Sudan'ın Türkiye uzmanı Dr. Fatih Ali Hasaneyn, Güney Sudan'ın Sudan sınırlarından içeri 70 kilometre girerek petrol bölgelerini işgal ettiğini ve binlerce masum sivil halkı katlettiğini belirterek, "Bizi anlamsız bir savaşın içine çekiyor. Biz savaş istemiyoruz, savaş bu bölgeleri yıktı bitirdi. Bizim yaptığımız sadece nefsi müdafaadan ibarettir. Buna mecburuz, halklarımızı ve vatanımızı korumak zorundayız." diye konuştu.
Bugünlerde Sudan'da savaş sesleri yükseliyor. Dün Darfur eyaletlerinde, bugün Güney Sudan sınırında savaş var. Niçin hep bu bölgelerde savaş var?
Hasaneyn: Bildiğiniz gibi Sudan, çok büyük bir coğrafyaya sahip. İkiye bölünmezden önce Afrika'nın 1. büyük toprağa sahip devletiydi. Ancak şimdi 3. büyüklükte toprağa sahip devlet konumundadır. Bu sebeple stratejik bir konuma sahiptir. Sudan Afrika'nın kapısı demektir. Sudan Afrika'nın kültür derinliklerini yansıtan kozmopolit bir yapıya sahiptir. Sudan toplumu, İslam kültürünün, Afrika kültürünün ve karma kültürlerin birleştiği mükemmel bir uyumun sentezlendiği bir toplumdur. Bu sebeple; genelde tüm toplumlar, özelde Afrika toplumları Sudan'ı ve Sudanlıları benimsemişler ve onlarla özdeşleşmişlerdir. Çok fazla ırk ve kabilelerden müteşekkil Sudan'da en önemli unsur demokrasi ve hürriyetlerdir. Herkes kanunlar çerçevesi içinde olmak kaydıyla dilediğini yapabilir.
Sudan'daki demokrasi ve hürriyetlerle ilgili örnekler verebilir misiniz?
Hasaneyn: Buna birkaç örnek verebilirim. Birincisi Darfur eyaletleri özerk yönetim talebinde bulundular, Sudan Parlamentosu bunu oy çokluğuyla kabul etti. İkincisi Güney Sudanlılar 'Biz müstakil devlet istiyoruz' talebinde bulundular ve halk referandumu ile bu kabul edildi. 9 Temmuz 2011'de Güney Sudan devleti kuruldu ve bu devleti resmen tanıyan biz olduk. Güney Sudan devleti kurulmasına rağmen ve yapılan anlaşma gereği, bütün güneylilerin devletlerine gitmeleri gerekirken hala kuzeyde on binlerce güneyli var. Biz onları kovmuyoruz. Dinimiz İslam'ın 'Dinde zorlama yoktur' emri gereği herhangi bir şeye zorlamıyoruz. Onlar bizim misafirlerimiz, bilakis onlara herhangi bir şey olmasın diye devletimiz onları koruyor.
GÜNEY SUDAN GEREKÇESİZ BİZE SALDIRDI
Sudan'daki sınır çatışmalarıyla ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir?
Hasaneyn: Güney Sudan bize hiçbir geçerli gerekçe olmaksızın saldırdı ve sınırlarımızdan içeri 70 km girerek petrol bölgelerimizi işgal etti. Köylerimizi yaktı ve binlerce masum sivil halkı katletti. Petrol rafinelerimizi ve petrol kuyularımızı adeta enkaza çevirdi. Bizi anlamsız bir savaşın içine çekiyor. Biz savaş istemiyoruz, savaş bu bölgeleri yıktı bitirdi. Bizim yaptığımız sadece nefsi müdafaadan ibarettir. Buna mecburuz, halklarımızı ve vatanımızı korumak zorundayız.
