bağımsızlık mücadelelerinin çoğunda aktif olarak yer aldılar. Bağımsızlığın çoğu yerde Gaucholar sayesinde kazanıldığı kabul edilir. Endülüs kökenli Müslümanların izi kaldıysa da, kendileri maalesef büyük oranda erimiş ve tükenmişlerdir.

Dolayısıyla İslâmiyet’in kıtayla teması Amerika’nın keşfinden öncesine dayanmaktadır. Bu temas Amerika’nın keşfi aşamasında da sürmüştür. Zira İspanyollar uzak deniz yolculuğu konusunda tecrübe sahibi Mağripli Müslüman denizcilerden yararlanmayı tercih etmişlerdi.

Keşiften sonraki dönemde kıtaya yerleşen kalabalık sayıdaki Müslüman, bu uzak diyarda İslâmiyet’i temsil etmeye başladı.
17. ve 18. yüzyılda kıtaya Afrika’dan getirilen kölelerin de çoğu Müslümandı fakat yeterince organize olamadıkları, baskı ve şiddet politikasına maruz kaldıkları için zamanla etkinlik yapamaz ve dinî kimliklerini koruyamaz hale düştüler.

19. yüzyılda Asya’dan getirilen işçiler İslâmî açıdan yeni bir dönem başlatmış oldular. Öncekiler gibi baskıya uğramayan, anavatanlarıyla ilgilerini sürdüren, dinî bilinç ve bilgileri daha güçlü olan bu insanlar, İslâmî cemaatler oluşturmada daha başarılı oldular.
Dördüncü ve büyük, aynı oranda da etkili İslâm dalgası yine 19. yüzyılda meydana gelmiştir. Kıtada daha 1820’lerde Osmanlı göçmenleri bulunduğu söylenilmekteyse de, başta Suriye olmak üzere Osmanlı topraklarından asıl göç 1860’larda başlamıştır. Bazı etkenlerle gitgide daha rahat gerçekleştirilir hale gelen bu göçlerde asıl büyük grubu hıristiyanlar teşkil etmekteyse de, Osmanlı belgelerine göre Müslümanların oranı da yüzde 15-20’leri bulmaktadır.

1911-1913 yılları arasında buraya yaklaşık 46 bin Osmanlı göçmeni gelmiştir. Bunlar "Turco" diye anılmaktadır.
1920 ve 1930’lu yıllarda Müslümanların Arjantin toplumundaki vaziyetleri iyice güçlenmişti. Artık geniş arazileri, ticarethaneleri, okulları, dergileri vardı.

Bugün Arjantin’de ne kadar Müslüman bulunduğu tartışmalıdır. İslâm dışı kaynaklar Müslümanların sayısını 400 bin civarında, İslâmî kaynaklar ise 1-3 milyon dolaylarında göstermektedir. Uluslararası Dinî Özgürlükler Raporu’nun 2005 yılı verilerine göreyse, ülkede Katolikler nüfusun yüzde 70’ini, Protestanlar yüzde 9’unu, Müslümanlar yüzde 1,5’unu, yahudiler binde 8’ini, diğer dinî gruplar ise yüzde 2,5’unu teşkil ediyor. Kesin olan şu ki, Arjantin'de yüzbinlerce Müslüman yaşamaktadır.

Arjantin Müslümanları bundan yaklaşık 20 sene önce çok sayıda cemaat, dernek ve kulüp kurarak, İslâm’ın varlığını güçlendirmek için el ele verdiler. 1986 yılında Buenos Aires’in ilk büyük cami ve külliyesi hizmete girdi. 34 bin metrekarelik külliyede bir cami, iki medrese ve bir park alanı bulunuyor. Bugün Buenos Aires’te üç cami var. İlginçtir, bu sınırlı sayıdaki Müslüman cemaat arasında Sünniler,Şiîler, Alevîler ve Dürzîler bulunuyor. Hatta ülkede Türkiye kökenli Cerrahî ve Nakşibendî tarikatları da faaliyet gösteriyor. Güney Amerika İslâm Cemiyeti’nin merkezi de Arjantin’de bulunuyor.




SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara