Ödül ve ceza aile ilişkilerine zarar veriyor
Ankara Üniversitesi Din Psikolojisi Ana Bilim Dalı’nda doktora eğitimini sürdüren Uzman Psikolog Evren Hoşrik, çalışmalarını ‘Kadın Erkek İlişkilerinde ve çocuk yetiştirmede ödül-ceza’ adıyla kitaplaştırdı.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-04-26 10:58:22
Davranışçı kurama ait yaklaşımlar olabildiğince günümüz hayat tarzına, toplum diline ve anlayışına uygun şekilde daha anlaşılır sunulmaya çalışılmış. Yazar kitabının önsüzünde, “Burada anlatılanlar ‘psikolojinin bir bilim ve insanın da karmaşık bir varlık olduğu’ gerçeğinden yola çıkarak hazırlanmıştır.” diyor.
Ödül ve cezanın günlük hayatta çokça karşılaşılan 2 kavram olduğunu vurgulayan Hoşrik, kitapta şunları kaydediyor: “Ödül ve ceza kavramlarına ilişkin şu örnekler oldukça iyi bilinir: Çocuğumuzu çikolata vererek ödüllendirmek ya da ona tokat atarak cezalandırmak… Bu örnekleri çözümlersek, çikolata vermeniz için çocuğunuzun sizin istediğiniz bir davranışı (mesela ders çalışma) sergilemiş olması gerektiğini, sizden bir tokat yiyerek cezalandırılması için de sizin istemediğiniz bir davranışı sergilemiş olması gerektiğini görürüz. Bu 2 örnek her ne kadar iyi bilinen ve sıklıkla uygulanan davranışları bize sunuyor olsa da aslında bu türden ‘ödül ve cezalar’ yarardan çok zarara neden olmaktadır.”
Kitapta özellikle çiftler arası ilişkilerde ve çocuk yetiştirmede pekiştirme ve ceza üzerinde durulmuş. Uzman Psikolog Evren Hoşrik, kitabı, sosyal çevresine yönelik daha bilinçli davranışlar sergileyen bireyler yetişmesine katkıda bulunmak amacıyla kaleme aldığını belirtiyor.
Bazı geleneksel ifadelerin yanlış yorumlandığını belirten Hoşrik, kitabında ceza ile ilgili önemli ayrıntılara işaret ederek şunları kaydediyor. “ 'Kızını dövmeyen dizini döver' atasözü size kızınızı dövmenizi değil onu doğru bir şekilde eğitmeniz gerektiğini söylemektedir. Bildiğiniz gibi atasözleri mecaz anlam içerirler. 'Dayak cennetten çıkmadır'. Evet, dayak cennetten çıkmadır. Yani, cennetten çıkartılmış, kovulmuştur. Dayakla eğitimin İslam dinine uygun olmadığı çok açıktır. İslam Peygamberi'nin yaşantısında ve seçtiği eğitim yönteminde dayak, küfür, hatta bağırma gibi 1. tip ceza örneklerinden hiçbirine başvurmadığı ilgili kaynaklar titizlikle incelendiğinde rahatlıkla görülebilir.”
SON VİDEO HABER
Haber Ara