Başbakan: Darbelerle hesaplaşan bir Meclis'tir
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 23 Nisan 1920'de olduğu gibi bugün TBMM'nin, millet iradesini, demokrasiyi en güçlü şekilde savunan bir yapıya kavuştuğunu belirterek, ''Bu Meclis, darbelerle yüzleşen, darbeleri sorgulayan, darbelerle artık hesaplaşan bir Meclis'tir. Bu Meclis iradesine, işleyişini, ruhuna yönelik her türlü saldırıya göğüs gerecek, millet iradesini namusu bilerek koruyup kollayacak bir Meclis'tir'' dedi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-04-23 14:56:51
Başbakan Erdoğan, TBMM'nin 92. kuruluş yıldönümünü ile Türkiye'nin ve dünyanın tüm çocuklarının Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı en samimi duygularla kutladığını, Meclis'in ilk Başkanı olan Gazi Mustafa Kemal'i, Kurtuluş Savaşı'nı sevk ve idare eden ilk Meclis'teki tüm milletvekillerini rahmet ve minnetle yad ettiğini söyledi. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''23 Nisan 1920'den bugüne Türkiye'nin istiklali, istikbali ve hürriyeti için emek sarfetmiş, ter dökmüş, bu çatı altında millet için hizmet üretmiş tüm parlamenterlere ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Bu anlamlı günde Ulus'taki tarihi binada Meclis'in ilk celsesinde yapılan ilk konuşmayı da güzel konuşmayı da bir hatıra olarak dikkatlerinize bir kelamı kibar olması sebebiyle ifade edeyim. Büyük Millet Meclisi'nin ilk geçici Başkanı Sinop Mebusu Şerif Bey, 23 Nisan 1920'deki ilk oturumda, ilk konuşmada şunları ifade etmişti: 'Tam bağımsızlık ile yaşamak azminde olan, ezelden beri hür ve bağımsız milletimiz, esareti şiddetle ve katiyetle reddetmiş ve derhal vekillerini toplayarak Meclis-i Alimizi vücuda getirmiştir. Bu yüce Meclis'in Allah'ın yardımıyla milletimizin içeride ve dışarıda tam bağımsızlığı dahilinde mukadderatını bizzat deruhte ve idare etmeye başladığını bütün cihana ilan ediyor, Geçici Başkan sıfatıyla Büyük Millet Meclis'ini açıyorum. Evet, 23 Nisan 1920'de Türkiye'ye olduğu kadar tüm dünyaya da Ankara'da Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı duyurulmuş, o tarihten itibaren de TBMM, bu ülkenin ve bu milletin tam bağımsızlığının zemini olmuştur. İlk Meclis tıpkı bugün olduğu gibi Türkiye'nin tüm renklerini, tüm dokularını, tüm farklılıklarını tek bir ruh, tek bir ideal, tek bir çatı altında toplamıştır. Bu ülke üzerinde yaşayan, varlığını idame ettiren, bu topraklar üzerinde nefes alıp veren her bir ferdi temsilen ilk Meclis'te diline, etnik kökenine, mezhebine bakılmaksızın bir ortak heyecan oluşturulmuştur. Şunu, altını çizerek ifade etmek durumundayım; Kurtuluş Savaşımızı sevk ve idare eden, Kurtuluş Savaşımızı zaferle sonuçlandıran ilk Meclis, hiç kuşkusuz başarısını herkesi kucaklayan, herkesi aynı heyecan etrafında toplayan yapısından almıştır. İlk Meclis, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kuruluş tablosunu ve felsefesini tartışmaya mahal bırakmayacak kadar ortaya koyan bir Meclis'tir. Cumhuriyetimizi kuran, dünyaya varlığımızı ilan eden, o Cumhuriyeti büyüten güç, işte o ilk Meclis'teki ruh ve heyecandır.
92 yıllık süreçte zaman zaman Meclisin iradesi ortadan kaldırılmış, milli irade kesintiye uğratılmış, hakimiyeti milliye ve siyasi iktidarlar baskı altına alınmak istenmiştir. Ancak şunu çok büyük bir memnuniyetle ifade etmeliyim ki tıpkı 23 Nisan 1920'de olduğu gibi bugün bu yüce Meclis, millet iradesini, demokrasiyi en güçlü şekilde savunan bir yapıya kavuşmuştur. Bu Meclis, darbelerle yüzleşen, darbeleri sorgulayan, darbelerle artık hesaplaşan bir Meclis'tir.
Bu Meclis, iradesine, işleyişine, ruhuna yönelik her türlü saldırıya göğüs gerecek, millet iradesini namusu bilerek koruyup kollayacak bir Meclis'tir. Gücünü milleten alan, milletimiz kadar güçlü olan bu Meclis, yürütme ve yargı erkleriyle birlikte 92 yıl önce olduğu gibi bugün de tam istiklalimizin ve aydınlık istikbalimizin teminatıdır.
Şu hususu özellikle vurgulamak istiyorum; Ankara'da Ulus'taki tarihi binada 23 Nisan 1920'de, İstanbul'un yani dönemin Hükümet ve Meclisinin merkezinin işgali üzerine toplanmıştır. Büyük Millet Meclisi, ülkenin ve milletin istiklali için teşekkül etmiştir. Meclise yönelik her türlü girişim ve müdahale, hiç kuşkusuz bu ülkenin istiklaline yönelik girişim ve müdahale anlamına gelecektir. TBMM'yi yok saymaya yönelik her girişim, istiklalimizi hedef alan, istikbalimizi karartan bir anlam taşıyacaktır. İstanbul ve Türkiye'nin diğer şehirlerini istila edenler, Büyük Millet Meclisi ve aziz milletimizden nasıl cevabını aldılarsa, milli irade ve demokratik rejime kastedenler de er ya da geç Meclis'ten, milleten ve yargıdan gereken cevabı alacaktır ve almaktadır.''
SON VİDEO HABER
Haber Ara