İşin aslına bakarsanız Güney Sudan halkı da savaş istemiyor. Onları kullanmak isteyen ABD, İsrail ve emperyalist güçler buna zorluyor. Bu güçler Güney Sudan'ın yapacağı iş takvimini çıkartmış ve uygulanmak üzere onlara teslim etmişlerdir. Bizzat kontrolörlüğünü de kendileri yapmaktadırlar. Güney Sudanlıların projeye göre hareket planı uygulamaktan başka alternatifleri yoktur. Tek yapacakları bir şey vardır o da savaşmak. Bizim de nefsi müdafaa yapmaktan başka çaremiz yoktur. Bu sebeple bölge hep bu şekilde sorunludur.
Sudan, Güney Sudan'a savaş ilan etti mi?
Hasaneyn: Tarafımızca 'savaş ilan etmek' kelimesi yanlış bir ifade kabul edilip, biz asla savaşı başlatan taraf olmadık. Sınırlarımızdan 70 km içeri giren ve bize savaş ilan edenlere karşı nefsi müdafaadan başka bir şey yapmadık. Onlar bizim arazimize, vatanımıza, Hiclic petrol bölgemize girerek, binlerce masum insanımızı katlettiler. Bizler ise halkımızı ve vatanımızı savunuyoruz. Savaş bizim topraklarımızda devam ediyor, onların topraklarında değil. Durum budur öyleyse savaşı kim ilan etmiş ortadadır.
ASIL SORUN ONLARI KULLANMAK İSTEYENLER
Güney Sudan sizce niçin böyle bir şey yaptı?
Hasaney: Barış ortamını bozmak için. Size az önce de sözünü ettim, asıl sorun onlar değil, onları kullanmak isteyerek gizli emelleri olan emperyalist güçlerdir. Sudan'ın yatırıma, alt yapıya, eğitime, sağlığa, sanayiye yapacağı harcamaları engelleyerek savaşa ve savunmaya harcama yapmasını istedikleri için bunları yaptılar. Biz onlara gereken dersi verebiliriz ama dediğim gibi olayların daha ileri gitmesini ve büyümesini asla istemiyoruz. Savaşın bu bölgelere çok şey kaybettireceğinin bilincindeyiz. Savaşa hayır, savaş tarafı değil; barış, kalkınma ve muasır medeniyetler seviyesine çıkma taraftarıyız.
Bu çatışmalardan dolayı Sudan'da bazı insani ihtiyaçların temininde ve özellikle de akaryakıt temin etmekte sıkıntılar olduğu doğru mu?
Hasaney: Kesinlikle hayır, doğru değil. Her şey bol miktarda var. Akaryakıta gelince; insanlar savaş olacak endişesiyle akaryakıtı da fazla fazla alarak depolamak istemektedirler. Sıkıntı sadece bu yöndedir. Başka türlü bir sıkıntımız bulunmamaktadır.
TÜRKİYE-SUDAN İKİ KARDEŞ ÜLKE
Türkiye halkına vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Hasaneyn: Türkiye halkından çok önemli bir isteğim var. Biz henüz yeni ayaklarının üzerinde durmaya çalışan ve yavaş yavaş kalkınmada ve alt yapıda ilerlemeye çalışan bir devletiz. Sizler bizim ülkemize gelin, her türlü konuda yardımlaşalım. Hangi alanda olursa olsun yeter ki, iki devletin çıkarları doğrultusunda olsun. Anlaşmalar imzalayarak bunları uygulayalım. Sudan çok büyük bir toprağa sahip. Sizleri Sudan'a yatırım yapmaya, para kazanmaya, bildiklerinizi ve tecrübelerinizi halkımıza öğretmeye çağırıyorum. Şu anda binlerce Türkiyeli kardeşimiz Sudan'da iş yapmaktadır. Biz her türlü kolaylığı sağlamaya hazırız. Mesela biz Türkiyeli kardeşlerimize vizeyi havalimanında girerken veriyoruz. Sudan sizin ikinci vatanınızdır. Lütfen gelin ve Sudan'ı geliştirin. Sudan ve Türkiye iki kardeş devlettir.
milli gazete